Sosyalist Mezopotamya Dergisi – Sayı: 15
Dergimizin 15. sayısını çıkarmanın sevinciyle tekrar merhaba…
Editör penceremizden değinilecek birbirinden önemli o kadar çok konu var ki sayfa yetersizliği nedeniyle ağırlıkla 31 Mart yerel seçim ve sonuçlarına değineceğiz. 31 Mart yerel seçimleri birçok açıdan ilkleri ve önemli sonuçları beraberinde getirdi. 2002 genel seçimlerinden bu yana AKP ilk kez 2. parti olurken CHP ise 1. parti oldu. Bu sonucun ortaya çıkmasında başta AKP+MHP iktidarının ekonomi politikası olmakla birlikte yine başta Kürtlerin olmak üzere toplumun hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması etkili oldu. Devletin tüm saldırı ve baskılarına rağmen DEM Parti kazandığı belediyelerin sayısını arttırsa da oylarda artış olmadı, tersine düşüş yaşandı. Bu düşüşte, DEM Parti’nin Batı’da adaylarının olmasına rağmen, Kürtlerin ağırlıkla CHP adaylarını desteklemesinin de etkisi var. Batı’daki Kürt seçmenin bu davranışı üzerine özelde DEM Parti genelde ise tüm Kürt siyasetinin düşünmesi gerekiyor.
CHP genel başkanı bu seçimlerdeki başarıyı örgütlerinin çok çalışması olarak görüyor görmesine ama işin aslı tam olarak öyle değil. 2015 sonrası işçilerin, memurların, emeklilerin, esnafların her geçen gün yoksullaşması, zaten kötü olan hak ve özgürlüklerin yok edilmesi, Kürtlere Kürt olarak yaşam hakkı tanınmaması AKP’ye tarihi başarısızlığı getirirken CHP’ye ise hiç çalışmadan tarihi başarıyı getirdi. İzleyip göreceğiz, CHP yerel seçimlerdeki bu başarıyı genel seçimlere taşıyabilecek mi ya da AKP kötünün de kötüsünü yapacak mı?
Seçim sonuçları açısından Van’da 14’te 14 yapan DEM Parti’nin kazandığı Van Büyükşehir Belediyesi AKP iktidarı tarafından gasp edilmek istendi. Kurulan kumpasla mazbata 1. olan Abdullah Zeydan’a değil 2. olan AKP adayına verildi. İşte Van halkı kurulan bu kumpası sokakta büyük direnişiyle bozdu. Çalınmak istenen iradelerini çaldırmadılar. Van halkının bu sivil demokratik isyanı aynı zamanda 2016’dan beri ilkti. Yani 2 dönem sonra halkımız Van’da kayyuma dur dedi. Masa başı oyunlarla elinden çalınan iradesini sokaklarda direnerek aldı.
AKP-MHP iktidarı taşıma (polis, asker) seçmenlerle Şırnak, Bitlis, Kars illerinde ve onlarca ilçede tüm dünyanın gözü önünde halkımızın iradesini gasp ederek yok saydı. Tüm dünya utandı hırsız hırsızlığından utanmadı!
Bir başka kumpas ise Hilvan seçimlerinde yaşandı. DEM adayının kazandığı belli olunca AKP’IiIerin bir-iki sandık yakması sonucu YSK seçimi iptal ederek 2 Haziranda yeniledi. Sonuç AKP için daha büyük bir hezimet oldu. Neden? Çünkü adaletsizliği gören AKP, Refah, CHP ve diğer partilerin seçmenleri de tekrarlanan seçimlerde DEM’e oy verdi. Eşek bile düştüğü çamura ikinci kez düşmezken, AKP 2019 yerel seçimlerinde İstanbul’da düştüğü çamura bu sefer Hilvan’da düştü. Yani tekrarlanan İstanbul seçimlerinde yaşananlar bu kez Hilvan’da yaşandı.
AKP+MHP faşist iktidarı Hakkari’de üçüncü kez halkımızın iradesini gasp etti. Halk iradesi ile seçilen Hakkari Belediye Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akış hakkında 2014’te açılan bir dava gerekçe gösterilerek dava karara bağlanmadan önce içişleri bakanı Akış’ı görevden alarak yerine valiyi kayyum olarak atadı. 10 yıldır karar veremeyen mahkeme bir anda Akış’a 19.5 yıl hapis cezası vererek tutukladı.
Bundan önceki kayyum dönemlerinde olduğu gibi şimdi yapılan şey hukuk değil devlet eliyle yapılan gasp ve hırsızIıktır. Batı’da var olan belediyeler kanunu uygulanırken bu kanunlar Kürdistan’da uygulanmıyor. Yani Türkün iradesi tecelli ederken Kürdün iradesi ise bir türlü tecelli etmiyor. Öyle bir duruma geldik ki kayyuma, gasba, hırsızlığa fırsat vermemek için belediyelerimiz önünde nöbet tutar olduk. İktidar için kayyum şıkmaz sokaktır, bu politikadan derhal vazgeçmelidir.
Cumhur ittifakı savaş ve huzursuzluk ortamından besleniyor. Kendi iktidarı için başta Kürtler olmak üzere coğrafyadaki tüm halkların geleceğini karartıyor. Kürt halkı her zaman barış, özgürlük ve demokrasiden yana tavır almış ve sivil, meşru, demokratik siyaseti tercih etmiştir. Ama iktidar Kürtlerin sivil, meşru alanlardan uzaklaşması, silahı, savaşı tercih etmesi için elinden geleni yapıyor, çünkü iktidar kendi geleceğini orada görüyor.
Buradan iktidara çağrımız; çok geç olmadan Kürtlerin uzattığı barış elini tutun. Kürtlerin varlığını anayasal olarak kabul edin, anadil önündeki engelleri kaldırın ve bırakın Kürtler kendi kendisini yönetsin.
***
Cumhur ittifakının yarattığı ekonomik kriz nedeniyle kemer sıkma politikaları başladı. Yalnız bu kemer sıkma politikası başta emekli ve asgari ücretle çalışanlar olmak üzere tüm emekçi halka dönük uygulanıyor. Tersine krizin sorumlusu olan sermaye ve onların sözcüsü iktidara, bürokratlarına uygulanmıyor kemer sıkma politikası.
Toplumun %60’tan fazlasını oluşturan en düşük emekli maaşı 10 bin lira alan emekliler ile 17 bin lira alan asgari ücretliler açlıkla boğuşurken bir de yeni vergilerle ölüme mahkum ediliyorlar.
Özelde AKP+MHP iktidarı genelde ise kapitalist yönetimler Türkiye ve Kürdistanlı emeklilerin, asgari ücretlilerin, yoksulların yaşamsal sorunlarını çözemez. Çözüm işçilerin iktidarı olan sosyalizmdedir. Tüm işçi ve emekçileri kendi iktidarları olacak sosyalist iktidar için örgütlenmeye çağırıyoruz.
***
Dergimizin bu sayısında yine birbirinden önemli makaleler bulunmaktadır. İlgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz. Gelecek sayıda buluşmak dileğiyle hoşça kalın…
Sosyalist Mezopotamya Dergisi
Haziran 2024
