Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
SSCB’nin 25 Aralık 1991 tarihinde Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mikhail Gorbacov’un istifasından sonra Sovyetler Birliği’ni oluşturan 15 devletin bağımsızlıklarına kavuşmalarıyla 26 Aralık 1991’de SSCB geride kalmıştır.
Varşova paktının dağılmasından sonra varlığı tartışılır duruma gelen NATO bu ülkelerin bir kısmını AB ve NATO’ya alarak kendisine ekonomik ve siyasi anlamda rakip olmaması için Rusya’yı köşeye sıkıştırmak istedi.
Rusya, Çin, İran gibi ülkeler NATO’nun doğuya doğru genişlemesinden, gelişmesinden rahatsızlık duyuyorlar, kendilerine tehdit olarak görüyorlar.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Çarlık Rusya’sının kaybedilen topraklarını geri alarak Rus İmparatorluğunun sınırlarına ulaşmak istiyor.
Karadeniz’de NATO savaş gemilerinin cirit atmasını istemiyor.
NATO’nun Rusya’nın burnunun dibine kadar gelip sınırlarına dayanmasını tehlikeli buluyor.
ABD, AB, NATO bağımsız devletler topluluğu üyesi ülkeleri yanına çekerek Rusya’yı yalnızlaştırarak hareket alanını kısıtlamak istiyorlar.
Putin NATO’nun genişletilmemesi konusunda uzlaşamadıkları için bu işgallere kalkıştığını söylüyor.
Belarus’ta Moskova yanlısı hükümetin devrilmesini önledi.
Gürcistan’da batı yanlısı yönetim iktidara gelince Güney Osetya, Abhazya’da bağımsızlıklarını ilan eden yönetimleri tanıdı.
Ukrayna’da daha önce Kırım’ı tanımıştı. Bugünde Donbaas bölgesindeki Donetsk ve Luhansk yönetimlerini tanıdı.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski: Yalnız bırakıldık, kimse bizim için savaşmak istemiyor.
Zelenski Rus saldırılarının 1941 senesindeki Nazilerin Kiev’e saldırısını hatırlattığını işaret etti.
Ülkemizi tek başımıza savunuyoruz. Dünyanın en kudretli güçleri uzaktan izliyor.
Ukrayna halkına en büyük destek Rus savaş karşıtlarından geldi.
Zelenski, Rus halkına seslenerek “Bizim için savaşın. Savaşa karşı savaşın” dedi.
Ukrayna halkı kadın, yaşlı, çocuk demeden öldürülürken ABD, NATO, AB liderleri ve kurum temsilcileri Rusya’yı ekonomik yaptırımlarla tehdit ediyorlar.
ABD Başkanı Joe Biden: “Zorbalara karşı kesinlikle özgürlükler kazanacak.
Yaptırımlarımız Rus füzeleri kadar yıkıcı olacak.
Rusya’nın ABD’deki tüm varlıkları dondurulacak.
Rusya’yı finansal açıdan kısıtlayacağız” dedi.
Biden “Bu saldırının getireceği ölüm ve yıkımdan yalnızca Rusya sorumludur.” dedi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg “Avrupa’nın güvenliği için çok önemli bir an” olduğunu dile getirdi. Stoltenberg “Rusya’yı acilen askeri güçlerini çekmeye çağırıyoruz.
Uluslararası hukuk ihlal edildi” dedi.
Çok komik bir açıklama. Sanki ilk kez Putin uluslararası hukuku ihlal etmiş gibi konuşuyor. Oysa ki Putin gibi diktatörlüğe heveslenen birçok devlet başkanı uluslararası hukuku ihlal etmiş, tabiri caizse uluslararası hukuku hiç takmamıştır.
Sonuç olarak Rusya üçüncü dünya savaşı çıkarmak pahasına da olsa Ukrayna’yı batıya kaptırmak istemiyor. NATO’yla sınır komşusu olmak ve Karadeniz’in NATO denizi olmasını istemiyor. Zelenski yönetimini değiştirerek Moskova güdümlü bir kukla hükümet kurmak istiyor.
İşin en can acıtan tarafı Rusya ve Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK)’nın veto yetkisine sahip iki güçlü, totaliter ülkesidirler ve Rusya BMGK’nin dönem başkanıdır.
Yani mazlum halklar bu zorba beşli çeteye emanetler. İş böyle olunca da tabi ki BMGK savaşı önlemede yetersiz kalır ve önleyemez.
Filler çıkarları için çatışırken arada mazlum halklar ezilir.