Türkiye’deki avukatına göre, Mayıs ayında Türkiye’de kaybolan muhalif bir İranlı gazeteci, İranlı yetkililerin elinde yeniden ortaya çıktı ve Tahran’daki kötü şöhretli Evin hapishanesine yerleştirildi.
Avukat Salih Efe’nin Al-Monitor’a verdiği bilgiye göre, Muhammed Bagher Moradi, Ankara’da kaybolmasından bu yana ilk kez Kasım ayında Tahran’da gözaltında olduğunu söyleyerek ailesiyle görüştü ve Aralık ayı başında ikinci bir telefon görüşmesi yaparak Evin Hapishanesi’ne konduğunu söyledi.
Genellikle yabancı uyruklular da dahil olmak üzere siyasi mahkumlara ev sahipliği yapan Evin hapishanesi, bildirilen işkence, yaygın insan hakları ihlalleri ve siyasi mahkumlara yönelik kötü muamele nedeniyle sıklıkla uluslararası incelemeye tabi tutuldu.
Efe’ye göre 34 yaşındaki Moradi, 30 Mayıs günü yerel saatle 22.00 sıralarında Türkiye’nin başkentindeki evine giderken kimliği belirsiz kişilerce kaçırıldı. Avukat, tanıkların, siyahlara bürünmüş iki adamın ertesi sabah Moradi’nin arabasını evinin yakınındaki bir sokakta terk ettiğini söylediklerini aktardı.
Moradi, İran devletine karşı gizli anlaşma yapmaktan beş yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra babasıyla birlikte 2014 yılında İran’dan komşu Türkiye’ye kaçmıştı.
Aile, Moradi’nin ortadan kaybolmasının ardından Haziran ayında Ankara polisine kayıp başvurusunda bulundu. Şüpheli bir kaçırmayla ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulundular.
Al-Monitor’un bir kopyası görülen şikayette, Moradi’yi muhbir olarak işe almaya çalışan, kendisini Türkçe olmayan bir isimle tanıtan ancak Türk istihbarat görevlisi olduğunu iddia eden bir kişinin soruşturulması isteniyordu. Moradi, olayı sosyal sohbet platformu Clubhouse’da anlattı ve şikayete göre teklifi geri çevirdikten sonra kişi tarafından tehdit edildiğini söyledi.
Ailenin tüm çabalarına rağmen Moradi’nin akıbeti aylardır bilinmiyordu.
Efe’ye göre Moradi, Evin Hapishanesi’nde avukatlarıyla yaptığı görüşmede Türkiye’de tutulduğunu ve Kasım ayında İran’a teslim edildiğini söyledi.
Avukat, “Moradi’nin avukatlarına 30 Mayıs’ta Türk istihbaratı tarafından kaçırıldığını ve Türk istihbaratı tarafından kullanılan gizli bir gözaltı merkezinde tutulduğunu söylediğini öğrendik. İlk birkaç gün işkence altında sorgulandığını söyledi. Ardından, adresi bilinmeyen resmi olmayan bir gözaltı merkezinde beş ay tutulduğunu söyledi. Kasım ayı başlarında İran istihbaratına teslim edildiğini ve ardından İran istihbaratı tarafından Evin Hapishanesi’ne götürüldüğünü söyledi.”
Gazetecinin babası Mohsen Moradi, Haziran ayında Türk medyasına İran istihbarat ajanlarının oğlunu kaçırdığına inandığını söylemiş ve İranlı ajanların bir süredir onun peşinde olduğunu söylemişti.
Radio Free Europe tarafından aktarılan kaynaklara göre, Kasım ayı ortasında İslam Devrim Muhafızları Birliği üyeleri Mohsen Moradi’yi oğlunun Türkiye’deki faaliyetleri hakkında sorguladı ve oğluna televizyonda bir itirafta bulunmasını tavsiye etmesi için baskı yaptı.
Gazeteci, kaçırıldığı sırada resmi olarak sığınmacı olarak kabul edilmişti. Türk makamları ona 21 Nisan’da şartlı mülteci statüsü vermişti, yani üçüncü bir ülkeye yerleştirilene kadar Türkiye’de ikamet etmesine izin verilmişti.
Efe, Moradi’nin İran’daki avukatlarına verdiği hesaptan hareketle Türk yetkililere karşı yasal işlem başlatmayı planlıyor. Türkiye’de Türk hükümeti ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin koruması altındaki bir kişi hakkında hukuka aykırı işlemlerden ilgili yetkililer ve hükümet hakkında suç duyurusunda bulunacağım” dedi.
Bu tür eylemler hükümet tarafından meşrulaştırılamaz ve dünyada insan hakları, insan onuru ve mülteci haklarını önemseyen hiç kimse tarafından kabul edilemez.”
Bence Türkiye artık İranlı mülteciler için güvenli bir ülke olarak kabul edilemez” dedi.
Türk yetkililer bu konuda sessiz kaldı. Muhalif bir milletvekilinin Haziran ayında içişleri bakanına hitaben Moradi’nin akıbetiyle ilgili olarak sunduğu yazılı soru önergesi yanıtsız kaldı.
Al-Monitor