Sinan Çiftyürek / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
YSK, 31 Mart sonrası başta Muş, Malazgirt, Viranşehir… olmak üzere HDP cephesinden yapılan hiçbir itirazı kabul etmemekle zaten tutumunu sergilemişti. Şimdi KHK ile işten atılanlar HDP’den “belediye başkanı olamazlar, mazbataları ikinci sıradaki adaya” yani AKP’li adaylara verilecek demesi yeni irade gaspıdır.
Bu kez YSK, Kürt halkının iradesine Kayyum atamanın yeni yöntemini icat etti; KHK’lılara mazbata yok! Ya da Kürde YSK’dan bir darbe daha!
On günden beri Cumhur İttifakı partilerinin her itirazını kabul edip defalarca oyları saydıran YSK; HDP’ye gelince yaptığı hiçbir itirazı kabul etmedi ve bununla da yetinmeyip şimdi de KHK’lı olup seçilen başkanların mazbatalarını ikinci olan AKP adaylarına verme kararını verdi. YSK’nın bu kararı hukuken ve içtihatları bakımından skandaldır, kendi karar ve referanslarını kendisinin çiğnemesidir.
YSK’nın bugün “KHK’lı olduğunuz için belediye başkanı olmazsınız” dediği ve halkımızın kimi yerde %70 civarında oyuyla seçilen belediye başkanları yani “KHK ile ihraç edilmiş olan ama seçimlere girenler adaylık kriterlerine uygun olarak başvurdular ve YSK’da onay verdi. Aday olma şartlarını hepsi yerine getirdi. Bu konuda hiçbir uyarının yapılmamasına rağmen YSK’nın şimdi kalkıp farklı bir tasarrufa yönelmesi, kendi içtihat” ve kararlarını reddetmesinden başka bir şey değil.
Ayrıca YSK’nın bu kararı, halkımıza yönelik yeni bir siyasi irade gaspıdır! KHK ile işlerine son verilen ve öyle ki kamu ile özel sektörde çalışmalarına bile izin verilmeyip açlığa mahkum edilen KHK’lı işsizlere ağır bir darbe daha vurdu; siyaset yapma haklarını bile ellerinden aldı!
YSK’nın KHK’lı işsizlere darbesi, HDP’den belediye başkanı seçilen KHK’lıların başkanlık mazbatalarını vermemesi üzerinden gelmesi ayrıca manidardır.
Peki ama HDP, onca deneyimli avukata ve yılların seçim tecrübesiyle YSK tuzağına nasıl düştü? Kanun ve hukuki süreçleri işletilmeyen, yargısı bağımsız olmayan bir ülkede yaşandığı; mesele Kürtler olunca devletin kendi yasalarını her daim çiğnediği tecrübeyle sabitken YSK’nın KHK’lı adaylara onay vermesine nasıl güvenildi?
Cumhur ittifakının 31 Mart yerel seçimlerine olağan yerel seçim ötesinde misyon yüklediği, Kürdistan’a özel savaş konsepti uygulanacağı 2015 Haziranından beri yani çok önceden belli olan ve son aylarda Bahçeli üzerinden bunun özel mesajları verilirken neden daha titiz davranılmadı?
Elbette halkımız ve siyaset kadrosu bu haksız ve hukuksuz karara karşı demokratik mücadelesini sonuna kadar sürdürecektir. Mazbatası verilmeyen seçilmiş başkanlar halkımızın meşru başkanlarıdır, halkımız onları daima öyle görecektir.
10 Nisan 2019