Site icon Rojnameya Newroz

“YALLAH KÜRDİSTAN” DİYENE! “İŞTE KÜRDİSTAN, İŞTE BURADAYIZ” DİYORUZ!

Sinan Çiftyürek / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız

“Çok seviyorsan Irak’ın kuzeyinde Kürdistan var, yallah oraya git, Kürdistan’a. Sizin bu ülkede yeriniz yok”!

Kime deniyor?

6 milyon oy almış ve aileleriyle birlikte 15-20 milyon halkı temsil eden HDP üzerinden milyonlarca Kürt’e kapı gösteriliyor!

Kim gösteriyor?

“80 milyon insanın cumhurbaşkanıyım” diye yemin etmiş Erdoğan!

Ve daha 5-6 yıl önce şunları söyleyen Erdoğan;

– Tarih 16.11.2013’de, Erdoğan yanında Mesut Barzani, Şivan Perwer ile toplu açılış törenlerinde ilk kez “Kürdistan” dediği için CHP, MHP gibi muhalefetçe yoğun eleştirilen;
– Aynı Erdoğan, tarih 19.11.2013’te AKP Meclis Grup toplantısında eleştirilere yanıt konuşmasında;
“Kürt kelimesini o (yani ilk Meclis) Meclis’te görecekler. Gürcü, Laz, Arap, Boşnak kelimelerini o zabıtlarını görecekler, Kürdistan kelimesini, o Meclis zabıtlarında görecekler. Anasır-ı İslam kavramını, o zabıtlarda görecekler” dedi ve devamında,
“Osmanlı’ya gittikleri zaman doğu, güneydoğunun, Kürdistan eyaleti olduğunu görecekler. Doğu Karadeniz’in Lazistan eyaleti olduğunu görecekler. Bunlar bizim tarihimizin, bize devrettiği mirastır. Bunları görmemezlikten gelemezsiniz” diye konuşmuş ve devamında;
“Bize ne diyorlar, ‘şu kavramı kullan’; bölücü… Peki Mustafa Kemal de mi bölücü? ‘Kürdistan’ kelimesini kullanan, o zamanın bütün Meclis mebusları da mı bölücüydü? ‘Kürt damadımız var’ diyen merhum Alparslan Türkeş de mi bölücüydü?” diye soran Erdoğan bugün ise salt iktidarda kalma hırsı ve bunun için oy alma hesabıyla milyonlarca Kürdistan halkına kapı gösteriyor!

“YALLAH KÜRDİSTAN” demek;

Milyonlarca Kürt/Kürdistanlıya ülkesinden kapı göstermek ile paralel yeni bir soykırım dahil tehlikeli politikalara kapı aralamaktadır!

Salt bir seçimi kazanmak uğruna haftalardır Erdoğan; Hatay, Erzincan, Rize ve derken en son Trabzon’da, Kürt/Kürdistan karşıtlığı üzerinden propaganda geliştirmektedir. Geliştirilen propaganda ile haklar arasında onarılması zor uçurumlar açtığı gibi Erdoğan Kürdistan karşıtlığı üzerinden propaganda geliştirdikçe oy kaybı da devam etmektedir çünkü halkların gerçek gündemi bugün Kürdistan kurulacağı korkusu değil domates-biber-patlıcan-soğan-patates… yani ekonomik krizin pazar-çarşı-mutfağın yangın yerine çevrilmesidir.

CHP’nin seçim ya da iktidarı kazanması ile Kürdistan meselesinin bağının kurulması aldatıcıdır!

CHP’nin seçimi kazanması ile Kürdistan’ın kurulmasının hiç mi hiç alakası yok! Erdoğan Kürdistan karşıtlığı üzerinden geliştirdiği politikalarında; Terazinin bir kefesine Beka meselesini koyarken, diğer kefesine ise Kürdistan (HDP) ve CHP’yi (Millet ittifakını) koyarak, eğer CHP Ankara-İstanbul-Mersin… de kazanırsa Kürdistan kurulur korkusunu işliyor! Ancak Erdoğan bu korkuyu miting meydanlarında işledikçe, halklar, işçiler, aydınlar bu korkunun ülkenin bekası değil kendi iktidarının bekası olduğunu anlıyor ve AKP’nin kitle desteği azalıyor!

CHP’nin seçimi kazanması ile Kürdistan’ın kurulmasının apayrı şeyler olduğu apaçık ortadır. CHP’nin bırak yerel seçimi, genel seçimi kazanarak iktidar olması ile Kürdistan’ın kurulmasının çok farklı şeyler olduğunu Kürt ve Türkiye halkları biliyor. Bir şeyi daha halklar biliyor; ırkçı milliyetçiliğin ana toprağını temsil eden CHP’nin seçim kazanması ile Kürt/Kürdistan meselesinin bağının kurulmasının yanıltıcı olduğunu!

Ayrıca hem asıp kesme eşliğinde “yallah Kürdistan’a”  diyorsun hem de aynı gün Kürdistan dediğin coğrafyanın başkentinde; Ortadoğu’da “çözüm yolları,  güvenlik ve iktidar” konulu Türkiye, Suriye ve İran üzerine düzenlenen üç panele; Dışişleri Bakanlığı Araştırma Merkezinden Dr. Ufuk Ulutaş, Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi Başkanı Prof. Dr. Mesut Özcan, Türkiye ve Ortadoğu Araştırma Merkezi ORSAM Başkanı, Dr. Ahmet Uysal’ı katılmaya gönderiyorsun! Bununla seçim sürecinde Kürtlere “bak gördünüz mü ben Kürt sorununda çözüm yollarını yine arıyorum” mesajı verildiği açık ama bu sadece seçim mesajı değil şartların sizi yeniden siyasi çözüme zorlamasıdır.

Sonuç olarak; Erdoğan, biz Kürtlere kendi ülkesinden “yallah Kürdistan”a diyerek Kürdistan’ın diğer parçasını işaret etse de yeni bir tehcir ve soykırım politikası eşliğinde kapı gösteriyor! Bizler de ülkemizin Kuzey parçasını işaret edip “İŞTE KÜRDİSTAN İŞTE BURADAYIZ” diyelim hep birlikte!

03.03.2019canbegyekbun@hotmail.com

Exit mobile version