BBC Türkçe Servisi
Beyaz Saray’ın yaptığı açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından önerilen söz konusu zirvenin Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmeme koşulunda gerçekleşebileceği ifade edildi.
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov ise bu sabah gazetecilere yaptığı konuşmada, herhangi bir görüşme detayı vermek için henüz erken olduğunu ancak gerekli olursa iki ülke başkanının telefon konuşması yapabileceğini söyledi. Ayrıca ABD istihbaratının, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi durumunda öldüreceği ya da kampa göndereceği Ukraynalıların bir listesinin olduğu iddialarını yalanladı.
Ukrayna Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Oleksiy Danilov da Biden ve Putin’in görüşme olasılığının olumlu olduğunu belirtti ancak “Kimse bizim sorunumuzu biz olmadan çözemez. Her şey bizim katılımımızla gerçekleşmeli” sözlerini ekledi.
Söz konusu zirveye Avrupa Birliği’nden de destek geldi. AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Pazartesi günü yaptığı basın açıklamasında, Rusya’nın Ukrayna sınırındaki askeri yığınağının diplomatik bir çözüme kavuşturulması için Washington ve Moskova arasında daha fazla görüşme yapılmasını desteklediğini açıkladı.
Borrell “Liderler düzeyinde zirve toplantıları; liderler ya da bakanlar, hangi formatta olursa olsun; konuşma ve masada oturma şekli ne olursa olsun şiddetle savaştan kaçınmaya çalışmak gerekiyor. En iyi çözüm yolu olarak diplomatik görüşmeleri destekleyeceğiz, krizden çıkışın tek yolu bu” dedi.
Görüşmeler Avrupa’da uzun yıllardır görülen en büyük güvenlik krizi konusunda bir çözüm yaratabilir.
Putin’in bugün ayrıca Almanya Başbakanı Olaf Scholz’la konuşması ve Rusya Güvenlik Konseyi’yle “olağanüstü” bir görüşme yapması bekleniyor.
ABD’li yetkililer Rusya’nın Kiev’i işgal etmeye hazır olduğunu söylerken bu iddia Moskova yönetimi tarafından reddediliyor.
Rusya’nın acil durum bakanlığı bugün ayrıca Ukrayna’nın doğusunda Rus yanlısı ayrılıkçıların bulunduğu bölgeden 60 binden fazla sivilin Rusya’ya geçtiğini açıkladı.
Macron ve Putin telefon görüşmesi yaptı
Yaşanan gerilime dair Pazar günü de diplomatik görüşmeler sürdü. Macron ile Putin Pazar günü Rusya’nın bölgedeki askeri hareketliliği üzerine bir telefon konuşması gerçekleştirdi.
Fransa Cumhurbaşkanlığı, Macron ile Biden arasında yapılan 15 dakikalık görüşmenin ardından Rus ve Fransız liderlerin ikinci bir telefon görüşmesi daha yaptığını bildirdi. Putin ve Macron arasındaki iki görüşme toplamda 3 saat sürdü.
Fransa tarafından yapılan açıklamada, Macron’un Biden ve Putin arasında bir zirve yapılmasını önerdiği ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmemesi koşuluyla yapılan önerinin kabul edildiği belirtildi.
Zirveye ait ayrıntılar, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov arasında Perşembe günü yapılacak görüşmede ele alınacak.
Beyaz Saray, diplomasiye her zaman açık olduklarını ancak Rusya’nın savaşı tercih etmesi durumunda da hızlı ve ciddi yanıtlar vereceklerini söyledi. Açıklamada ayrıca, şu anda Rusya’nın, çok yakında Ukrayna’ya yönelik tam kapsamlı saldırı yapmak üzere hazırlıklara devam ediyor gibi göründüğü de aktarıldı.
Fransa ayrıca Putin’in “diplomatik çözüme öncelik vermeyi kabul ettiğini” ve Ukrayna’nın doğusunda ateşkesi korumak üzere çaba sarf edeceğini bildirdi.
Kremlin’den yapılan açıklamada ise Donbas’ta artan çatışmalardan Ukraynalı askerler sorumlu tutuldu. Ukrayna ise Moskova’nın müdahale için bahane yaratmayı amaçlayan bir provokasyon kampanyası yürüttüğünü söyleyerek bunu reddetti.
Rusya, Belarus’taki askeri tatbikatı ‘kötüleşen durum’ nedeniyle uzatıyor
Rusya, Belarus ile birlikte Belarus’un Ukrayna sınırında gerçekleştirdikleri ve Pazar günü sona erecek askeri tatbikatın süresinin uzatıldığı açıklandı. Karara gerekçe olarak bölgede “durumun kötüleşmesi” gösterildi.
Ukrayna lideri Vladimir Zelenski ise ülkenin doğusu için hemen ateşkes ilan edilmesi çağrısında bulundu ve Rusya ile barış görüşmelerini desteklediğini söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, askeri tatbikatın süresinin uzatılmasının, Ukrayna’ya yönelik olası bir işgal konusunda kendisini daha da fazla endişelendirdiğini söyledi.
Blinken, Moskova’nın yaklaşık 30 bin civarında askerini Ukrayna’nın yanı başındaki Belarus’ta tutma kararı nedeniyle böyle düşündüğünü ifade etti.
