İş Kanun’da patronların işçileri istediği gibi atabilmelerinin ‘yasal dayanağı’ olan 29. maddeye yani ‘’ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış nedeni ile fesih’’ maddesine dayanarak korona sürecinde de işçi kıyımları devam ediyor. İşten atmaların yasaklandığını hatta Ekim’e kadar ikinci kez uzatıldığını duyuran iktidar bu maddenin uygulanmasını dışında tutuyor. Patronların düzenine boyun eğen işçiler işten atılmayacak, en ufak talep ileri süren, insanlık dışı uygulamalara itiraz eden işçiler 29. maddeye göre atılacak! Böylelikle işten atmak sözde yasak; ama 29. madde ile patronlar ahlak ve iyi niyeti kendilerine göre yorumlayabileceği bir şekilde işçileri işten atabiliyor, atmaya da devam edecek.
Yaşar Kazıcı / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Bir işçinin ahlak ve iyi niyete aykırı davranışları neler olabilir mesela? Bu maddenin nasıl işletildiğini geçmiş uygulamalardan ve devam etmekte olan işten atmalardan biliyoruz. Son iki günde Antep ve Amed şehirlerinde çalışan işçiler 29. madde gerekçe gösterilerek işten atıldılar. Somut olaylar üzerinden bu madde üzerinden patronların neyi kendine ahlak ve iyi niyet ölçütü edindiğine birlikte bakalım.
Antep Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Mutlu Makarna’da çalışan işçilerden Mehmet Doğan, fabrikadaki sömürü koşulları hakkında Evrensel gazetesine bilgi verdiği için, 29’uncu maddeden işten atıldı. 2 yıldır bu fabrikada çalışan Doğan’ın böylelikle hem tazminat hem de işsizlik sigortasından yararlanma hakları gasp edilmiş oldu.
Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde bulunan bir tekstil fabrikasında 4 işçinin koronavirüs testi pozitif çıktı. 100’e yakın işçi, temas halinde oldukları gerekçesiyle işletmeden test yapılması ve faaliyetlerin durdurulması istendi. İşletme yetkilileri, durdurulmayacağını ve hastaneye izinsiz gidenlerin işten çıkarılacağını bildirdi. Bu duruma tepki gösteren çalışanlar, işlerini bırakıp test yaptırmak için toplu halde hastanenin önüne geldi. Koronavirüs testi yaptırmak için hastaneye gelen işçilerden 8’inin işine son verildi. İşçiler, işten çıkarıldıklarını cep telefonlarına gelen mesajla öğrendi.
Fabrikadaki insanlık dışı koşullar hakkında basına bilgi vermek, evde kalamadığı ve fabrikada çalıştığı, işletmesinde daha önce korona virüs vakası olduğu için virüse yakalanma ihtimalinden hareketle en insani sağlık önlemlerini talep etmek, karşılanmadığında ise hastaneye gidip test olmayı istemek patron sınıf için ‘’ahlak ve iyi niyete aykırı davranışlar’’ kapsamında olduğu anlaşılıyor. İşçilerin patronlara test yaptırılmasını talep etmesinin, karşılanmadığında hastaneye kendi imkanlarıyla gidip test olmasının nesi ahlak ve iyi niyet dışı? Test olmak patronlar için hak da işçiler için hak değil mi? Test olma hakkı en insani talepken; patronlar işçileri açıkça insan yerine koymadıklarını bu uygulamalarla açıkça itiraf etmiş oluyorlar. Diğer yandan Antep’teki işçi çalıştığı yer hakkında yalan söylemiş değildir, Antep’te çalışan yüz binlerce işçinin sesi olup, o ölüm atölyelerinde neler yaşandığını basına ifade etmiştir. Bu işçinin başına gelenler orada çalışan başka işçilerin başına gelmeyeceği bilinse tüm işçiler aynı şeyleri ifade edeceğinden emin olabiliriz. İşçi verdiği bilgilerle kamu yararı açısından faydalı bir iş yapmış, gerçeğin tüm toplum tarafından bilinmesini sağlamıştır. Korona günlerinde sömürünün katmerleşen, her an ölümle karşı karşıya kalındığı bir gerçeklik olması; bunun kamuoyu tarafından duyulması patron sınıfın çıkarına değildir. Antep’te çalışan işçiyi işten atmalarının temel sebebi; başka işçilerin de cesaret bulup kendi iş yerindeki uygulamaları basına yansıtmaları, kamuoyu oluşturmaları ve tüm toplumun bu uygulamalar karşısında patronların enselerine yapışmasından korkuyor olmalarıdır.
Ahlak ve iyi niyet bir madde olarak iş kanunda geçse de esasında bu madde patron sınıfın çıkarlarına ters bir gidişat olduğunda keyfi bir şekilde işçileri kapı önüne koyabilmenin yasal dayanağı durumundadır. Aynı madde üzerinden işçiler sendikal mücadele verdiklerinde, iş yerlerinde iş cinayetlerine tepki gösterdiklerinde, grev hakkını kullandıklarında, itiraz ettiklerinde de ahlak ve iyi niyet maddesi ile karşılaşıyorlar, işlerinden atılıyorlar. Yüzeysel bir basın taraması yapsanız dahi basına yansıyan, sendika, örgütlenme, iş yavaşlatma ve grev hakkını kullandığı için işten atılan bir sürü işçi haberi görmeniz mümkündür.
Patron sınıf; ahlak ve iyi niyetten bahsediyor öyleyse sormak lazım! Zorunlu olmayan çalışma alanlarında aylardır pandemiye rağmen işçileri zorla çalıştırmanın, çalışmayanları işten atmanın, korona ile ilgili önlemleri almamanın ahlak ve iyi niyette ki yeri nedir? Patron sınıf; ahlaksızlığın en büyüğü olan insan canını hiçe sayan, salgında bile insanları çalıştırarak kar hırsıyla yanıp tutuşurken işçilere ahlak ve iyi niyetten bahsediyor. Açlık ve yoksulluk sınırının altında maaşlarla insanları çalıştırmak, türlü oyunlarla kıdem tazminatını hiç etmek, alınabilecek önlemleri almayıp işçileri katletmek, yemek öğününde işçiye ekmek arası ıspanak vermek (bu durumu basına veren işçiyi de işten attılar) ahlaksızlığın ve iyi niyete aykırı davranışların en büyüğüdür!
29. maddenin kaldırılması, çerçevesinin ve kapsamının objektif bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Bu doğrultunda işçi sendikaları, siyasi partiler ve emek örgütleri; patronların keyfi olarak işçileri işten atmalarına, örgütlenme-sendikalaşma-hak talep etme-itiraz etme haklarına sahip çıkmalıdır.