Site icon Rojnameya Newroz

SİVEREK-HİLVAN-SURUÇ..URFA HATTINDA AKP’DEN KOPUŞ DERİNLEŞİYOR!-2

Siverek-Hilvan-Bozova-Suruç… Urfa hattında AKP’den kopuşa ilişkin ilk gözlemlerim, ailem Cilikanlar ve bizim aşiret Canbegler üzerine olan yazıyı sosyal medyadan “URFA HALKI, EM Jİ AKP Û ERDOĞAN TÊRBÛN BESE”! başlığıyla 14.06.2018 tarihinde kısa bir değerlendirme ile paylaşmıştım. İkincisi, 16.06.2018 tarihli ve “Siverek-Hilvan-Suruç… Urfa hattında AKP’den kopuş derinleşiyor” başlıklı yazıydı. Üçüncüsü aşağıda! Ayrıntılara inildiğinde şunları gözlemledim;

Sinan Çiftyürek / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız

I – Siverek-Hilvan-Bozova-Suruç-Urfa hattında, hiçbir aşiret ya da büyük aile bir bütün olarak Türk siyasal iktidarları için artık banko oy deposu değil. Çünkü özetleyeceğim birden fazla nedenle, aşiretlerin, büyük sülalelerin hatta artık ailelerin bile kendi içerisinde bir bütün olarak X veya Y partisine oy verme durumundan çıktıklarını gördüm.

Halen aşiretlerin, büyük ailelerin üzerinde ağa, şeyh, cemaat liderlerinin etkisi var elbette ama bu etki artık şeyhin fetvası olarak kesin hüküm olmadığı gibi, Şener Şen’nin Züğürt Ağa filmindeki kızınca “bakın kovarım ha sizi” hükmünde ağanın kararı da artık işlevli değil.

Dolayısıyla Türk siyasal iktidarların; eskiden olduğu gibi filan ağa eliyle filan aşireti, köy/köyleri ya da filan ünlü şeyh, cemaat lideri eliyle filan aşiret veya köyleri banko olarak oy deposu görme durumu birçok faktörün etkisiyle aşılmıştır.

II – Ağa ve şeyhlerin etkisinin zayıflamasında, genelde gelişen kapitalizmle paralel güçlenen ekonomik bağımsızlığın etkisiyle güçlenen birey anlamında bireyselleşmenin de önemli rolü var. Urfa’nın geniş tarımsal alanlarına tarımda kapitalizmin gelişmesiyle paralel tarım işçiliği imkanının büyümesiyle kısmen de olsa iş gücünü satma özgürlüğüne kavuşan bireyin siyasal tercihi üzerindeki ağa-şeyh baskısının kırılması söz konusu!

III – Özelde de Kürt kadının; gerek gelişen kapitalizm ile birlikte çalışma hayatında, özellikle de büyüyen hizmetler sektöründe (sağlık, eğitim, banka vb. alanlarda) daha fazla yer alması; gerekse siyasette son yıllarda savaşçı, belediye başkanı, milletvekili, parti başkanı olan Kürdistan kadınının, kadınlar üzerindeki açık veya örtük sürükleyici etkisinin de önemli rolü var.  Bunu seçmen kitlesinin davranışında ideolojik etki alanı diye de adlandırabiliriz.

IV – Kürtlük bilincinin etki alanının genişlemesinin yani ideolojik duruşun etkisinin altını çizmekte yarar var! Ki ideolojik davranışın büyük etkisi olmazsa onca baskı ve kuşatma karşısında Kürdistan seçmeni halen HDP’yi desteklemezdi. Kürtlük/yurtseverlik bilincinin güçlenmesinde; Güney ve Rojava Kürdistan’ında yaşananların yani bu iki parçadaki fiili bağımsız devlet veya federatif yapılanmanın, görsel-işitsel-duygusal olarak halkımız üzerindeki olumlu etkilerini gördük. Kobani, 25 Eylül bağımsızlık referandumu, Kerkük, Efrin, Şengal…de acısıyla sevinciyle yaşananların halkımız üzerinde yansımaları var. Bunu da seçmen kitlesinin üzerindeki ideolojik etki alanı olarak değerlendirebiliriz.

V – İslami parti olarak AKP’nin güç kaybında, 16 yıllık iktidarının ilk yıllarındaki duygusal-ideolojik etkinin ekonomik-sosyal ve kültürel yaşanmışlıklar ışığında zayıflamasının da kopuşta etkisi var ve bunun Urfa-Konya gibi muhafazakar kentlerde görülmesi bir çok açıdan önemlidir. Önemlidir zira işçi-küçük-esnaf-yoksul-işsizin; dün “dava arkadaşı” gördüğü ve aynı “çamurlu yolları birlikte yürüdüğünü” düşündüğü Mücahitlerin müteahhitleşmesi, tacir-tüccarlaşması sürecinde kendisiyle ekonomik-sosyal-kültürel olarak yollarının ayrıldığını yaşayarak görmeye başlaması demektir.

Buna son 10 yıldır bölgesinde Allahuekber diyerek kafa kesen IŞİD gerçeği ve AKP iktidarının bilumum Selefi cihatçı silahlı hareketlerle olan bağının da AKP ve Erdoğan’a olan inanç üzerinde aşındırıcı etkisini de ekleyelim.

VI – Daha önce de yazdım, genel de olduğu gibi Urfa özelinde de AKP’nin kitle desteğinin daralmasında dört liraya çıkan soğan-patatesin yani ekonomik krizin sonuçlarının mutfağa yansımasının etkisi özellikle işsiz, çiftçi ve küçük esnaf üzerinde var. Şöyle özetleyebiliriz krizle geldi Erdoğan, gidişinde krizin de önemli bir payı olacak.

VII – Dün Efrin, bugün Kandil üzerinden arkalamak istediği ırkçı milliyetçi dalga Anadolu kentlerinde bile artık sınırlı bir etki alanı yaratıyor, Urfa ve ilçelerinde ise “ne işin var Efrin’de” sorusuyla karşılık buluyor. Yani Erdoğan’ın cumhurbaşkanı kimliğiyle hergün hatta her saat “bugün şu kadar terörist öldürdük, bölücüler görüyorsunuz şöyle tavuk gibi kaçıyorlar” vb beyanları genelde halklar da özelde Kürtler de tepkiyle karşılandığını Siverek-Hilvan  özelinde de gözlemledik.

VIII – Yazıyı bizim Dimililer’e (Zazalar) ilişkin bir gözlemimi aktararak bitireyim; bir görüşmemizde kendilerine; AKP ve Erdoğan; “Vakit Türkiye vaktidir”, Erdoğan’ın “bu kez büyük ustalık dönemi için oy istiyorum” demesine ne diyorsunuz diye sorduğumuzda yanıtları netti; “Ma eno 16ye serî dê Erdoğan şınasna û famkerd, husyatîye yê pîl marî lazım nîyo”! (yani biz 16 yıldır onu tanıdık, anladık bize büyük ustalığı lazım değil) şeklinde oldu!

Sonuç olarak bu kez Abbas yolcu! Zorbalık, hile ve algı operasyonları da bunu durduramayacak! 18.06.2018

canbegyekbun@hotmail.com

1. bölüm için başlığa tıklayın

SİVEREK-HİLVAN-SURUÇ… URFA HATTINDA AKP’DEN KOPUŞ DERİNLEŞİYOR!

Exit mobile version