Kürt Siyasetçi Memduh Selim Bey 

“Artık, hiç kimse Memduh Selim Bey’i  

öldüremez, unutturamaz” 

Mehmet Uzun 

Kürt siyasetçi, hukukçu, yazar, öğretmen gibi farklı kimlikleriyle tanınan ve 1892’de Van’da doğan Memduh Selim Bey, 20. yüzyıl Kürt ulusal mücadelesinin öncü kadrolarından biriydi. Yaşamının büyük bir bölümünü halkının özgürlük mücadelesine adamış ve bu onurlu mücadele sürgünde, 1976’da Şam’da son bulmuştur. 

Memduh Selim Bey, anadili Kürtçenin yanı sıra Türkçe, Fransızca, Ermenice ve Arapça dillerini de biliyordu. 

Memduh Selim Bey, diğer Kürt aydınları gibi arkasında Bedirxaniler gibi mirlik, beylik, Seyit Abdulkadir gibi şeyhlik, ne de Babanzadeler ve diğer bazı aydınlar gibi büyük ailelerden gelmiyordu. O, dar gelirli bir ailenin çocuğuydu. 

Çocuk yaşta bir fırsatını bulup İstanbul’a giderek sosyoloji ve felsefe eğitimi aldı ve Mülkiye’de okudu. 

Kürt aydınlarının 20. yüzyılın ilk çeyreğinde İstanbul’da kurdukları dernekler, dergiler ve gazetelerin faaliyetleri, Kemalistlerin 1920’li yıllarda İstanbul’a girmelerine kadar devam edebilmiştir. Bu süreçten sonra Kürt aydınlarının siyasi çalışmalarına imkan kalmadığı için peyderpey İstanbul’u terk etmek zorunda kalmışlardır. 

Memduh Selim Bey de İstanbul’u terk ederek Mısır’a gider. 

1912 yılında İstanbul’da kurulan Kürt Talebe Cemiyeti Hevi’nin genel sekreterliğini yaptı. 

Hevi Cemiyeti’nin yayın organı olan Roji Kürt dergisinin yazı kurulunda yer aldı. 

1918-1919 Jin dergisinde yazıları yayınlandı. Derginin son beş sayısında sorumlu yazı işleri müdürlüğü yaptı. 

Aynı dönemde Kürdistan Teali Cemiyeti üyesiydi. 

1920’de kurulan Kürt Millet Fırkası’nın ilk kurucularındandır. 

Şeyh Sait İsyanı’ndan sonra o da birçok Kürt aydını gibi Suriye’ye geçti. 

Memduh Selim Bey, Suriye’nin Rakka kentinde Rakka mahkemesinde belli bir süre baş hakim (mahkeme başkanı) olarak görev yapmıştır. 

1927 yılında yakın dostu Celadet Ali Bedirxan ile Hoybun örgütünün kuruluşunda yer aldı. 1930 yılında Hoybun örgütünün görevlendirmesi ile Ağrı isyanına katıldı. 

Nişanlıyken, sevdası ile davası arasında davasını tercih ederek isyana katıldı. 

Yaşamı Mehmet Uzun’un “Siya Evînê” romanına konu oldu. 

Ağrı isyanından sonra Antakya ve Halep’te yaşadı. 

1933 yılında, Cumhuriyet’in 10. yılında aftan faydalanarak yurda dönme imkanına sahip oldu. Ama ondan siyasetten uzak durması istendi. Birçok Kürt aydını gibi bunu kabul etmeyerek mülteci yaşamına devam etti. 

Fransızcadan Kürtçe ve Türkçeye çeviriler yaptı. 

Montesquieu, J.J. Rousseau ve Moliere’i Fransızca’dan Türkçe ve Kürtçeye ilk çeviren aydındır. 

En büyük hayali özgür vatanda, Van Gölü kıyısında bahçeli bir evde yaşamaktı. 

Son yılları yalnızlık ve yokluk içinde geçti. 

Kürt yazar, romancı Mehmet Uzun, Kürt aydını Memduh Selim Bey’in İstanbul, İskenderun, Antakya, Beyrut, Şam ve Halep’te gelişen hayat hikayesini anlattığı romanında, halkın özgürlüğü uğruna verdiği savaş esnasında önce sürgün edilerek vatanından, daha sonra ise sevgilisinden ayrı düşen Memduh Selim Bey’in her iki mücadelede de yenik düşmesiyle sonlanan trajik öyküsü, Kürt halkının kaderini sembolize etmektedir, diyerek tarihe not düşecektir. 

Yazarın diğer makaleleri 

Verified by MonsterInsights