Thomas Sankara ya da Afrika’nın Che’si, asker kökenli Burkina Faso lideri. Devrimci, anti-emperyalist, sosyalist, pan-Afrikanist. Ülkesi için yapmaya çalıştıklarını tüm Afrika’ya yapmaya çalışan efsanevi lider. Başı diklerin ülkesinde bir ihanet sonucu katledilen Sankara bugün halâ Afrikalılar için bir “kahraman”.
Serhat Tek / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Yıl 1949, Thomas Sankara Yukarı Volta’nın (şimdiki Burkina Faso) başkenti Ouagadougou’da dünyaya gelir. Genç başarılı bir subay olarak Fransa, Mali ve Madagaskar’da askeri eğitimler alır. Madagaskar’da kitle hareketlerine şahit olan Sankara fikirsel olarak bazı değişimler yaşayacaktır. Dönemin iki kutuplu dünyasında ezilen halkçı kitleler emperyalizmden nasibini alırken, komünist ideolojiden de ilham alıyorlardı. Özellikle sömürülen-manda edilen Afrika kıtası Sankara’yı Pan- Afrikanist ve Marksist yapmıştır. Askeri başarısının yanında Sankara, Afrika için, özellikle kadın erkek eşitliği, ant-emperyalist tavrı ve müzikle ilgilenmesi, onun farklı bir sima, sevilen bir liderliğe götürecekti. Sankara Afrika tahayyülünü Marks ve Lenin okumaları ayrıca Fidel Castro, Che Guavara ve Gana lideri Jerry Rawlings hayranlığı ile kazanacaktı.
Thomas Sankara 1981 yılında askeri hükümette bir süre haberleşme bakanlığı görevini yapmıştır. Bu süre zarfında ofisine -halkın genellikle kullandığı – motosiklet ile gelmesi onun, teorisini pratiğe döktüğünü gösterir nitelikteydi. Nisan 1893 yılında yapılan askeri darbe ile yine devlet kademesindeydi bu sefer başbakan oldu. Fakat başbakanlığı, düşüncelerinden dolayı elinden alınıp tutuklanma sürecine girmiştir. Bu gelişmeler halkta tepkilere yol açtı ve Sankara’nın popülaritesi daha da arttı. Yukarı Volta’da sular durulmuyor üç ay gibi kısa bir süre içinde yine bir askeri darbe olur. Tarih 4 Ağustos 1983 ve Thomas Sankara Yukarı Volta’nın başbakanı olur. Bu, Sankara’nın suikast sonucu ölümüne kadar birçok devrimci pratiklerle dolu bir dönemi olacaktır. Başbakan olan Sankara’nın ilk işi ise emperyalist güçlerle konan ülkesinin ismini ‘başı dik insanlar’ anlamına gelen Burkina Faso yapmasıydı. Daha sonra bayrak, amblem ve milli marş değişimlerini yaptı. Kıtlığa, açlığa, susuzluğa, yolsuzluğa savaş açan Sankara Burkina Faso’lu halkın da desteğiyle önemli yollar kat etti. Devletin lüks araçlarını satıp dönemin en ucuz araçlarını devlet kademelerine getirdi. Başkentte devlete ait büyük bir askeri binayı halka alışveriş merkezi niyetiyle açtı. Sankara yine halkı kötü koşullara karşı seferberliğe çağırıp yol, alt yapı sistemleri ve tarım gibi sorunları düzeltme mücadelesine girdi. Kötü sağlık koşullarıyla savaşa da ağırlık veren Sankara bir hafta içerisinde 2 milyondan fazla insanını aşı yaptırmış. Gerek olmadıkça yurtdışına çıkmamış devlet bürokrasisi için de uçaklarda birinci sınıf statüsünü kaldırmıştır. Burkina Faso’da ki kadın erkek eşitsizliğini durdurmak için kadın asker ve asayiş çalışmalarına girmiş. Kadınlardan oluşan birlikler kurmuştur. Bu Burkina Fasolu kadınlar için özgürlük mücadelesini daha da ilham verici kılmıştır. Bu şekilde geniş halk kitlelerinin desteğini ve sevgisini kazanan Sankara bütün Afrika kıtasında da tanınır duruma geldi. Tüm bunlar yaşanırken Thomas Sankara’nın düşmanları da çoğalmış kara propagandalar yaymışlardı. Bu kara propagandalar içerisinde Sankara’nın muhalif kesimleri öldürdüğü haberleri de vardı. Oysa ki dönem araştırılması yapıldığında tek bir siyasi nedenli ölümün olmadığı görülecektir. Burkina Faso üzerinden en çok kâr elde eden emperyalist güçlerden birisi olan Fransa, Sankara’nın en büyük düşmanıydı. Birleşmiş Milletler oturumlarında sık sık emperyalizmin genelde Afrika özelde ülkesine olan yıkıcı etkisine dayanarak söz alması ve Sovyetler Birliği ile Küba ziyaretleri diğer emperyalist güçleri de rahatsız etmişti. BM konuşmalarının son sözleri de hep ‘Fatherland or death: we shall triumph’ yani ‘Ya anavatan ya da ölüm: zaferi kazanacağız’ idi. Bu devrimci söylem Burkinalıların da hep ağızlarındaydı. Bir toplantı sırasında en yakın arkadaşlarından biri olan Blaise Compare emriyle suikaste uğrar ve Sankara dışında on iki asker de öldürülür. Ardından Compare eliyle darbe yapılır ve Burkina Faso’yu 2011’e kadar yönetir. Faşist Compare yönetimi ise ölümünü ‘eceyliyle’ diye duyurmuştu. Burkina Faso şu anda dünyanın en yoksul ülkeleri arasında. Bebek ölümleri yüksek ortalama ömür ise dünya sıralamasının çok gerisinde. Burkina Faso’nun şu anki durumu, diğer ezilen ülkeler gibi, tam da emperyalistlerin istediği gibi!