Katalonya’nın da bir kere daha doğruladığı üzere bastırılmış, daha doğrusu sömürgecilerce bastırıldığı sanılan “ulusal sorun”lar, tarihsel kimlikler ve kinler, asla silinmez. Sadece hafif ya da derin uykuya dalar ve en küçük bir sosyal tıkırtıda, dipdiri ayağa kalkarlar; eşitlik ve özgürlük temelinde çözülmediği sürece!
“Eğer bir ezen ulus Marksisti, ezilen ulusun tam hak eşitliği isteğini ya da onların bağımsız bir devlet kurma hakkını bir an bile unutursa, yalnızca burjuva değil, ama aşırı gerici milliyetçiliğin bataklığına kaymış olur,” saptamaları ezilen ulusun kendi kaderini tayin etme hakkının önemini vurgulayan saptamalardır.