Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği pandemi ile birlikte değişen ev hayatındaki değişimlerin peşine düştü.
Evrim Kepenek / BİANET
KONDA Araştırma ile ortak yürütülen bir çalışmaya imza attı. Derneğin araştırmasıyla 18 yaş ve üzeri Türkiye nüfusunun ev içi işlerin, evde bakım hizmetlerinin, çalışma pratiklerinin ve zaman kullanımlarının pandemi öncesi ve pandeminin farklı dönemlerindeki verilerini ortaya kondu.
Ana başlıklarından biri “Evde Bakım” olan araştırmada toplumun çalışma düzenleri, ev geçiminin nasıl sağlandığı, çalışma şekilleri, ortalama çalışma saatleri, güvencesiz çalışma halleri ve pandeminin çalışma yaşamı ile ev yaşamını nasıl etkilediği gibi başlıklar incelendi.
Toplumsal cinsiyet verisi olarak pandemi sürecinde kadınların –evli ya da bekâr olmaları fark etmeden– artan iş yükleri, dikkat çekici olmasa da trajik bir tablo oluşturdu.
Araştırmanın bulguları *Toplumun yüzde 54’ü şu anda çalışmıyor. Toplumda işgücüne dahil olanlar toplumun yarısından daha az. *İstihdamda olanların yüzde 85’e yakını ofise/ fabrikaya/ işyerine gidiyor. Pandemi döneminde evde çalışma veya dönüşümlü olarak ev ve işyerinde çalışma sistemine geçenlerin sayısı artmıştı. *Toplum haftada ortalama 48 saat çalışıyor. Her 5 kişiden 1’i ise 60 saatten daha fazla çalıştığını söylüyor. *Toplumun 5’te 1’i sigortasız çalışıyor. Eğitim seviyesi azaldıkça sigortası olmayanların oranı artıyor. *Her 5 kişiden 1’i pandemi zamanında işten çıkarılmış veya işini bırakmış. Pandemi dönemi sürekli gündeme gelen işten çıkarılanlar ve işi bırakmak zorunda kalanların toplumun yüzde 20’sini oluşturduğunu görüyoruz. *Ev işi ve bakım emeği yükü kadınların omzunda. Kadınların yüzde 67’si ev işlerini tek başına yaparken evli kadınların yüzde 75’i ev işlerini tek başına yapıyor. Bakıma muhtaç bireylerin bakımından da genellikle kadınlar sorumlu. *Toplumun yüzde 83’ü “Tüm çocuklu aileler için kaliteli kreş ve anaokulları hizmeti sağlanmalıdır,” diyor. Toplumun yüzde 94’ü “Yaşlı, engelli, hasta bakımı için kamu kurumlarının ve belediyelerin evde bakım hizmeti sunması gereklidir” diyor. *Her 10 öğrenciden 1’i online eğitime katılamadı. Pandemi döneminde eğitim konusunda kurumların ve bireylerin bu duruma hazırlıksız yakalanması nedeniyle online eğitim alması gereken her 10 öğrenciden 1’i bu sürece dahil olamadı. *Toplum daha az uyumaya başladı. Pandemi döneminden bu yana uyku ve diğer işlere ayrılan zamanlarda ciddi bir değişim yaşandı. Pandemi döneminde toplum geneli günde yaklaşık sekiz buçuk saat uyurken şu anda yaklaşık yedi buçuk saat uyuyoruz. İnternet ve televizyonla geçirilen zaman ise pandemiden bu yana yaklaşık dört buçuk saat azaldı. * Gün içinde zorunlu işlere ayrılan zaman, televizyon ve internete ayrılan zamandan biraz fazla. Ev işleri, eğitim ve işe toplamda 6 saat ayrılırken, internet ve televizyona toplamda 4 buçuk saat zaman ayrılıyor. Erkeklerin bir günde iş ve işlerine ayırdığı zaman toplamda yaklaşık 5 buçuk saat, kadınlarda ise bu süre 5 saat. Erkekler ev işlerine bir günde yarım saat zaman ayırırken kadınların yaklaşık 3 buçuk saati ev işleriyle geçiyor. Çalışan kadınların 9 saati ev işi ve iş ile geçiyor Ev işi ve işe ayrılan toplam sürede çalışan kadınların yükü oldukça fazla. Çalışan kadınların bir gününün 9 saati ev işleri ve iş ile geçiyor. Ev kadınlarının ise 4 buçuk saati ev işi ile geçiyor. * Kadınların yüzde 67’si ev işlerini tek başına yaparken evli kadınların yüzde 75’i ev işlerini tek başına yapıyor. Bakıma muhtaç bireylerin bakımından da genellikle kadınlar sorumlu. Hanedeki bebek bakımını tek başına yapanların yüzde 93’ü, engelli, hasta, yaşlı bireylerin bakımı tek başına yapanların ise yüzde 73’ü kadın. Yaşlılar televizyonla gençler internetle daha çok zaman geçiriyor. *Televizyon ve internete ayrılan zamanlarda gençler ve yaşlılar arasında büyük bir fark mevcut. Gençler daha çok internetle yaşlılar ise televizyonla zaman geçirmeyi tercih ediyor. 