Sinan Çiftyürek / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Seçim propagandasının gündemi, ekonomik krize rağmen ağırlıkla Kürtler ve Kürdistan. Çünkü Ortadoğu’nun gündemi Kürdistan. Böyle olunca Erdoğan da seçim propagandasının ana eksenini “beka” meselesi vurgusuyla Kürtler ve Kürdistan karşıtlığı üzerinden sürdürürken ilginç bir tablo ortaya çıkıyor.
Bir yandan MHP ile AKP arasındaki ayrım çizgileri Kürdistan meselesi üzerinden silikleşirken, diğer yandan Erdoğan, “bizde Kürdistan yok Irak’ta var” derken de aslında Türkiye’de de Kürdistan’ın varlığı ve kabulü propagandasını dolaylı yapmış oluyor.
– Kürdistan diyen “Irak’ın Kuzeyine gitsinler” demek Kuzey Kürdistan’ı da kabul etmektir.
Bu durum, siyasallaşan Kürdistan coğrafyasının evirildiği düzeyle ilintilidir. Onu inkar eden Erdoğan farkında olmadan da Kuzey Kürdistan gerçekliğini şöyle kabul eder! “Ya bunlar çok Kürdistan meraklısıysa Kürdistan Irak’ın Kuzeyinde buyursunlar oraya gitsinler”! İyi de sormazlar mı sana; Irak’ta Kürdistan varsa Türkiye’de ise onun iki katından daha büyük Kuzey Kürdistan parçası var! Irak Kürdistan’ında (Güney Kürdistan’da) 6-7 milyon toplam Kürt/Kürdistanlı varsa Kuzey Kürdistan’da (Türkiye Kürdistan’ında) ise 20- 25 milyon Kürt/Kürdistanlı var.
Erdoğan’ın, “bizde yok Irak’ta Kürdistan var” söylemiyle sıkça “kardeşlerim” dediği Kürtlerin ve yaşadıkları coğrafya olarak Kuzey Kürdistan’ın varlığının kabulünü şöyle gündeme taşımış oluyor;
Herkesçe biliniyor ki İran’da, zaten küçük ve uyduruk da olsa Doğu Kürdistan eyaleti çoktan var.
Irak’ta, yarı bağımsız Güney Kürdistan oluşalı yıllar oldu.
Suriye’de, yani Rojava Kürdistan’ı, Güney yolunda ilerliyor ki Türkiye bu süreci engellemek için neler yaptığı biliniyor.
Yani Güney Kürdistan’ın varlığını kabul ediyorsun; Rojava Kürdistan’ını olgu olarak kabul ediyorsun ki engellemeye çalışıyorsun; Doğu Kürdistan malum Kürdistan eyaletini biliyorsun! İyi de demezler mi dörde parçalanmış Kürdistan’ın Kuzeyi nerde/neresi, buharlaştı mı? Dört parçadaki toplam Kürt nüfusunun yarıya yakınının yaşadığı ve Türkiye’nin askeri siyasi egemenliğinde olan Kürdistan parçası yok mu?
25 milyona yakın Kürdün yaşadığı Türkiye’de, Batı metropollerine göç etmiş (ki 16 milyonluk İstanbul’da, seçmenin %25’inin Kürdistan/Kürt seçmeni olduğunu anketörler belirtiyor ki bu 4-5 milyon civarında nüfus demek) nüfus hariç kendi toprağında yani Kuzey Kürdistan parçası yoksa Kürtler boşlukta mı yaşıyor?
Daha 5 yıl önce AKP TBMM Grubunda, “Osmanlı’ya gittikleri zaman doğu, güneydoğunun, Kürdistan eyaleti olduğunu görecekler” dediğin Kürdistan’a ne oldu şimdi birden yok oldu? Ne oldu da bugün “bizim Kürdistan diye bir bölgemiz yok orası Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu” diyorsunuz? Sorular, sorular…
Bu soruların yanıtları ve “bizde Kürdistan yok ama Irak’ta var” şeklindeki propagandası birlikte değerlendiren herkesi, üç tarafı Kürdistan’la çevrili Türkiye’de Erdoğan’ın “en büyük Kürdistan bende” demenin fotoğrafını çizdiği sonucuna götürebilir! Erdoğan ya da ardılı siyasal iktidarlar er ya da geç yarın Rojava ile de Güney benzeri ilişki kurduğunda daha açık ve övünerek “en büyük Kürdistan bizde”(!) diyecek, diyeceklerdir!
– Erdoğan, Kürdistan var mı-yok mu zikzağını son 5 yıl boyunca neden sıkça çiziyor?
