Antik Yunan tarihçisi Herodot’un bahsettiği Deioces, Med İmparatorluğu’nun kurucusu ve ilk kralıdır. Kendisi, altı Med kabilesini birleştirerek bir imparatorluk kurmuştur. Med İmparatorluğu’nun varlığı, M.Ö. 8. ve 7. yüzyıllar arasındaki 200 yıllık bir zaman dilimini kapsar.
Medler, Kürtlerin ataları olarak Kürt tarihinde çok önemli bir yere sahiptirler ve Kürt direniş tarihinin temelini atmışlardır.
“Medlerin Kürtlerin atalarından olduğu konusunda, başta erken dönem olmak üzere birçok dönemde tarihçiler ve seyyahlar arasında ortak fikirler vardır. Medler ve Kürtler arasındaki bağı ilk gösteren tarihi belge, Kâr-name’de yer almaktadır. I. Erdeşir-i Papakan (MS 242), Kürtlere karşı verdiği savaşta onlardan ‘Kürt Med kralı’ diye bahsetmektedir. Orta Çağ dönem kaynaklarında (Hicri 5. yüzyıl) yaşamış olan Ermeni Tarihçi Heyton şöyle der: ‘Sonunda Araplar Mısır’ın yönetimini kaybettiler; ve Medler, ki onlara Kürt deniliyordu, Mısır’a egemen oldular.'” (Wikipedia)
18. ve 19. yüzyıllarda birçok tarihçi ve seyyah, kitaplarında Kürtlerle Medlerin aynı halk olduğunu iddia etmişlerdir. Rus tarihçi ve dilbilimci Vladimir Minorsky, şu anda Kürtlerin çoğunluk oluşturduğu topraklarda yaşamış olan Medlerin, modern Kürtlerin ataları olabileceğini söylemiştir. Bu görüş, 20. yüzyılda birçok Kürt milliyetçisi tarafından kabul edilmiştir.
Medler üzerine çalışmalar yapan Prof. George Rawlinson, “Eski Doğu’nun Büyük Krallıklarından Medya Krallığı” adlı çalışmasında, Medlerin M.Ö. 672 yılında kurulan Med İmparatorluğu’ndan yüzlerce yıl önce bölgeye yerleştiklerini ve zaman zaman komşularına baskın yaparak egemenlik kurduklarını anlatır. (Nerinaazad)
California Üniversitesi’nde tarih profesörlüğü yapmış olan Wadie Jwaideh ise, “Kürt halkının tanınmış atalarından biri olan Med İmparatorluğu, Kürtler tarafından kurulduğu söylenebilecek harika, ulusal olan tek devletti,” der.
“‘Kutsal Kitap’ta Medler’ kitabının yazarı Mardin Protestan Kilisesi Pastörü Ender Peker, tarih kitaplarının aksine Tevrat, Zebur ve İncil gibi kutsal kitaplarda Kürtlerin ataları olan Medlerden çokça bahsedildiğini söyler.” (Rudaw)
Kürt Başarılarının Reddi
Prof. Dr. Mehmet Bayrakdar, bilimi ve tarihi kendi bakış açısıyla yorumlayarak Medlerin Türk soylu bir ulus olduğunu ispatlamaya çalışır. Medlerin Kürtlerin atası olduğu, ayrı bir halk oldukları tezini kabul eden, başta Rus tarihçiler olmak üzere (Kürtler konusunda yetkin tarihçilere ve donanımlı bir arşive sahipler) Avrupalı ve diğer sayısız dil bilimcinin ve tarihçinin kabul ettiği gerçeği, kendince tersyüz eder. Prof. Dr. Mehmet Bayrakdar, Medlerin Kürtlerin ataları olmasında bir beis görmediğini, ancak son tahlilde “Kürtlerin Türk soylu” bir topluluk olduğunu ve bu “saçmalığın” kendi tezlerini desteklediğini söyler.
Kürtlerin başarılarını hazmedemeyenler, Kürtlerin imzasını taşıyan hiçbir başarıyı Kürtlere reva görmezler. Örneğin, Selahaddin Eyyubi’nin Kürt olduğunu kabul etmezler. Çanakkale Savaşı’nın deniz komutanı olan Cevat Çobanlı Paşa, Malatya’nın Arapgir ilçesinden bir Kürttür; ancak hiçbir müzede Kürtlere ait bir tarihi eser göremezsiniz. Şayet varsa da yer, zaman, mekan saptırılarak başka kültürlere veya halklara mal edilmiştir.
Sonuç
Tüm bunlar gösteriyor ki yeryüzünde toprağı paylaşılan, kültürü yağmalanan, dili yasaklanan, değerleri yok sayılan en büyük nüfusa sahip halk Kürtlerdir. Kürt halkının dününü ve bugününü yağmalayanlar, yarınlarına da ipotek koymaktadırlar.
