Ana SayfaNIVÎSKARÊNBirinci Meclis 

Birinci Meclis 

Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri 

Birinci Meclis heterojen bir yapıya sahip ve kurucu bir meclisti. Farklı anlayış, düşüncede, farklı dil, din, inanç ve kültürlere mensup, çok renkli ve çok sesli bir karaktere sahip mebuslar vardı. 

Bu Birinci Meclis’teki mebusların tek ve ortak hedefleri vatanın kurtuluşuydu. 

Birinci Meclis’in kurulmasının en önemli sebebi İngilizlerin İstanbul’u işgal etmeleridir. Amaçları Osmanlı Devleti’ni kurtarmaktı. 

Birinci Meclis, ülke bütünlüğünü, İslam dini ve Kürt kardeşliğini sağlayacak politikalar uygulamıştır. 

Birinci Meclis kalpaklılar, sarıklılar ve fesliler tarafından kurulmuştu.  

Kalpaklılar sarıklıları ve feslileri tasfiye ederek İkinci Meclisi kurmayı başardılar. 

Süreç içerisinde farklı nedenlerden dolayı mebuslar arasında siyasi gruplaşmalar doğdu. 

Bu gruplardan en etkili olanlar Birinci Grup ve İkinci Gruptur. 

Birinci Meclis’in bütün mebusları Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin üyesiydiler. M. Kemal bu cemiyeti ele geçirir. Bu grubun mebus sayısı hızla artar ve kısa sürede 216’ya ulaşır. Bu çoğunlukla M. Kemal kendi düşüncesi doğrultusunda istediği kararları alır. Bu olup bitenlerden dolayı M. Kemal’e tepki gösterip muhalif olanlar, “bizde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetiyiz, fakat biz ikinci grubuz” diyerek tepkilerini ortaya koyuyorlar. 

İkinci Grup, Meclis Başkanlığı, Başkumandanlığı ve Heyet-i Vekile Reisliğinin aynı kişide toplanmasını süreç içerisinde otoriterleşen M. Kemal’e, muhalefet ekseninde kurulan gruptur. 

Birçok resmi tarihçiye göre İkinci Grup mensupları dinci, muhafazakâr, saltanatçı, hilafetçi, gerici gibi sıfatlarla itham edilmişlerdir. Oysa ki Birinci Gruptan daha demokratlardı, kanuna dayanan bir sistem istiyorlardı, otoriterlik değil, demokratik bir sistem isteyecek kadar ilericiydiler. 

İkinci grubun temsilcisi olan Hüseyin Avni Bey İstiklal Mahkemelerine başından beri karşı çıkmıştır. Meclise bile verilemeyen kişisel görüşe dayanarak adam asma yetkisini Meclisin bu mahkemelere vermesinin kendisini hayrete düşürdüğünü söylemiştir. 

Birinci Meclisin çok demokratik bir meclis olması, birçok konunun tüm gerçekliği ile tartışılması, farklı siyasi düşüncelerin, bütün renklerin, kültürlerin, inançların temsilcilerinin olması, Birinci Gurubu rahatsız ediyordu. 

Lozan görüşmeleri sırasında İkinci Grup etkili bir muhalefet performansı göstermiştir. Lozan’da Misak-ı Milli’den taviz verildiği ve bunun önüne geçilmesi gerektiğini savunmuştur. Bu etkili muhalefet sonucunda Birinci Gruptan birçok mebus İkinci Gruba geçmiştir. İkinci Grup Meclis çoğunluğunu ele geçirmiştir. 

Birinci Grup tarafından iradeyi İkinci Gruba kaptırmamak için seçim bir çözüm olarak görülmüştür.  

İkinci Grubun önünü kesmek için 15 Nisan 1923’te Hıyanet -i Vataniye Kanununda yapılan önemli bir değişiklikle Birinci Grup dışındaki siyasi grup ve örgütlerin seçimlere girmeleri neredeyse olanaksız hale getirildi. 

Böylece 16 Nisan 1923’te Birinci Meclisin çalışmaları sona ermiştir. 

Birinci Meclisin varlığının alicengiz oyunuyla sonlandırılması ve görevinin muhalefetsiz ikinci meclise devredilmesi, demokratik 1921 Anayasasının rafa kaldırılarak yerine inkarcı 1924 Anayasasının kabulü ile baskıcı ve inkarcı yaklaşım sonucu halklar arasında kırılmalar yaşanmış, ezen ve ezilen halklar tablosu tüm çıplaklığıyla açığa çıkmıştır. 

Döneminde ilerici, çağdaş bir hamle olan meclis ve anayasa, karakteri gereği kapsayıcı olamamış, inkar ve ötekileştiren bir gerçeklik açığa çıkmıştır. 

- Advertisment -

Recent Comments

Verified by MonsterInsights