Ülkeyi kaosun eşiğine getiren başarısız Türk tipi başkanlık sisteminden rahatsız olan bazı sağlı sollu ‘muhalefet’ partileri güçlendirilmiş parlamenter sistemi tartışıyorlar.
Yüzyıllık cumhuriyetle yaşıt birçok problemi bünyesinde barındıran Türkiye Cumhuriyeti Devletinin parlamenter sistemi hiçbir sorunu çözemediği gibi yeni sorunlar biriktirmiştir.,
Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Siyasetçilerin, aydınların, köşe yazarlarının vs tartıştıkları ama hiç kimsenin vatandaşa bir şey sormadığı, sorma gereği duymadığı, vatandaş adına karar verdiği bu sistemde, başarısız Türk tipi başkanlık sistemi gibi siyasi literatürde ve hali hazırda uygulamada bir hükümet modeli de yoktur.
– Anayasanın ilk dört maddesi tartışılmayacaksa (Eğer ki bu dört madde evrensel hukuka, evrensel değerlere uygunsa kimse tartışma gereği duymaz.),
– Kabul ettiğin burjuva demokrasisinin gereklerini yerine getirmeyeceksen,
– Yüzyıldır devlet güdümündeki yapay laiklik yerini gerçek laikliğe bırakmayacaksa,
-Diyanet İşleri Başkanlığı, Yüksek Öğretim Kurumu… gibi kurumlar lağvedilmeyecekseler…
Listeyi daha da uzatabiliriz.
Yüzyıllık çürümüş parlamenter sistemi nasıl güçlendireceksiniz?
– Simgesel bir cumhurbaşkanıyla mı?
– Bir başbakanla mı?
– Bakanları seçilmiş vekillerden atamakla mı
– Milletvekili sayısını artırmak veya azaltmak…
Gibi yapay şeylerle ve Meral Akşener zihniyetiyle parlamenter sistem güçlendirilemez.
Kürdistan Bölgesel Yönetiminin bayrağı altında poz verip ülkeye döndüklerinde Kürt, Kürdistan kelimelerini ağzına almayan, yaptıkları basın toplantısında “Kuzey Irak Yönetimi” diyen bir zihniyet parlamentoyu nasıl güçlendirecek.
Kürt sorununu asimilasyoncu ve güvenlikçi politikalarla çözmek isteyen zihniyet parlamentoyu nasıl güçlendirecek.
Ağırlıkla Kürt seçmenin içinde yer aldığı Türkiye mozaiğini oluşturan HDP’yi ötekileştiren ve HDP belediyelerine kayyum atanmasına ses çıkaramayanlar parlamentoyu nasıl güçlendirecekler.
HDP genel başkanlarının, milletvekillerinin, belediye başkanlarının, yöneticilerinin zindanlara doldurulduğu bir ülkede temsilde adaleti nasıl sağlayacaksınız? Parlamentoyu nasıl güçlendireceksiniz?
Rutin dışına çıkan devleti dizginleyemeyenler, Kürt sorununu çözemezler, mafya ve çetelerin önüne geçemezler.
Anadilde eğitim, inanç özgürlüğü, yerel yönetimlerde özerklik şartı, eşit yurttaşlık… haklarını kabul etmeden parlamentoyu güçlendiremezsin.
İyi Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz” Kürt oylarına talibiz, oraya gidip Kürt oylarını alacağız. Onlar da verecek” diye konuşuyor.
Oraya diye bir yer yok ve Kürtler de o dediği yerde yaşamıyorlar. Yani kısacası Kürdistan diyemiyor.
İşte bu inkarcı zihniyete Kürtler oy verecekler.
Bu inkarcı zihniyet parlamentoyu güçlendirecek.
Keşfedilmiş şeyleri yeniden keşfetmeye gerek yok. Doktor reçetesi gibi halkın anlamadığı süslü laflara da gerek yok.
Bütün etnik yapıların varlıkları kabul edilmeli, sorunları çözülmeli, anadilde eğitim hakkı, inanç özgürlüğü ve kültürel haklar tanınmalı…
Yargı bağımsız, tarafsız ve evrensel hukukla bütünleşmeli. AİHM’in verdiği kararlar kabul edilmeli ve uygulanmalı.
Türkiye’nin de altında imzasının bulunduğu Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı kabul edilmeli.
Temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkeleri çerçevesinde ülkedeki seçim barajı sıfırlanmalı.
İşte bunlar beyninize dank etmeyecekse, midenize oturmayacaksa ve gönül rahatlığıyla kabul ederseniz o zaman halk size güvenir, parlamento güçlenir, devlet güçlenir…
