Rojnameya newroz gazetesi İstanbul lgbt aktivisti Pınar Arkanla 8 mart, referandum ve lgbti onur haftasinı konuştuk
Öncelikle derneğiniz hakkında birkaç şey söleyebilirmisiniz..
İstanbul LBGTİ derneği aslında trans kadın hak savunuculuğu yapan, ama aynı zamanda hak savunuculuğu da yapmaktayız, trans kadın ve trans erkeklerine yönelik çalışıyoruz, yardıma bakıma muhtaç mülteci yaşlı ya da çeşitli ailevi sebeplerden dolayı İstanbul’da olan birçok trans, arkadaşımızı konuk ettiğimiz, trans misafirhaneyi ile da ilgilenmekteyiz. Trans Onur haftasını düzenliyoruz,praytın hemen öncesindeki bir hafta öncesinde Trans Onur haftasını Türkiye’de düzenleyen ilk ve tek örgütüz, trans Onur haftasında sadece transla ilişkin transları ilgilendiren bir takım aktiviteler faaliyetler yapmaktayız, Tabii bunlar gönüllülük ve örgütleme çizgisinde, çerçevesinde ilerlemekte.
Iki yıldır Onur haftası cihatçı ve milliyetçi gruplar aynı zamanda da devlet tarafından da baskılanıyor, provoke ediliyor bu yıl çok farklı bir süreç yaşanıyor hem Kürdistan hem Türkiye’de darbe denilen aygıtın geliştirildiği ardından referandum başkanlık sisteminin geldiği bu süreçte Haziran ayında yapacağınız trans Onur Haftası ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Şunu çok iyi biliyoruz ki Trans olmak, ülkede görünürlük ve yaşamsal olarak Zaten yeterince Zorlu ve yeterince mücadele gerektiren bir durum, Maalesef Biz hayatın Merkezi olmaktayız Kaçış noktamız yok, çok zaman sahnede alkışlandığımız sokakta yuhalandığımız bir politik halimiz ve durumumuz var, ondan dolayı Aslında bu baskıcı tutum ve totaliter rejimlere yabancı değil her daim mücadele etmeye zamanı geldiğinde göğüs göğüsse çarpışma yada hazırız ama; Daha politik daha barışçıl yönlerden çözme taraftarıyız. Maalesef biliyoruz ki bir kaç senedir yaşadığımız deneyimleme sonucunda artık bu ülkenin rejimi Günden güne Kendi görüşlerine aykırı olan herkesi yok etmeye sindirmeye yönelik bir politika izlemektedir. Sadece trans değiliz aynı zamanda arttı başka özelliklerimiz var çoğunumuz yurt sever,kimimiz başka devrimci harekelerde mücadele ediyor.Trans olarak bizim,kimliğimiz, yanında ekstramız var, benim de dahil olmak üzere, biz trans olmanın yanında ,birde diğer kimliklerimizden dolayı ezilmekteyiz ötekileştirilmekteyiz.Bunun için mücadele etmeye devam ediyoruz. Bu yüzdendir ki hak savunuculuğu bizim için ön planda gelmektedir.
Referandum sürecinde ,ne gibi etkinliğiniz olacaktır, LGBT’nin buna dair bir çalışması varmıdır?
Evet var aslında dernek olarak bir platformun yürütücülüğünü yapmaktayız lgbti ler Hayır diyor diye, birkaç kadın örgütü ile ortak hareket ediyoruz niye hayır demeliyizi uzun uzun anlatıyorum insanlara bahsediyoruz bahsetmemiz gerektiğine de inanyoruz. Çünkü Hayır dememiz gerektiğini çok iyi biliyoruz neler olacağını biliyoruz ama umarız ki bu saatten sonra olacak her şey tüm yurt adına tüm Ötekiler adına iyi olmasıdır.
Kürdistanlı kadınlara bir çağrınız var mı? Hem referandum süreci hem Onur Haftası ile ilgili?
Kürdistan kadınlarıyla ilk yılını çok hatırlamıyorum ama Pınar Selek başkanlığında Pınar Selek’in örgütlenmesi ile Amed’te ilk gittiğimizde Barış bohçasını ilk organize ettiğimizde kürdistanlı kadınlarla Omuz Omuza dirsek dirseğe hep birlikte evlerinden aldığımız bez parçalarıyla kürdistanlı kadınlar Dünya’ya Barışı örüyor şiarıyla bir proje yapmıştık ve ilk o zaman kürdistanlı kadınlarla göz göze el ele Diz Dize ağlaya ağlaya tanışmıştık o zaman ilk iletişimi kurmuştuk.
Aslında kadınlara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var kadınlar Bence bir olmalı kürdistanlı kadınları aramızda yanımızda görmek istiyoruz çünkü kürdistanlı kadınların Bizi çok iyi anlayabileceğini biliyoruz biz cumartesi annelerinden de çok iyi biliyoruz ki Kürdistan’da katledilen nice canların yanında aynı şekilde bizim de canımız yandı bir çok şeyi biz de yaşıyor. Çok da Yabancı değiliz. onlarında Bize yabancı olmasını istemiyoruz.
Son iki yılda Trans kadınlara karşı ciniyetler gerçekleşti ve bu cinayetlerin Politik olduğunu biliyoruz buna dair mesajınız var mı?
Trans cinayetleri politik derken aslında niye politik dediğimizde bir adım geriye çıkıp baktıklarında o Ataerkil sistemin erk hallerinden toplumsal yapılarından toplumsal cinsiyet rollerinden Bir tık ayrılsalar dışarıdan bir adım geriye geçip bakmış olsalar Aslında politiktir demekle ne istediğimizi ne yapmaya çalıştığımız anlaşılacaktır.Çünkü toplumsal erkek toplumsal kadın rollerin aslında onları da ne kadar baskı altında tuttuğunu erkeğin erkek gibi olması gibi bir dayatmanın kadının kadın gibi bir daha dayatmanın ne demek olduğunu, aslında bunların birer politika olduğunu birer üretilmiş olduğunu çok daha net anlayacaklar. Çünkü toplumsal erk ve kadın normlarına uymadığımız için öldürülüyoruz ve bu fobinin altında yatan nedenleri çok iyi biliyoruz .Çünkü devlete karşı bir tehditiz,anarşist duruşumuz var. Aslında en büyük devrimci bizleriz Çünkü önce kendi bedenlerimizi sonra hayatımızı değiştiriyoruz Belki de devrimin en ileri en uç noktası biziz .
Son olarak bir çağrınız olacak mı?
Tüm Ötekiler birleşmeden gelecek Güzel Günler umudunun çok olmadığını düşünüyoruz tüm Ötekileri bizlerle yanyana Diz Dize dirsek dirseğe olmaya davet ediyoruz hem kürdistanlı kadınlara hem kürdistanlı gençlere hem Kürdistan’ın bağımsızlığına inanan Tüm herkesi bizimle birlikte hareket etmesini istiyoruz.