Sınıfsal ayrışmalar derinleştikçe, üretim araçlarının mülkiyetini elinde bulunduran zengin sınıfın siyasi sözcüleri de her geçen gün daha bir arsızlaşıyorlar, emekçi insanlara beylik taslayan cümleler ile seslenmeye devam ediyorlar. İnsanların yoksullaşmasının, açlık sınırının altında bir maaşla yaşamak zorunda kalmasının, geniş tanımlı işsizliğin birincil sorumlusu kendileri değilmiş gibi üzerine bir de fakirliği aşağılamaya, hakaret içerikli bir kelimeye dönüştürüyorlar. Seçim zamanı ‘milli irade’ olan emekçiler seçim sonrası ise adeta bir ağa yanaşmasına, kapıkuluna dönüştürülerek her türlü hakareti edebilecekleri insan topluluğu olarak görüyorlar.
Yaşar Kazıcı / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Burjuvazinin şımarık kibri AKP ile geçen 18 yılda; bir çiftçiye ‘ananı da al git’ denildiği noktadan başlıyor. Soma’da işçiler öldüğünde markete girip insanları tokatlayıp ‘İsrail dölü’ diyenleri, yakınını kaybeden emekçileri yerde tekmeleyenleri de gördük. Basına sızan telefon kayıtlarında halka yönelik Cengiz Holding’in başkanının küfürlerini de dinledik. Bunun yeni örnekleri ise son haftalarda yoğunlaştı. Konya – Ilgın kaymakamının; kömür madeni ocağı açmak uğruna gerçekleştirilmek istenen doğa talanına karşı çıkan köylüye ‘terbiyesizlik etme’ diyor. Aynı konuyla ilgili bölgeden bir başka emekçiye bu sefer AKP Konya Milletvekili Ahmet Özdemir ‘terbiyesizlik yapma, şerefsiz’ gibi hakaretlerde bulunuyor. Bütün bunlar tartışılırken; geçtiğimiz günlerde emekçilere hakaret etme dalgasının bir parçası olarak sosyal medyaya yeni bir video daha düştü. Bu sefer görüntüler jakuzi keyfi yapan AKP Urfa Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Salih Saraç’tan.
Jakuzi içerisinde keyfi yerinde olan AKP Urfa Gençlik Kolları Başkanının kaydettiği görüntülerde ‘fakirlere’ sesleniyor: “Lan fakirler, oğlum beni rahatsız etmeyin, biraz keyif yapıyorum”
Yoksul emekçilerin cefa ve acılarla dolu yaşamının aksine zengin sınıfın keyif ve sefa içerisinde olduğunu tahmin edebiliyoruz. AKP Urfa Gençlik Başkanı hepimizin bildiği bu gerçeği en bayağı şekilde, jakuzisinin içerisinden üzerine bunu kayıt altına alıp yayınlayarak ifade ediyor. Kendisi ile aynı kuşakta yer alan genç insanlar; geniş işsizlik içerisinde en büyük oranı oluştururken, YKS-KPSS gibi sınavlara bağlanan umutlarla geleceksizlik içerisinde kıvranırken, atanamadığında ve iş bulamadığında canına kıyarken dokunmayın AKP Urfa İl Gençlik Başkanı’nın keyfine!
AKP’li gençlik başkanı tam da ait olduğu sınıfın gencine yakışır bir şekilde milyonlarca öğrenci, işçi, işsiz, emekçi gençlere ve bir bütün olarak işçi sınıfına aşağılama maksadıyla ‘fakirler’ diye sesleniyor, rahatsız edilmek istemediğini bildiriyor. Yaşamın katlanılmaz yükünü çeken sadece emeği değil bir bütün olarak yaşamı yok edilen bizler esas rahatsızlık duyması gerekirken; rahatsız edilmeme hakkını da AKP’li gençlik başkanı kendine saklıyor.
Evet! Türkiye’de ve Kürdistan’da fakirler var, üstelik fakirler toplum içerisinde işsiziyle, işçisiyle, emeklisiyle, genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle çoğunluktadır. Üstelik zengin sınıfın temsilcileri jakuzilerde ‘rahatsız edilmeden’ keyif yapabilsin diye aynı ‘fakirler’ korona sürecinde bile çalıştırılmaktadır. Aşağılamak amacıyla kullanılan bu kavram; işçi sınıfının kapitalist üretim ilişkileri içerisinde payına düşen gelir kategorisini ifade etmektedir. Fakirliğin hakaret olarak kullanılacak bir yanı yok ama insan emeğini sömüren burjuva zenginliğin bugünkü haliyle esas hakaret anlamına geldiği, toplumun varlığına, insanlığın gelişimine hakaret olduğunu biliyoruz. Jakuzisi olanlar kusura bakmasın; kulübelerdekiler saraydakileri rahatsız edecek er ya da geç!
Tüm sayıların PDF formatı için aşağıdaki bağlantılara tıklayın