Diyarbakır’da, Kürt partilerin düzenlediği “Ulusal Birlik Çalıştayı” Zazaki, Kurmanci ve Türkçe olarak 3 dilde hazırlanan ortak metinle çalışmalarını kamuoyuna duyurdular.
Abuzer Bali Han / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Çalıştayda, “kalıcı bir ulusal ittifak modeli, ittifak önündeki potansiyel engellerin kaldırılması ve Kürtlerin kazanımlarına yönelik saldırılara karşı ortak tutum” konuları ele alınarak uzun uzun işlendi. Bu çalıştaya daha önceleri “Kürdistani İttifak” adıyla bir araya gelen Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Kürdistan Demokrat Platformu (PDK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Devrimci Demokratik Kürt Derneği (DDKD), Halkların Demokratik Partisi (HDP), İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye (PDK-T) ve Azadi Partisi’nin öncülüğünde Diyarbakır’da “Ulusal Birlik Çalıştayı” düzenlenmişti. Ayrıca yukarda adı geçen partilerin dışında çalıştaya katılan çok sayıda sivil toplum temsilcisinin katılımı toplantının önemini daha da pekiştiriyordu. Çalıştayın açılış konuşması Kurmanci, Zazaki ve Türkçe olarak yapılması dikkatleri üç dile çekmekteydi. Zazaki metni DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Kurmanci metni Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Türkçe metni ise PDK-T yöneticisi Ozan Kardaş tarafından okundu…
Kuzey Kürdistan’da bu kadar saygın parti ve kitle örgütlerinin bir araya gelerek sorunlarını tartışmaları ve çözüm üretmeleri oldukça önemlidir. Bu toplantıya katılmayan diğer Kürt parti ve örgütlerini de süreç içerisinde ikna etmek ve bundan sonraki toplantılara katılımlarını sağlamak da ayrıca önem taşıyan bir başka konu!..
Kuzey Kürdistan’da gelişen bu önemli çalıştay ve toplantıların tüm Kürdistan’da etki yapacağı tartışılmaz bir konu. Şayet bu toplantıda alınan kararların diğer geçmişteki toplantılarda alınan kararlar gibi işlevsiz kaldığında nasıl bir yol izlenmeli konusuna değinmekte yarar var sanırım!..
Kürdistan’ın genelinde bir parçaya ait olan birkaç Kürt partisi bir araya gelerek yukarıdaki gibi “Ulusal İttifak” adı altında birlikler oluşturabilirler! Böylesi girişimler gerçek Ulusal İttifakın önünde birer engel teşkil etmemelidir. Günümüzün şartlarında gerçek Kürdistan ulusal birliğinin kurulması için üçayağa ihtiyacı vardır. Bu üçayak oluşturulduktan sonra buna katılacak diğer örgüt ve parti sayısı 20 ile 30 arasında çoğaltılabilinir. Aslında gönülden geçen tüm Kürt kuruluşlarının kurulacak ulusal birlik içinde yer almalarıdır…
Konuyu biraz daha açacak olursak, Güney Kürdistan’da Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile Yekiti Niştimani Kurdistan (YNK), Federe Devlet statüsüyle parlamento ve bölgesel hükümet olarak zaten varlar. Diğer Güney Kürdistanlı parti temsilcilerinin çoğunun parlamentoda temsilcileri var! Doğal olarak KDP ve YNK’nin kurulacak olan ulusal ittifakta yer almaları bir zorunluluktur. Bu partilerin birisi şayet kurulacak olan ittifakta yer almaz ise o ittifak eksik sayılır. Ulusal ittifakın diğer üçüncü ayağı ise biraz zor ve düşündürücüdür! Yukarıdaki partilerin katıldıkları çalıştayda sonuç alınmış olsa, onlar kendi adına Kuzey Kürdistan’ı temsilen Rojava’yı da içine alarak ulusal birlik içinde yer alabilme şansına daha yatkınlar. Geriye kalan Kuzey Kürdistanlı örgütlerin bir kısmı egemen devletlerin ya denetiminde ya da dolaylı olarak onların etki sahasındalar. Bazıları da kariyerist rollerinden hiç de vazgeçecek durumda değiller. Bunların zaten bir birlik diye dertleri de yok. Gerçi bu tespiti hiçbiri kabullenmese de birlik çalışmalarında aldıkları tavırlar ulusal birliğe hizmet etmeyen cinsteki tavırlardır. Yıllardır bu konuda adı geçenler zaten hep böyle davrandılar!..