18-32 yaş arasındakiler bir günde yaklaşık olarak 3 saatlerini internette geçirirken 49 yaş ve üzeri 4 saatini televizyon izleyerek geçiriyor. Metropolde yaşayanlar daha çok uyuyor ve daha çok çalışıyor *Metropolde yaşayanlar günde yaklaşık 8 saat, kentte yaşayanlar 7 buçuk saat, kırda yaşayanlar ise 7 saat uyuyor. Kırda yaşayanlar güne daha erken başlayıp günü daha erken bitiriyor. Evdeki iş yükü en fazla olan küme ev kadınları *Kadınlar erkeklere göre ev işlerinden daha çok sorumluyken tüm kümeler arasında ev işleri, yaşlı, engelli, hasta, bebek bakımı konusunda en çok yükü olan ve bu işler dolasıyla iş yükü konusunda en çok zorlanan küme ev kadınları. *Yemek, temizlik, çamaşır ve bulaşık kadınlarda, bağ-bahçe, spor, tamirat erkeklerde. *Kadın ve erkeklerin pandemide daha çok yaptıkları aktivite ve işlere bakıldığında ise erkekler kadınlara göre tadilat/ tamirat ve bağ bahçe işleriyle daha çok ilgilenmiş ve işe daha çok gitmiş. Kadınların daha fazla yaptığı şeyler ise ev işleri. Pandemide kadınların yüzde 75’i daha çok temizlik, yüzde 74’ü daha çok yemek yapmış. Erkekler arasında bu oranlar sırasıyla yüzde 22 ve yüzde 19. Bunun yanında kadınların çamaşır, bulaşık ve bebek bakımı ile de erkeklerden daha çok ilgilendiğini ve bu farkın çok büyük olduğunu görüyoruz. Toplumun yüzde 54’ü şu anda çalışmıyor *Toplumda işgücüne dahil olanlar toplumun yarısından daha az. Şu anda toplumun yüzde 54’ü çalışmıyor. *Çalışanların yüzde 85’e yakını ofise, fabrikaya veya işyerine gidiyor. *Pandemi döneminde evde çalışma veya dönüşümlü olarak ev ve işyerinde çalışma sistemine geçenler sayısı artmıştı. Şu anda ise toplumun yüzde 85 gibi önemli bir bölümü çalışmak için ofise/fabrikaya/ işyerine gidiyor. *Hanenin geçimi genellikle hanedekilerin maaşı ile sağlanıyor. ‘‘Evinizin geçimini hangileriyle sağlıyorsunuz’’ şeklinde sorduğumuz soruya verilen cevaplar neticesinde toplumdaki her 4 haneden 3’ünün geçiminin hanede çalışanların maaşları ile sağlandığını tespit edildi. |
Araştırma Yöntemi
Bu araştırma, Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği için 18 yaş ve üzeri Türkiye nüfusunun Koronavirüs Pademisi sırasında ev içi işler, evde bakım, çalışma pratikleri ve zaman kullanımlarını anlamak, pandemi öncesi ve pandeminin farklı dönemlerindeki farklılaşmaları incelemek amacı ile KONDA Araştırma ve Danışmanlık A.Ş. tarafından hazırlandı.
Araştırmada hane büyüklüğü ve karakteristiği, hane içi ilişkiler ve iş paylaşımı, hanede yaşayan ve bakım ihtiyacı olan bireylerin durumu ve bakımı, pandemide hane içi ilişkiler ve çalışma pratikleri, uzaktan çalışma ve uzaktan eğitim pratikleri ve bu konularda yaşanan zorluklar ile zaman kullanımında demografik farklılaşmalara yer verildi.
Araştırmanın saha çalışması 22 – 24 Ekim 2021 tarihlerinde Türkiye’deki 18 yaş üstü yetişkin nüfusun, saha çalışmasının yapıldığı günlerdeki algı, pratik, tercih ve profillerini yansıtmaktadır. Araştırma kapsamında 32 ilin merkez dahil 99 ilçesine bağlı 145 mahalle ve köyünde 2523 kişiyle hanelerinde yüz yüze görüşüldü.
Araştırma bulguları Dataritim İnteraktif Veri Medyası tarafından görselleştirilerek interaktif panolar hâlinde kullanıcılara sunuldu.
İnteraktif panoları kullanarak bulguları inceleyebilirsiniz. Panolarda bulunan grafikler birbirleriyle ilişkilendirildi. Araştırma sonuçlarını panolarda verilen değişkenler ile filtreleyerek görüntüleyebilirsiniz.
(EMK)