Elbette her karanlık tünelin dışarıya, aydınlığa açılan bir çıkışı vardır ve bu çıkışa mücadele ile varılacak. Cumhur İttifakı’nın halklara dayattığı bu karanlık tünelden, başta Kürdistan ulusal demokratik güçleriyle Türkiye demokrasi güçlerinin kararlı mücadelesiyle çıkılacaktır.
Birçok zaman düşünmüşümdür; ilk hayır, olmaz, kabul etmiyorum, ben hakkımı, haklarımı istiyorum diyen insan kimdi, nerede doğdu, nerede yaşadı? Bunu bulmak herhalde mümkün olmayacak. Fakat 15-16 Haziran 1970’e bakarak, dünya işçi, emekçi ve tüm ezilenlerin tarihlerinin büyük bir mücadele ve bedel ödeme tarihi olduğunu görürüz.
Biz demokratik güçlerde, sosyalistlerde, komünistlerde genel bir kanı vardır. Denir ki halk fakirleşirse, işsizlik artarsa kitleler sola yönelir. Ama bu söylendiği gibi değil, öyle olmuyor. Kitleyi, işçiyi, işsizi ve fakir köylüyü kazanmak emek ister, çalışma ister. Her şeyden önce bu çalışmalar uzun süreli bir devamlılık ister. Bir de tabi ki sendika ve sınıf bilinci ister.