Ulusal İttifak’ın üçüncü ayağını teşkil edecek olan Kuzey Kürdistanlıların temsili şayet oluşmaz ise, o zaman nasıl bir yola baş vurmak gerekir?!. Demokratik ve legal olan partilerin en büyüğü olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Rojava’yı PYD’nin temsil edeceği üçüncü ayak Ulusal İttifak toplantılarına katılarak Kürtleri temsil eden bir ön birlik oluşturabilirler. Bu üç ayağın oluşması ve sağlıklı çalışmaların sonunda yapılacak olan bir ulusal kongreye gidilerek tüm yurtsever örgütlerin katılıp temsil edileceği bir yapı ile ancak Kürdistan sorununa Ulusal Kongre ile kalıcı bir çözüm bulunabilir!..
Bu yukarda anlatılan çözüm şekli bugünkü şartlarda biraz hayali gibi görünse de bu yapılanma ile Kürt sorununa tam olarak yine de kalıcı bir çözüm bulunamaz! Ulusal İttifak’ın üç sacayağı dışında bir de dördüncü ve en önemli ayağı olan uluslararası destek ve dayanışmayı sağlamak gerekir. Kendi aralarında birleşip anlaşamayacak kadar dağınık olan Kürtlerin uluslararası dayanışmayı gündeme taşımaları ve bu desteği almaları da elbette kolay değil!..
Yukarıdaki belirlemede olduğu gibi Ulusal İttifak’ın üçayağından biri nasıl olmazsa Ulusal İttifak da oluşmuyor ise tam olarak oluşmamış bir Kürt ittifakına da uluslararası desteği bulmak da o kadar zorlaşır.
Bazı Kürt örgütlerine baktığımızda yıllardan bu yana yaptıkları hatalardan dersler çıkarmadıkları gibi verdikleri demeçlerle ortalığı da bulandırmaktalar! Kendi halkından önce başka halkların haklarını gündeme getirerek devrimcilik yaptıklarına inanmaktalar. Kendi halkına hiçbir hak talep edip alamayanların, başka halkların haklarını kendi halkının önüne koyup ulusal ittifakı zora sokma hakları da yoktur. Günümüzde artık böylesi bir devrimcilik de kalmadı. Her halk kendi kaderini ve yaşam çizgisini ancak kendisi belirliyor!..
Kürtler artık kendi kaderlerini kendi öz güçleriyle tayin edecek güç ve olgunluğa erişmişlerdir. Tek eksik olan şey, var olan dinamik güçlerini birleştiremeyişleridir! Artık bu gücün birleşme zamanı da gelip geçmiştir.
Kürt parti liderleri küçük hesaplarını bir yana bırakarak Ulusal Birlik İttifakı içinde yer almaları artık kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmiştir. Kürt parti liderleri artık ulusal fedakarlıkta birbiriyle yarışırcasına yurtseverliklerini pratikte ispatlamak zorundalar.
Önümüzdeki hassas günler Kürdistan tarihine önemli kayıtların düşeceği günlere denk gelmektedir! Her Kürde düşen görev, tüm yurtseverlik bilinciyle Kürt birliğini ve Ulusal İttifakını desteklemektir. Kürdistan’ın bağımsızlığı uğruna nerdeyse Kürtler son yüzyılı hep savaşlarla geçirdiler. On binlerce şehit kanı ile bu kutsal vatan toprağı artık kana doydu. Her karış toprak kan ile yoğruldu. Kan ile sulanan özgürlük ağaçları uçsuz bucaksız ormanlara dönüştüler! Artık özgür ve bağımsız günleri Kürt halkı hak etti. Halkımız özgür ve demokratik bir Kürdistan’da kardeşçesine birlikte yaşama günlerine özlemle hasrettir. Bu özlemi gerçekleştirecek olan da Kürtlerin birlik ve beraberliğidir. Artık her yurtsever kendi payına düşen birlikteliği yakalama yarışında kendini en önde hissetmelidir. Zira Kürtler için Ulusal İttifak artık bir zorunluluk haline gelmiştir! Hep beraber artık özgür günlerde buluşmaya ne dersiniz?!.
25.01.2020