Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Tevgera Jinan Azad (Özgür Kadın Hareketi-TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Türkiye’nin Federe Kürdistan’a yönelik saldırılarına ait görüntülere yansıyan kimyasal silah kullanımına ilişkin açıklama yaptı.
DBP’nin Diyarbakır’daki Genel Merkez Danışma Bürosu’nda yapılan açıklamada, siyasi parti temsilcileri konuştu.
DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, ‘Türkiye’nin işgal saldırılarında kimyasal silah kullanıldığını’ belirterek, bu savaşın İmralı’da tecrit sisteminin derinleştirilmesiyle 2015 yılında başladığını söyledi. AKP-MHP iktidarının savaş konseptini derinleştirdiğini dile getiren Öztürk, “İktidar insanlık suçu işliyor. Her türlü yasaklı ve kimyasal silah Kürdistan’da kullanılıyor. Birleşmiş Milletler içinde yer alan devletlerin Türkiye’ye bu silahları veriyor” dedi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun da, AKP’nin 30 Ekim 2014 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında karar altına aldığı “Çöktürme Planı” ile İmralı Adası’nda tecridi derinleştirdiğini ve savaş konseptini devreye koyduğunu söyledi. Tosun şöyle konuştu: “Kürtlerin soykırımı amaçlanıyor. Dünya kamuoyu bu vahşete sessiz kalmamalı. İnsanlık ahlakı ve insanlık vicdanı bu suça sessiz kalmamalı. Bu dünya kamuoyunun utancıdır. Bugün Kürtlere karşı kullanılıyorsa, yarın diğer halklara kullanılacağı tehlikesi olduğunu unutulmamalıdır.”
KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Türkiye’nin 100 yıldır Kürtlere karşı kimyasal silah kullandığını belirterek, “Uzun zamandır Güney Kürdistan’da nizamsız bir savaş sürdürülüyor. Bu kanunsuz savaşı kınıyoruz. Bu çare değil, Türkiye bu yasaklı silahları yüz yıldır kullanıyor, Saddam da kullandı, ancak özgürlük mücadelesinin önünü alamadı. Bu insanlığa karşı bir savaştır” dedi.
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz de şunları söyledi: “Türkiye bugün NATO’nun desteğiyle, uluslararası devletlerin sessizliğiyle, kamuoyunun, insan hakları mücadelesi yürütenlerin duyarsızlığından güç alarak, bu suçları işlemektedir. Hem desteği sunanlar, hem duyarsız kalanlar, hem sessiz kalanlar bu suçun ortağıdır.”
Yeni Yaşam Gazetesi