CNN’e konuşan Blinken, “Gördüğümüz her şey bunun çok ciddi olduğunu, bir işgalin eşiğinde olduğumuzu gösteriyor” dedi ve ekledi:
“Tanklar harekete geçene ve uçaklar uçana kadar diplomasinin Putin’i caydırıp caydırmadığını görmek için her olanağı ve her dakikayı kullanacağız.”
Amerikan CBS News kanalı ise yayımladığı bir haberde, ABD’nin bölgedeki Rus komutanlarına işgal emri verildiği yönünde bir istihbaratının olduğunu bildirdi.
Haberde, işgalin kara birliklerinin başkent Kiev’i girmesinden önce siber saldırı ile başlayacağı ve ardından füze ve hava saldırıları ile devam edeceği belirtildi.
İsmi açıklanmayan bir istihbarat yetkilisi de CNN kanalına, Rusya’nın bilinen güçlerinin yüzde 75’inin şu anda Ukrayna sınırında hazır olduğunu söyledi. Yetkili, Rus güçlerinin Ukrayna’ya bu denli yakın bir şekilde toplanmasının oldukça olağan dışı olduğunu ifade etti.
ABD’li Maxar şirketi ise askeri hazırlığın arttığını gösteren yeni uydu görüntüleri yayımladı.
Boris Johnson: 1945’ten bu yana en büyük savaş hazırlığı
Bu gelişmeler öncesi Münih’teki güvenlik konferansında BBC’ye konuşan İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Rusya’nın, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana, Avrupa’daki en büyük savaşa hazırlandığına yönelik ellerinde istihbarat olduğunu söyledi.
Johnson, “Tüm işaretler, bu planın bazı anlamlarda başladığını da gösteriyor” dedi.
İngiltere Başbakanı, ellerindeki istihbaratın, Rusya’nın Kiev’i kuşatma amacı taşıyan bir işgale hazırlandığını gösterdiğini de kaydetti.
Moskova ise işgal hazırlığı iddialarını yalanlamayı sürdürüyor.
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, işgal öngörüsüne ilişkin açıklamaları “provokatif” olarak değerlendirdi.
169 bin ile 190 bin arasında ‘Rus askeri konuşlandırıldı’
ABD Başkanı Joe Biden da Cuma günü yaptığı açıklamada, Putin’in Ukrayna’yı işgal etmeye karar verdiğine inandığını söylemişti.
Biden, “Kiev’in birkaç gün içinde hedef alınacağına inanıyoruz” demişti.
Birçok Batılı lider, Ukrayna’nın doğusunda son günlerde yaşanan gelişmeleri, Rusya’nın işgale bahane araması olarak yorumluyor.
ABD’nin yaptığı son değerlendirmelere göre, Ukrayna sınırındaki bölgelere 169 bin ile 190 bin arasında Rus askeri konuşlandırılmış durumda.
Bu sayıya, Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçı milisler de dahil.
Rus askerlerin bir kısmı kuzeydeki Belarus’ta da bulunuyor.
ABD’nin Batılı liderlerle paylaştığı istihbarata göre, Rusya, kuzeydeki Belarus üzerinden de işgal planını uygulayacak.
Münih’teki toplantılar sırasında BBC’ye konuşan Boris Johnson, “Korkarım ki bu işgal planı, ölçeğiyle, 1945 yılından bu yana Avrupa’daki en büyük savaşa işaret ediyor” dedi.
‘Çok sert yaptırımlar’ açıklaması
Münih’te her yıl yapılan güvenlik toplantısında, Rusya, işgale başlaması durumunda, “benzeri görülmemiş” ekonomik yaptırımlarla tehdit edildi.
Başbakan Johnson da, İngiltere’nin Rusya’ya karşı uygulayabileceği yaptırımlara ilişkin bilgi verdi.
Johnson, Rus şirketlerin sterlin ile ticaret yapmasını yaptırım altına alabileceklerini söyledi.
İngiltere Başbakanı, bunun ekonomik etkilerinin Rusya için “çok sert” olacağını düşündüğünü kaydetti.
Kremlin, Batı’nın işgal iddialarını yalanlıyor ve askeri tatbikat yapıldığını öne sürüyor.
Lufthansa ve Swiss Air, Kiev’e uçuşları durdurdu
Öte yandan Alman hava yolu şirketi Lufthansa ve İsviçreli Swiss Air bugün itibarıyla olası bir işgal endişesi nedeniyle Ukrayna’nın başkenti Kiev’e uçuşları durduracağını açıkladı.
Air France da bugün, Salı günü yapılacak Kiev uçuşlarını tedbir amaçlı kaldırıldığını söyledi.
Lufthansa ayrıca Karadeniz’deki Odessa kentine de uçuşların yapılmayacağını duyurdu.
Geçtiğimiz hafta Hollanda hava yolu şirketi KLM de Kiev’e uçuşlarını durdurmuştu.
Lufthansa’nın Şubat sonuna kadar Kiev’e uçuş gerçekeştirmemesi bekleniyor.
Swiss Air de 28 Şubat tarihine kadar Ukrayna başkentine uçuş yapmayacağını bildirdi.
BBC Türkçe