Rojnameya Newroz: Suat Bilgin merhabalar. Öncelikle kendinizi ve kitabınızı bize tanıtır mısınız?
Suat Bilgin: Amed’in Dicle ilçesinde doğdum. 23 yaşındayım ve çocukluğumdan beri Amed’te yaşıyorum. Yaşadığım şehrin hem ideolojik hem de siyasi gelişim sürecini takip eden biri oldum halen de öyleyim, bunlardan beslenerek bir şiir kitabı çıkardım. Kitabımın ismi Dilsiz Ağrılar… Genel teması; aşk, toplum ve politikadır. Şiirlerimde kullandığım kavramları çocukluğumdan bugüne Amed’in içerisinde beslenerek biriktirdim.
Rojnameya Newroz: Peki bu süreçte sizi bir şiir kitabı yayınlamaya iten temel neden neydi? Suat Bilgin: Toplumsal ve ideolojik baskılar yani sistemin bize dayattıkları ve bu dayatmalar sonucunda oluşan acılar, kısıtlamalar, yaşamın katlanılmaz hale gelmesiydi.
Rojnameya Newroz: Yani kitabınızı bir tepki ve bu dayatmalara, baskılara bir cevap olarak hazırladınız.Suat Bilgin: Evet, bir tepki, bir eleştiri niteliğindedir. Rojnameya Newroz: Kitabınızı hazırlama süreciniz nasıl gelişti, şiirlerinizi toplama, basım ve dağıtım noktasında zorluklarınız oldu mu? Okuyucularınız ne gibi bir tepki gösterdiler kitabın yayınlanmasından sonra?
Suat Bilgin: Elbette popüler edebiyat yapmadığım için birçok insan gibi benim de kitabım sayısal olarak az kitleye ulaştı. Ama az dediğimde ortalama bin kişiye ulaştı ama binlerce, on binlerce kişinin de kitaptan haberi oldu. Ki benim için nitelik önce geliyor. Gelişim süreci şöyle oldu şiirlerimi topladım ve artık özellikle son zamanlarda yaşadığımız sıkıntılar artık kitabın basılması gerektiğini bu tepkinin verilmesi gerektiğini açığa çıkarıyordu. Bende çıkardım. Gelen tepkiler çok iyiydi, güzel cevaplar ve dönüşler aldım. Bir dizi eleştiriler de vardı, not aldım. Haklı eleştirileri özellikle dikkate alıyorum. İkinci kitapta o eleştirileri dikkate alarak düzenlemeler yapacağım.
Rojnameya Newroz: Yaptığınız iş önemli, çünkü dediğiniz gibi sanatın popülerleştiği, paraya indirgendiği bir ortamda kendi emeğinizle, yaşadığınız şehir olan Amed’te bir emeği ortaya koydunuz ve bu emeğin doğrultusunda kısıtlı maddi olanaklarla kısıtlı dağıtım alanlarıyla, daha çok dostlar yardımıyla sesinizi, şiirinizi insanlarla buluşturmaya çalıştınız. Bu açıdan takdir edilesi bir çabanız var. Peki sanatın toplumsal değişimdeki rolünü nasıl yorumluyorsunuz? Sanat toplumda nasıl bir rol oynar? Toplumun yaşantısını değiştirme gücü var mıdır?
Suat Bilgin: Sanat özellikle baskıya uğratılmış bir toplumun çığlığıdır. Özellikle baskıya uğramış bir coğrafyada şairler, yazarlar ve diğer aydınlar; toplumun sesini dışa vurma niteliği taşıyor. Sanat önemli bir faktör hem bizim coğrafyamızda hem de yeryüzünde ezilen diğer coğrafyalarda da. Zaten baktığımızda iyi sanat ve sanatçılar ezilmiş, baskı görmüş, şiddet görmüş toplumların arasından çıkıyor. Bir nevi acı, sanatı koşullayan bir faktör oluyor.
Rojnameya Newroz: Peki Kürdistan’a baktığınız zaman kendinize yakın bulduğunuz şair var mı? Güncel veya tarihsel olarak?Suat Bilgin: Tarihsel olarak hayatından, kişiliğinden yakın gördüğüm Ahmed Arif’tir. Onun yaşantısı, onun duruşu, onun kalemi ve dili… Özellikle onun yaşantısı bana cesaret ve feyz veriyor, beni şiire tetikliyor.
Rojnameya Newroz: Amed’te yaşıyorsunuz, çalışmalarınızı ve etkinliklerinizi ağırlıklı olarak burada yapıyorsunuz. Tabi başka illere de gidiyorsunuz İstanbul, Batman ve Mardin gibi yerlerde de etkinlikler yaptınız. Amed’e baktığınız zaman kitabınız veya çalışmalarınız üzerinden, şiir emekçiliğiniz üzerinden değerlendirirseniz; Amed’te Kültür-Sanata ilgi nedir? İnsanların sanata dair bakışı nedir? Nereden şekilleniyor sanatla ilişkisi?
