Site icon Rojnameya Newroz

Örgütlenme ve propaganda 

örgütlenme ve propaganda

Eren Daldal / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız 

Bugünlerde sol örgütlerin yaşadığı en başlıca sorun kadro denilecek örgütçüler yetiştirememektir. 

Solun en güçlü olduğu 68 kuşağından bu yana yalnızca mücadelemizin zayıflamasının en başlıca sebebi devrimci örgütlerin çağa uyum sağlamak ile geleneksel yöntemler arasında kalmasıdır. 

Kimi örgütlerde sadece dijital alanda faaliyet gösterilirken bazı örgütler ise yalnızca sokaklarda örgütlenmeye çalışmaktadır. 

Çoğumuz seçim zamanı sağda solda devasa billboardlarda karşımıza çıkan siyasi afişlere, seçim araçlarına ve dükkan dükkan gezen adayların yarattığı siyaset bombardımanına maruz kalmaya alışkınız. 

Ancak birçoğumuz bu gayretin sebebini çözümleme yoluna gitmiyor ve devasa reklam şirketlerine bel bağlıyoruz. 

Ancak devrimci örgütlerde bu durum biraz daha farklı, örgütlerimizin ezici çoğunluğu maddi olarak problemler yaşıyor ve profesyoneller ile çalışma imkanı bulamıyor. 

Bu da çok daha amatör propaganda çalışmalarına ve başarısız örgütçülerin yetişmesine sebep oluyor. 

İlk olarak bahsetmemiz gereken konu “PROPAGANDA”nın 2 basamaklı merdiveni olmalıdır. 

1-) Tanınırlığı arttırma: 

Geçmişten gelen ve oldukça cüzi miktarlara çıkardığımız afişler ya da düzen partilerinin sokaklarda gezdirdikleri (istisnai devrimci örgütler olsa da maddi sebeplerden dolayı bu eylem daha çok düzen partileri tarafından yapılmaktadır.) seçim arabaları, sağda solda gördüğümüz billboardlardaki parti reklamları… vs tamamı parti imajı ve tanınırlığını arttırma, akılda kalma amacı ile yapılan girişimlerdir. 

Buradaki amaç kişinin bilinç altında kendisine ait bir görseli, cümlenin ya da dikkat çekici ve akılda kalıcı başka bir olgunun yer edinmesidir. 

Tanınırlığı arttırırken aynı zamanda propagandanın 2. basamağına zemin hazırlanmaktadır. 

Bu şekilde doğrudan iletişime geçilen kişilerin ikna edilmesi daha yüksek bir ihtimal olmakta. 

2-) Birebir iletişim: 

Devrimci örgütler afişleri ile partilerini daha görünür kılmayı başarsa da bir afişten ya da TV reklamından ziyade insanların fikirlerini şekillendiren asıl etken kurdukları birebir iletişimdir. 

Yapılan bildiri çalışmaları bu konuya gayet güzel bir örnek olmakta. 

Afişlerde sizi uzaktan gören ve bilinçaltında bir merak uyanan yurttaş doğrudan sizinle karşılaşması sonucunda iletişime geçmeye daha yatkın olmaktadır. 

Ayrıca birebir iletişime televizyonlardaki tartışma programları ya da realite şovları da örnek verilebilir. 

Tartışma programlarında izleyici ile yayıncılar arasındaki ekran/perde ortadan kalkmış olduğundan izleyici sorgulamadan söylenenleri kabul etme eğilimindedir. 

Tartışma programlarında zaten sizin yerinize sorgulayan ve karşılık veren karakterlerin varlığı izleyiciyi o propaganda bombardımanında savunmasız bırakmaktadır. 

Bunun başlıca sebebi izleyicinin karşısında bir gazete yazısı ya da büyük görseller ile zenginleştirilmiş reklam programı değil kendisi gibi kanlı canlı bir insan görmesidir. 

Dizi/sinemalarda ev halkının TV karakterlerini ayıplaması, tartışma programlarında kendinizi bir taraf olarak bulmanız tam da bundan kaynaklanmaktadır. 

Bir kişinin fikirlerini etkileyen unsur bilinç altına yerleşmiş merakı tetikleyecek bir kişi ile tartışma ortamına girmesidir. 

Yıllar öncesinde teknoloji bu kadar ilerlemeden önce işçiler ile devrimciler çok daha rahatlık ile iletişim kurabiliyor, doğrudan temasa geçebiliyorlardı. 

