Kürdistan Güvenlik Konseyi Başkanı Mesrur Barzani, Kürdistan Öğrenciler Birliği’nin düzenlediği konferansta Kürdistan’ın bağımsızlık sürecinin başladığına işaret ederek Kürtlerin hakkının en az bağımsızlık olduğunu vurguladı.
Kürdistan Güvenlik Konseyi Başkanı, “Kürtlere çok hak verildi neden bir de devlet istiyorlar diye ilginç açıklamalar yapılıyor. Birileri, bize hak vermenin onların hakkı olduklarını sanıyor. Bu hakkı bize Allah verdi” dedi
Konuşmasının büyük bölümünü Kürdistan’ın bağımsızlığı meselesine ayıran Mesrur Barzani, şöyle konuştu:
BU HAKKI BİZE ALLAH VERDİ
“Bazı kesimler ki bazıları bizim müttefiklerimiz ve dostlarımızdır, Kürdistan’ın henüz bağımsızlık zamanının gelmediğini, zamanın uygun olmadığından ötürü Kürtlerin şu an için bağımsızlık ilan edemeyeceğini söylüyor. Ya da bir diğer taraftan işte ‘Kürtlere çok hak verildi neden bir de devlet istiyorlar, Irak’ın toprak bütünlüğünü bozuyorlar?’ diye ilginç açıklamalar yapılıyor. Burada tuhaf olan şu: birileri, bize hak vermenin ancak onların hakkı olduklarını sanıyor. Bu hakkı bize Allah verdi kimsenin teveccühü değil. Onların ‘Kürtlerin hakkı budur’ diye dayattıklarını biz hakkettiğimiz olanın olduğunu düşünmüyoruz. Biz hakkımız olanın bütün milletlerle eşitlik olduğunu düşünüyoruz. Nasıl ki diğer milletler kendi haklarını tayin edebiliyorsa biz de onu istiyoruz. Bundan azını kabul etmiyoruz. Bize hangi hak verilirse verilsin kendi irademize kendi bayrak ve başkentimize kendi kararımıza sahip değilsek yani eşit de değiliz. ”
DÜNYA MİLLETLERİYLE EŞİT HAKLARA SAHİP OLMAK İSTİYORUZ
“Başka milletlerin bizi kendi altlarında görmelerini kabul etmiyoruz. Neden onların buna hakkı var da neden bizim kendimizi başka milletlerin altında görmeyi tanımama hakkımız olmasın. Bunun için yek karar olmamız lazım birliğimizi korumamız lazım. Biz, dünyanın diğer milletleriyle eşit haklara sahip olmaktan başka bir şey istemiyoruz. Bundan azını da asla kabul etmiyoruz. Bunu için halkımıza bir yaşam garantisi oluşturmak için çabalamamız lazım. ”
“Irak devleti ile geçmişten bu güne ne yaşadığımızı herkes biliyor ve görüyor. Halepçe’’lerle, enfallerle, katliamlarla başımıza ne getirdikleri malum. Yaşadığımız korkular, zorluklar, göçler, zulümler… cabası. 2003 sonrası süreçte her ne kadar rejim değiştiyse de pek değişen bir muamele görmedik. Maliki Kürdistan’ın bütçesini kesti fakirleştirmeye çalıştı eşit bir yaklaşım sergilemedi. Yerine gelenler de aynı şeyi yaptı. İşte bunları önlemek adına milletimize, halkımıza bir garanti sunmamızın vakti geldi artık. ”
BAŞKA ENFALLER OLMASIN DİYE BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN
“Bizi katliamlardan geçirdiklerinde, Halepçeler yaşadığımızda kimse imdadımıza koştu mu? Saddam rejimini uyardı mı? Hayır. Ancak o zamanki Irak hükümeti, Kuveyt’i işgal ettiğinde bütün dünya ayağa kalktı ve Irak’ı Kuveyt’ten çıkardı. Bu da bize şunu kanıtlıyor: bir ülkenin bağımsızlığı onun garantisidir. Eğer uluslararası yasalarda bir konum sahibi bir devlet sahibi olursak o zaman yine uluslararası yasalar çerçevesinde Kürdistan’a yapılan her türlü müdahaleyi engelleme gücüne sahip oluruz. Şu an öyle bir devlete bağlıyız ki diğer bütün devletlerin müdahalesine maruz kalmış kendini yönetmekten aciz… Eğer onlar bağımsız olmak istemiyorlarsa bilemem ama biz bağımsız olmak istiyoruz. Bağımsızlık meselesi de kimsenin çıkarlarına karşı bir mesele değil. Doğal haklardan, uluslararası yasalardan kaynaklanan bir meseledir. ”
ULUSAL KONULARDA BİRBİRİMİZE KENETLENELİM
“Kürtleri dış saldırılardan koruyacak bir sisteme ihtiyacımız var. Ve bu garantiyi elde edebilmemiz için birkaç yoldan geçmemiz şarttır. Birinci olarak en kısa zamanda referandum hakkımızı kullanarak bağımsızlığımızı elde etmemiz lazım. İkincisi Peşmergeye desteklerimizi esirgememeliyiz çünkü bu milleti koruyacak, garanti sunacak tek güç Peşmerge güçlerdir. Ve diğer bir mesele ise kendi içimizde birliği yek kararı oluşturmamız lazım. Farklı düşüncelerim tavırlarımız olabilir ancak ulusal meselelerde birbirimize kenetlenmemiz lazım. Şahsi çıkarlarımızı bir kenara bırakıp ulusal çıkarlarımıza odaklanmamız lazım
K24
