Rusya, Astana’da imzalanan anlaşma çerçevesinde Suriye’de güvenli bölgeler kurulması için, Türkiye dahil garantör ülkelerin hangi rolü üstleneceğini açıkladı.
Rusya, Suriye’de güvenli bölgeler kurulmasını öngören Astana anlaşmasının 6 Mayıs Cumartesi günü TSİ 00.00’dan itibaren yürürlüğe gireceğini duyurdu. Anlaşmanın nasıl hayata geçirileceğine dair basına açıklamada bulunan Rus komutan Sergey Rudskoy, hem kontrol ve gözlem noktalarının işleyişinin hem de güvenlik alanlarının yönetiminin, garantör ülkeler Türkiye, Rusya ve İran’dan ekipler ve oluşumlarca yürütüleceğini söyledi.
Rudskoy, “garantör ülkelerin onayı olmak kaydıyla diğer ülkelerden askeri güçlerin de katılabileceğini” sözlerine ekledi. Ancak Rus komutan, bunların hangi ülkeler olabileceğine dair bilgi vermedi.
Rudskoy, Rus hava kuvvetlerinin, anlaşma kapsamında çatışmasızlık bölgesi ilan edilen yerleri 1 Mayıs’tan beri bombalamadığını belirtti.
Rusya’dan kafa karıştıran ‘ABD’ açıklaması
Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin ise Astana’da imzalanan anlaşmaya Birleşmiş Milletler, ABD ve Suudi Arabistan’ın da destek verdiğini söyledi. Rus resmi ajansı TASS’ın geçtiği habere göre Fomin, bu desteğin, anlaşmanın başarıya ulaşmasını garanti altına aldığını savundu.
Ancak ABD Dışişleri Bakanlığı dün gece yaptığı açıklamada, İran’ın ‘sözde garantör’ ülke olarak süreçte yer almasından endişe duyduğunu açıklamıştı.
Öte yandan Astana’daki görüşmelerde Rus heyetine başkanlık eden Aleksandr Lavrentyev, üzerinde anlaşılan güvenli bölgelerin, ABD öncülüğündeki koalisyonun savaş uçaklarına kapalı olacağını söyledi.
Rus elçi Astana’da gazetecilere yaptığı açıklamada, Esad rejimine ait jetlerin de altı ay süreyle bu bölgelerin üzerinde uçmasının beklenmediğini belirtti.
Lavrentyev, ateşkesi bozma girişimleri olmadığı takdirde, Rus uçaklarının da söz konusu bölgelerde uçmaktan kaçınacağını sözlerine ekledi.
Güvenli bölgeler genişletilebilir
Rus ordusu ayrıca, güvenli bölgelerin, Suriye’nin diğer yerlerini de kapsayacak şekilde genişletilebileceğini açıkladı.
Türkiye, Rusya ve İran dün Kazakistan’ın başkenti Astana’daki barış görüşmeleri sırasında; “İdlib vilayetinin tamamı, Lazkiye, Halep ve Hama vilayetlerinin belli bölümleri, Humus vilayetinin belli bölümleri, Şam/Doğu Guta bölgesi ve Dera ve Kuneytra vilayetlerinin belli bölümlerini kapsayan çatışmasızlık bölgeleri oluşturulmasına” ilişkin anlaşma imzalamıştı.
Mutabakat imzalandığı sırada görüşme salonunu terk eden Suriyeli muhalifler, Esad rejimine en büyük desteği veren ülkelerin başında gelen İran’ın garantör ülke olmasına tepki göstermişti. Muhalifler ayrıca, güvenli bölge anlaşmasının başarıya ulaşacağına dair şüpheleri olduğunu belirtmişti.
Muhalifler: Anlaşma meşru değil
Türkiye, Rusya ve İran’ın imzaladığı mutabakata, Suriyeli muhaliflerin çatı örgütü Yüksek Müzakere Komitesi’nden de sert eleştiri geldi.
Yüksek Müzakere Komitesi’nden yapılan açıklamada, anlaşmanın “en ufak bir meşruiyeti olmadığı” belirtilirken, İran’a biçilen garantörlük rolü de reddedildi. Açıklamada, “hem Suriye halkı olmadan varılan, hem de koruma ve riayet mekanizmalarından yoksun olan anlaşmanın muğlaklığına” dair endişeler aktarıldı.
PYD’den tepki
Türkiye tarafından PKK’nın Suriye kolu olarak kabul edilen PYD de güvenli bölge anlaşmasına tepki gösterdi.
Reuters’ın haberine göre, PYD sözcüsü İbrahim İbrahim, söz konusu planın, Suriye’yi “mezhep temelinde bölmek” anlamına geldiğini söyledi. İbrahim, Rusya’nın hazırladığı bu planın, Suriye’nin kuzeyinde Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı özerk bölgeleri tehdit ettiğini belirtti.
© Deutsche Welle Türkçe