Kemalist sistemin muhalefet partisinden Erdoğanist sistemin muhalefeti olmak CHP’ye çok şey kazandırmayacaktır. Çünkü bütün statükocuları bir arada tutan tek sebep Kürt düşmanlığıdır.
Hasan Işık / Yazarın diğer yazıları için tıklayınız
CHP milletvekilinin tutuklanmasıyla CHP adalet yürüyüşü kararı aldı. CHP’nin bu kararı aslında ülkedeki demokrasinin ve muhalefetin tamamen bittiğinin göstergesidir.
Aldığı oy oranı ve halkın beklentilerine rağmen sistemin statüko bekçiliği görevinden vazgeçmeyen CHP’nin bu kararı aslında pek çok utancı barındırmaktadır. 15 Temmuz darbe girişiminde Yenikapı mitinginde faşizmle el ele tutuşmuş daha sonra 20 Temmuz OHAL darbesine sessiz kalmış, parlamenter sistemin çöküşünün ilanı olan 16 Nisan referandumunda parti içindeki kıpırdamaları bile bastırmış bir partinin, anayasaya aykırı olduğunu söyleye söyleye el kaldırdığı dokunulmazlık teklifinin bugün kendisine dönmesi üzerine meydanlarda tiyatro oynamaktadır.
CHP’ye sorulması gereken soru bu adalet yürüyüşü HDP’liler tutuklanırken neden başlamadı? Bu ülkede adalet sadece statükocular için mi geçerli? Tutuklanan HDP’lilerin adalete hakkı yok mu?
Peki, CHP’nin bu hamlesi neden şimdi?
Şehirler yıkılırken, insanlar panzer tekerleklerinde can verirken, köylülerin bile işkenceden geçirildiği bir ortamda sessizliğini sürdüren CHP’nin bu adımı aslında Nisan referandumuyla tescillenmiş Başkanlık sisteminin ikinci partisi olarak hayatta kalma mücadelesidir. MHP’nin bittiğini gören CHP, HDP’nin üzerindeki operasyonlara ses çıkarmayarak aklınca sol bloğu kendinde toplayacağının hayaline kapıldı. Eliyle bitirdiği parlamenter sistemde bir parlamenterin tutuklanmasına verdiği tepkinin tek sebebi bu tiyatroyla muhalefeti kendine kanalize etme amacıdır.
Peki bu politika başarılı olur mu? Görünen o ki başarılı olamayacak.
Kemalist sistemin muhalefet partisinden Erdoğanist sistemin muhalefeti olmak CHP’ye çok şey kazandırmayacaktır. Çünkü bütün statükocuları bir arada tutan tek sebep Kürt düşmanlığıdır. Şehirlerin yıkımından istediği başarıyı alamayan kardeşler AKP-Cemaat 15 Temmuz’da suçu yığma kavgasına tutuştular. Şimdi Rakka’nın kurtarılışı operasyonu ve Kürdistan’ın Bağımsızlık Referandumu yine statükocu kardeşleri birbirine düşüreceğe benziyor. Kürtlerin her kazanımı ülke statükocularının kavgasının fitilini ateşlemekte, yeni iç kavga ve darbelerin yolunu açmakta.