Ancak bugüne geldiğimizde emekçi yurttaşlar servisler tarafından evlerinden toplanıp mesai çıkışı teker teker evlerine dağıtılıyor, ibadetlerinden beslenmelerine kadar bütün ihtiyaçlarını fabrika sınırları içerisinde giderebiliyorlar. 

Buda işçileri doğal olarak devrimciler ile iletişim kuramaz bir hale düşürüyor ve bu emekçi sınıf fikirlerini evlerinde izledikleri TV programlarına göre yönlendiriyorlar çünkü birileri ile doğrudan temasa geçtikleri (sandıkları) tek alan TV programları olarak kalıyor. 

Devrimci örgütler ise bu değişime ayak uydurmak ve çözüm bulmak amacı ile sosyal medya sahasına yönelmiş ve enerjilerini buraya yöneltmiş durumdalar. 

Yapılacak olan basın açıklaması, paneller örgütlerin sosyal medya hesaplarından paylaşılıyor ve ekstra bir efor sarfetmeye gerek duyulmuyor. 

Ancak bu noktada sosyal medya platformlarının algoritması ve kullanıcı psikolojisi göz ardı edilip kısır bir döngüye giriliyor. 

Örgütler artık devrimci kadrolar ve örgütçüler yetiştirmek yerine sosyal medya etkileşimlerini arttırma yoluna gidiyor. 

Sosyal medya algoritması kullanıcı daha uzun süre platformda tutmak ve daha fazla reklam göstermek üzerine kurguludur. 

Marksist öğretiler sosyal medya üzerinden Marksistler dışında pekte bir kitleye hitap edememekte. 

Buradaki en büyük sorun sokakta binlerce farklılıktan binlerce kişiye ulaşılabilinirken sosyal medya üzerinden yalnızca tek tip kullanıcılara ulaşmamızdır. 

Ekstra olarak sosyal medya kullanıcılarının düşüncelerini çok sık değiştirmesinin olan olaylar üzerinden bir düşünce dünya inşa etmeleri ve bir bilgiyi öğrenmek yerine yalnızca birisine anlatabilecek kadar aklında tutması da sosyal medya alanındaki çalışmalarının başarısız olacağının en büyük ispatıdır. 

Ve bu başarısızlığa en büyük örnek ise TİP olmaktadır. 

Meclis konuşmaları ile sosyal medyada hızla yukarı yönlü bir ivme yakalayan TİP kadro ve saha örgütlenmesinin eksikliğinin cezası olarak aşağı yönlü bir çakılış ve parti içi çelişkiler sonucu olarak da dağılmalar ile karşı karşıya kalmakta. 

 Ancak kapitalist yeni düzen içerisinde emekçi sınıfa ulaşma imkanımızın kısıtlanması ve sosyal medya üzerinden akıllıca bir örgütlenme çalışmasının imkansıza yakın olması biz devrimcilere yeni bir yol açma zorunluluğu doğuruyor. 

 Bu yeni yolda ilk olarak örgütçü özellikler net bir şekilde tanımlanmalı. 

Bir örgütçüde olması gereken özellikler: 

1-) İçinde bulunduğu yöreye uygun hareket etmek: 

İyi bir örgütçü iletişimde olduğu kişiyi bunaltmadan, karşısındaki kişi ya da topluma uygun bir propaganda yapması gerekmektedir. 

Evi geçindirmek ile yükümlü olan bir aile ferdi ile üniversite gençliğine sahip bir fert arasındaki düşünce farklarını uyum sağlayıp kişilere ve toplumlara hayatlarını etkileyen konular üzerinden mücadeleye dahil olma çağrıları yapacak ancak bunu uygularken herhangi bir revizyona sapmamalıdır. 

Ana gündem her zaman için emek sermaye çelişkisi olmalıdır. 

 2-) Düşüncelerinde net olmak: 

Bir devrimci örgütçü ne anlattığını çok iyi bilmelidir. Karşısındaki kişi Marksist öğretiyi yalayıp yutmuş yahut tamamen bilinçsiz birisi olabilir ancak buradaki asıl odak noktası devrimci örgütünü en iyi şekilde karşıya açıklayabilmek ve fikirlerinde net olmaktır. 

Kurduğu bir cümle başka bir cümlesi ile çelişmemeli bunun içinde düzenli teorik eğitimlere katılıp kendisini sürekli olarak geliştirmelidir. 