24.02.2019 Hatay konuşmasında Kürdistan kavramı üzerinden Erzincan benzeri
mesajlar vererek; “Yahu kendine gel Türkiye’de Kürdistan diye bir yer var mı?”
diye sorar. Sonra Erzincan konuşmasında, HDP, CHP ve Millet İttifakını eleştirirken, “Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge var mı?” diyerek
inkar ısrarını sürdüren Erdoğan şöyle devam eder:
“Kürdistan’da biz kazanacağız’ diyorlar. Sen
lütfen Türkiye’yi terk et. Güneyde, Irak’ta Kürdistan bölgesi var oraya git.
Türkiye’de benim böyle bir bölgem yok. Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz,
Akdeniz, Orta Anadolu, Egemiz var ama bizim Kürdistan diye bir bölgemiz yok”!
“Güney’de Irak’ta Kürdistan bölgesi var, Kuzey’de Türkiye’de Kürdistan bölgesi yok! Buna Erdoğan dahil kimse inanmaz!
Erdoğan bunları söylerken halkın/halkların hafızası ile alay ediyor. Bakın bugün meydanlarda “Kürdistan diye bir bölgem yok” dediği Hatay ve Erzincan konuşmalarının 180 derece tam tersini aynı Erdoğan 5 yıl önce Diyarbakır ve Ankara TBMM’de şöyle dile getirmişti;
–
Tarih 16.11.2013, Erdoğan yanında Mesut Barzani, Şivan Perwer ile toplu açılış
törenlerinde ilk kez “Kürdistan” der ve bu nedenle CHP, MHP gibi muhalefetçe
yoğun eleştirilir.
– Tarih 19.11.2013; Erdoğan Meclis’te AKP Grup toplantısında eleştirilere yanıt
konuşmasında;
“Kürt kelimesini o (yani ilk Meclis) Meclis’te
görecekler. Gürcü, Laz, Arap, Boşnak kelimelerini o zabıtlarını görecekler,
Kürdistan kelimesini, o Meclis zabıtlarında görecekler. Anasır-ı İslam
kavramını, o zabıtlarda görecekler” dedi ve devamında,
“Osmanlı’ya gittikleri zaman doğu,
güneydoğunun, Kürdistan eyaleti olduğunu görecekler. Doğu Karadeniz’in Lazistan
eyaleti olduğunu görecekler. Bunlar bizim tarihimizin, bize devrettiği
mirastır. Bunları görmemezlikten gelemezsiniz” diye konuşmuş ve devamında;
“Bize ne diyorlar, ‘şu kavramı kullan’; bölücü… Peki
Mustafa Kemal de mi bölücü? ‘Kürdistan’ kelimesini kullanan, o zamanın bütün
Meclis mebusları da mı bölücüydü? ‘Kürt damadımız var’ diyen merhum Alparslan
Türkeş de mi bölücüydü?” diye sormuştu.
Bunları halkların unuttuğunu mu sanıyorsunuz. Asla!
Aradan beş yıl geçtikten sonra aynı Erdoğan bu kez neden meydan meydan dolaşarak “Türkiye’de Kürdistan yok” diyor?
Birincisi; hep konjonktürel hareket eden Türk siyaset tarzının sonucudur. İkincisi ise siyasetin anlık değiştiği Ortadoğu siyaset dokusunun üründür.
Sonuç; MHP’nin dağa taşa yazdığı “Ya sev ya terk et” sloganının farklı versiyonunu bu kez Erdoğan Yerel Seçim miting meydanlarında;
“Ya bunlar çok Kürdistan meraklısıysa Kürdistan Irak’ın Kuzeyinde buyursunlar oraya gitsinler” çağrısıyla AKP’yi Kürdistan meselesinde MHP ile aynı çizgiye çekmiş oluyor! Eee boşuna dememişler “Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan” yani kişi kiminle arkadaşlık ederse ondan etkilenir, huy kapar”!
MHP ile “Pazara kadar değil mezara kadar Cumhur ittifakı” deyip sabah akşam MHP’nin ırkçı-tekçi sloganlarını “dörtlü Rabiamız” diye meydan meydan tekrarlarsan sonunda MHP’nin “Ya sev ya terk et” sloganını farklı kavramlarla tekrarlarsın!
“Asimilasyonu bitirdik” dersin ama MHP/Ülkücü hareketin, Tanrı dağı kadar Türk Hira dağı kadar Müslüman” olmayan farklı etnik ve inançtan halkları ırkçı faşist tahammülsüzlüğün yansıması olan “Ya sev ya terk et” benzerini Kürdistan halkına dayatırsın.
Gerisini AKP’ye oy veren milyonlarca Kürt/Kürdistanlı ve Alevi, Hıristiyan, Yahudi halklar düşünsün artık!
28.02.2019canbegyeekbun@hotmail.com