Yani bu coğrafyada ulusal birlik için yeni yeni adımlar atılırken bir ulusun ulusal özellikleri olan ulusal birlik, dil birliği, kültür birliği, toprak bütünlüğü -coğrafi birlik- elde edilememiş, kazanılamamıştır. Bir ülke ve orada da bir komünist örgütlenme sağlanamaz. Sağlansa bile kör topal ağır aksak yürür. İşte tam da içinde olduğumuz durum.
KKP neden örgütlenemiyor? Tamamen beceriksizliğimizin sonucu mu örgütlenemiyoruz? Belki beceriksizliklerimiz vardır lakin ana neden bu değil, olamaz da. Öyle olsaydı ana akım dışındaki bütün Kürt örgütlerine de beceriksiz demeliyiz o zaman.
Kürdistan’da yarınlar değişime, özgürlüğe ve devrime gebedir. Bu anı yakalayabilmenin yolu bir komünist partisi için kadro örgütlülüğünü tamamlamaktan geçer.
İyi de bu soru(n)lar “Nasıl aşılacak” mı?
Elbette işçi sınıfına yaslanmış devrimci praksis ile…
Malum “uygulama”, “hareket”, “eylemin önemi” gibi anlamlar içeren praksisin amacı, değiştirmektir.
Tarihte, örgütlü hareketler kadar, kendiliğinden gelişen toplumsal hareketler de çok ses getirmişler, çok ağır bedeller ödemişler, derin izler bırakmışlar ama kazanımları çok sınırlı olmuştur.