Diyarbakır’da HDP, DBP, KKP, PDK, PİA, PSK, TKDP ve Azadi Hareketi’nden oluşan Kürt partileri, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı ile ilgili ortak açıklama yaptı.
Türkiye’nin yürüttüğü Barış Pınarı Harekatı operasyona tepki gösteren Kürt partileri, Kürt halkı ve Kürdistan’a yönelik olduğunu belirttikleri saldırıların bir an önce durdurulmasını ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) bölgeden çekilmesini istedi.
Hazırlanan metnin altında Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Kürt Demokratlar Platformu (PDK), İsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (TKDP) ve Azadi Hareketi yöneticilerinin imzaları yer aldı.
“Saldırılar durmalı, TSK bir an önce Güneybatı Kürdistan’dan çekilmelidir” başlığı ile PSK il örgütü binasında yapılan ortak açıklamada, metnin Kürtçesini PSK Genel Sekreteri Mesut Tek, Türkçesini ise DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şirin Tunç okudu.
“Askeri operasyon Ortadoğu ve Türkiye’deki kaosu derinleştirecektir”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin uluslararası kamuoyunun ikaz ve uyarılarına rağmen askeri saldırıyı gerçekleştirildiği belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Yaşam hakkı en temel insan hakkıdır. Savaşlar bu hakkı yok ederler. Temiz savaş yoktur, mağduru sivil halktır.
Daha şimdiden onlarca sivilin yaşamına ve bir o kadar da yerleşim alanının yerle bir olmasına yol açan bu saldırılar, hükümet yetkililerin iddialarının aksine, barış, huzur ve güveni sağlayamayacak, aksine başta Suriye olmak üzere tüm Ortadoğu ve Türkiye’deki kaosu daha da derinleştirecektir.
“Saldırının faturası başta Kürtler olmak üzere tüm
vatandaşlara kesilecektir”
Saldırının ‘Kürt anasını görmesin’ politikasının tank, top ve savaş uçaklarıyla hayata geçirilmesi olduğu belirtilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
Bu saldırılar, faşistler ve Türk ırkçıları tarafından her fırsatta hayata geçirilen Kürt düşmanlığını daha da kışkırtacaktır, Türkiye’deki gerginliği artıracaktır.
Hükümetin, son gelişmeleri bahane ederek Olağanüstü Hal ilan etmesi, zaten kuşa çevrilmiş olan demokratik hak ve özgürlükleri tümden rafa kaldırması her an gündeme gelebilir.
Özcesi, bu saldırıların faturası, başta Kürtler olmak üzere tüm vatandaşlara ve demokrasi güçlerine kesilecektir.