 3-) Arkadaşlık ilişkileri kurmak: 

Kişiler bir yabancının fikirlerinden daha çok duygusal olarak bir güven bağı kurduğu kişilere daha fazla güvenmekte ve düşüncesel olarak daha çabuk ikna olabilmektedir. 

İyi bir örgütçü iyi bir dost olmak zorundadır. 

 4-) Yardımlaşma: 

İnsanlar genel olarak kendilerine hayatlarının bir döneminde olumlu olarak dokunmuş kişilere daha çabuk inanıp güvenmektedirler. 

Birisine yardım ederek kurduğumuz ilişkileri örgütsel yoldaşlığa çok daha hızlı şekilde dönüştürebiliriz. 

 5-) Örgütlenme alanı yaratabilmek: 

İyi bir örgütçü kendi örgütlenme alanlarını da yaratabilen devrimcilerdir. 

Sunum/söyleşiler sonrası dağılmakta olan ziyaretçileri etkinlik alanında tutup sohbetlere girmek, bildiri çalışması sırasında tanıştığı bir yurttaş ile daha sonrasında tekrar iletişime geçebilecek kadar samimiyet yakalamak, arkadaş ortamında dönen sohbetleri devrimci mücadele yolunda olumlu konulara dönüştürmek örgütlenme alanı yaratmaya örnek olarak gösterilebilir. 

 6-) Örgütsel yaşamını sağlamak: 

Akşam barda görülüp sabahına camide “alkol haramdır” diyen bir imam cemaati ne kadar ikna edemez ise örgütsel yaşamı içselleştirmeyen bir devrimci de yurttaş gözünde o kadar değersiz olmaktadır. 

Sosyalist bilince sahip olmak yetmez onu yaşamak gerekir. 

Bir örgütçü kişiliği açıkladığımıza göre son olarak potansiyel örgütlenme sahaları ve bu sahada aktif olarak yapılacak çalışmalara değinmek gerekir. 

 1-) Dernek faaliyetleri: 

Devrimci örgütlere bağlı dernekler üzerinden yapılan sunum söyleşiler, müzikal ve sosyal etkinlikler örgütçüler için bulunmaz bir nimettir. 

Belli konular çerçevesinde yapılacak olan bu çalışmalar sadece ilgili kişileri çekeceği için örgütçü bu konularda bilgi sahibi olarak sohbet açabilir ve samimiyet kurabilir. 

 2-) Bildiri Çalışmaları: 

Her türlü düşünce ve sosyal statüdeki kişilerle kısa süreli birebir iletişim yakalandığı bu çalışmalarda örgütçü kişiler bildiri içeriğini en sade şekilde karşıdaki yurttaşa aktarmalı ve tekrar iletişime geçmek üzere sözleşme çabasına girmelidir. 

 3-) Basın açıklamaları: 

Çevredeki meraklı kişileri toplayan ve dikkat çeken bu çalışma ile tanışılan kişiler örgütlenmeye çok daha açık olmaktadırlar. 

Basın açıklaması sonrası büroya davetler ile hem parti hem de o günkü gündem değerlendirilip yurttaşın da fikirleri alınarak mücadeleye dahil edilebilinir. 

 4-) Yürüyüş ve kortejler: 

Bu alanda daha çok iletişimde olduğumuz kişiler ile bağları güçlendirmek ve sınıfsal kini ortaya çıkartmak, eylemselliğin tadını alma konusunda ilerlemeler kaydedebiliriz. 

5-) YouTube benzeri platformlarda üretilecek içerikler: 

Algoritma tarafından sosyalist düşünceye yakın kişilerin önüne düşerek ilgili bir kitleyi bilinçlendirme ve örgütleme imkanı sunmaktadır. 

Ancak doğrudan bir iletişime geçme beklentisine girilmemelidir. 

6-) Arkadaşlık ilişkileri ve sosyal ortamlar: 

Örgütçüler arkadaşlık bağlarını yoldaşlık bağına dönüştürmek için eğlenceli aktiviteler (halı saha maçları vb), sanatsal geziler (müze, sergi vb) tarihi ve kültürel geziler gibi pek çok sosyal ortamdan yararlanabilmelidirler. 

Burada tanışılan kişiler ya da hali hazırda tanışılan kişiler ile bu alanlarda samimiyetin arttırılması yeni devrimci kadroların doğuşuna zemin hazırlar. 

Her çalışma öncesi reklamın iyi yapılmasına özen gösterilmelidir. 

Unutmayın bir devrimci kadro kendisini yeni kadrolar yetiştirerek ispatlayabilir. 

Exit mobile version