AKP hükümeti tarafından çıkarılan kanun hükmünde kararname (KHK) ile Dersim’de ihraç edilen 107 KESK üyesi için İl Sağlık Müdürlüğü önünde açıklama yapıldı. Dersim Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Ali Bul, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dersim milletvekili Alican Önlü, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Şaziye Köse, DBP İl eş başkanları ve yüzlerce kişinin katıldığı açıklama “Emekçiyiz, haklıyız, kazanacağız” sloganlarıyla başladı. Burada ilk olarak konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Dersim Şube Başkanı Özkan Uç, ihraçların Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmelerine aykırı bir şekilde yapıldığını vurguladı. Uç, bu ihraçların hukuki ve fiili mücadele ile geri iade edileceğini söyledi.
Ardından konuşan KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse ise şunları söyledi;
“İşimiz geleceğimiz, diplomalarımız, emeklilik haklarımız bugüne kadar kazandığımız ne varsa bugün iktidarın tasavupu altında diye düşünmeyelim. Kölelik sistemine razı edilmek üzereyiz. Öncelikle bunun farkına varacağız. Çünkü yapmak istedikleri şudur; emenin olun ki şu an bize uyguladıkları o torba gerekçeler, olmayan gerekçeler. Hani diyorlarya darbe yapılmış onun şu anda bütün yükü kamu emekçilerinin omuzuna yükleniyor. Ne varsa bunun ihalesi bize çıkarılmış durumda. İşinden atılan ekmeğinden edilen biziz. Gözaltına alınan, tutuklanan biziz. Şu an işi olanlarında en büyük tehdidi biziz. Bunu böyle görelim. Onurlu bir duruşla mücadelesinden ödün vermeyen ve sonuçta bunun çeşitli bedellerine uğramış olan bütün arkadaşlarımı saygıyla selamlıyorum herkes başını yukarı kaldırsın. Biz onurlu bir mücadele yürüttüğümüzden bu durumdayız fakat şöyle düşünenler yanılıyor. Hiç kimse bu ülkede bizim başımızı önümüze eğemez.
Biz ne yalan söyledik ne hırsızlık yaptık, ne birinin malına el uzattık. Bu ülkede KESK üyeleri 20 yıldır birgün işe gitmediğinde bin bir tane soruşturmaya uğruyor. Bedel ödüyor. Oluşturdukları torba FETÖ soruşturmaları o örgüt bu örgüt terör ve diğerlerinin hiçbiri kanıt olamaz. Hiçbiri ispatlı değildir. Eğer soruşturmalar sürüyorsa önce siyasi ayak aynaya bakıp kendini görecektir. Dönüp aynaya baksınlar.
Biz bu meslekleri edinirken, çiftçi çocukları, köylü çocukları, serbest çalışanlarüç kuruş maaşla babalarımız tarafından okutulduk. Tırnaklarımızla kazıdık, söktük. Bu meslekleri elde ettik. Hiçbirinin şuna hakkı yoktur. Bize bir şey bahşetmediler ki bizden bir şey alıyorlar. Önce dönüp bahşettiklerine baksınlar. Arsalar, araziler, paralar, vakıflar bütün verilenlere bakmalılar bize değil.
Bu kararnameler niye gece çıkıyor hep? Bunun sebebi karanlığın ve gecenin bunu örttüğüne inandıkları için. Onlar karartacak biz aydınlatacağız ve konuşmaya devam edeceğiz. Hiçbir arkadaşımız şöyle düşünmesin. İşi olan işten atılan, biz bir yudum ekmeğimizi on bine, yüz bine milyona böleriz. Biz böyle büyüdük. Böyle biliriz. Bizi açlıkla ıslah etmeyi düşünenler şunu bilsinler ki biz ellerimizi sımsıkı tutarız bu süreçlerde. Sarılırız birbirimize, birbirimizin yok olmasına izin vermeyiz.”
Ardından konuşan SES MYK üyesi Fikret Çalağan ise, 12 Eylül darbesinin faturasının sadece 3 isme yıkıldığını hatırlatarak bugün yapılanların ise kayıtlarını tuttuklarını ve bu darbeye alet olanların hepsinin ilerde yargılanması için notları tutmaya devam edeceklerini söyledi.
Açıklama “Emekçiyiz, haklıyız, direneceğiz” sloganlarıyla son buldu.
evrensel