Suat Bilgin: Amed’e tarihsel olarak bakmak gerekiyor. Amed tarihinde birçok şairi, yazarı, aydını çıkarmış bir Kürdistan şehridir. Bu sürekli devam ediyor ama Amed’in genelinde bu baskılar sonucunda son dönemde geri çekilmeler sanat alanında da yaşanıyor. Amed son dönemde sanattan kopuk hale getirildi. Bizimde o kopukluğu onarmamız gerekiyor, bu yönde çalışmalarımız ve gayretimiz var. Amacımız bu yöndedir.
Rojnameya Newroz: Kavga ile sanatın ilişkisi var mıdır? Kavganın içinde sanatın nasıl bir rolü vardır?
Suat Bilgin: Elbette. Kavga genel bir terimdir, her alanda kavga vardır. Kavga derken karşıt olduğunuz şeyle fiziksel olarak boğuşmak anlaşılmamalıdır. Kavga, çok yönlü bir mücadeledir, her yerde vardır. Ekmek için kavgadır, toprak için kavgadır bunun mücadelesini bulunduğun noktadan verirsin. Sanatta da toplumu aydınlatmak için ya da topluma bir şeyler sunmak için bir direniş gösterir, kavga verirsin. Bir kavgaya girişirsin, kimlerle kavgaya girersin? Sanata karşı olan sanat düşmanları, yazılanları hazmedemeyen iktidara karşı, kavga sanat için oldukça önemlidir.
Rojnameya Newroz: Önünüzdeki süreçte yeni bir kitap çalışmanız var mı? Kitabınız Dilsiz Ağrılar’ın ikinci baskısını yapacak mısınız?
Suat Bilgin: Dilsiz Ağrılar’ın ikinci baskısını düşünüyorum. Bazı düzenlemeler yapmam gerekiyor tabi ama genel olarak ilk baskı ile aynı olacak içeri açısından. İkinci bir kitap çalışmasına da odaklanmış bulunmaktayım ama bu kitapta Dilsiz Ağrılar’ın birikimine yaslanarak onu da aşan bir tarzı ortaya koymaya çalışacağım. İkinci kitabım çıkacak bu kesin, farklı konular üzerinde yoğunlaşıyorum. Okuyucularıma daha iyi ürünler sunmak istiyorum. İkinci kitabım bir gelişimin sonucu olsun istiyorum, tekrara düşmek istemem.
Rojnameya Newroz: Peki Amed’te sizin gibi bu şekilde bağımsız çalışmalar yürüten, kısıtlı olanaklara sahip başka şiir emekçileriyle karşılatınız mı?Suat Bilgin: Yaşım henüz genç kategorisinde olsa da uzun zamandır Amed’te şiirle ilgilendiğim için elbette bana benzeyen, bu tarz çalışmalara sahip olan insanlarla karşılaştım. Amed’te gerçekten kalemi sağlam olan, duruşu toplumdan, haklıdan yana olan insanlar var. Bunlar pek tanınmıyor, bilinmiyor. Bunlar tanınsa Kürdistan toplumunun gelişiminde önemli bir rol oynarlar, ülkemizde devam etmekte olan kavgada önemli bir güç olarak yerlerini alırlar. Rojnameya Newroz: Biz yeniden neden Ahmed Arif’leri, Cigerxwin’leri, Yılmaz Güney’leri üretemiyoruz?
Suat Bilgin: Bence bunun cevabı yalnızca üretim sorunu olarak anlaşılmamalıdır. Bu coğrafyadan beslenen insanlar bu kapasiteye sahiptir. Zannederim ki bunun tek nedeni cesarettir. Feqiya Teyran’lar olsun, Ahmed Arif’ler olsun bu isimlerde fazlaca cesaret ve özgüven vardı. Yılmadan, korkusuzca, rahatlıkla doğru bildiklerini yazıyorlardı. Bence tek cevap budur. Yeni nesil için daha fazla cesaretli olmamız gerektiğini düşünüyorum.
Rojnameya Newroz: Ropörtaj için teşekkür ediyoruz. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Suat Bilgin: Son olarak 24 Aralık tarihinde Pazaertesi günü yani yarın Amed-Sur’da Harabe Konak’ta saat 17’de imza ve şiir etkinliğimiz olacak. Amed’te ve Amed dışında yaşayan tüm sanata, şiire ilgisi olan dostlarımızı, yoldaşlarımızı bekliyoruz. Size de teşekkür ediyorum ropörtaj için.
Rojnameya Newroz: Biz teşekkür ederiz, çalışmalarınız da başarılar diliyoruz.