Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Sayıştay, Divan-ı Muhasebat adıyla 29 Mayıs 1862 yılında devlet harcamalarını denetlemek amacıyla Tanzimat döneminde kurulan bir yargı organdır.
Devlet bütçesinin nitelik ve yapısal yönden gelişmeler göstermesi ve 2514 sayılı kanunun gereksinmeleri karşılayamaz olması nedeniyle Divan-ı Muhasebat, 1961 Anayasası’nın 127. maddesinde yapılan değişiklikle Sayıştay olarak yeniden isimlendirilmiştir.
Sayıştay: Merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir.
Sayıştay’ın 6085 sayılı kanununa göre belediye işletme ve şirketlerinin denetimi kamu kaynağı açısından Sayıştay’ın denetimine tabidir.
Sayıştay’ın görev ve sorumluluğunu hatırlatıyoruz. Halkın belediyelerinde yapılan hırsızlık ve yolsuzluklara el koymalı. Bu zarar kendilerinden tanzim edilmelidir.
Sayıştay, sadece kamu kaynaklarının hukuka uygun, verimli çalışıp çalışmadığını, saydam olup olmadığını, hesap verebilirlik olup olmadığını denetlemenin yanında birde vatandaşın hukukunu da koruması gerekir. Vatandaşın vergileriyle alınan makam araçlarını yıllarca keyfine göre kullanacaksın, günün birinde aracı devretmen gerektiğinde aracın içerisini çamurlu suyla doldurup teslim edeceksin. İşte halka bu saygısızlığı yapana da halk adına hesap soracaksın.
Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ile her şey kolaylaşacaktı, bürokrasi bitecekti her şey şapadanak halledilecekti. Oysaki her şey arapsaçına döndü, her şey tek adam kararına bağlandı, demokrasi rafa kaldırıldı, hesap verebilirlik tarihe karıştı, meclis işlevsizleşti.
31 Mart 2024 yerel seçimlerini kaybeden ehliyetsiz, liyakatsiz, görgüsüz bazı eski belediye başkanları çok uçuk harcamalarla belediyeleri adeta borç batağında, kazanan belediye başkanlarına devrettiler.
Saray yavrusu, belediye binaları, sıra dışı makam odaları, lüks araç filoları… daha sayamadığımız neler neler.
Bu kaybedilen belediyelerde ve kayyumlardan kazanılarak alınan belediyelerde her tür yolsuzluk, hırsızlık, lüks, şatavat, şişirilen yönetici kadrolar, personel sayısı… velhasıl onca rezaleti, kokuşmuşluğu, belediye başkanlığını kazanan belediye başkanları kamuoyu ile paylaştılar.
Bu başarısız, liyakatsiz, şımarık belediye başkanlarının değişimi yaşamsal bir zorunluluktu ve gerçekleşti.
Bu belediyelerde ki kirli kokular arşıalaya kadar yükseldi. Birçok yerli ve yabancı medyada en ince ayrıntısına kadar yazıldı, çizildi, gösterildi.
Yaşanan bu rezaleti Sayıştay görmemiş olamaz.
* Bazı il ve ilçe belediyelerinin devrettikleri borç miktarı
– Denizli Belediyesi 11.1 Milyar TL
– İstanbul Sancaktepe 2 Milyar TL
– Kütahya 1.7 Milyar TL
– Kilis 502 Milyon
– Edirne Keşan 483 Milyon
– Antalya Kaş 400 Milyon
– Kars 334 Milyon
– İzmir Kiraz 322 Milyon
– …..
Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekilleri meclis kürsüsünden dile getirmelerine rağmen hala Sayıştay’da bu konuyla alakalı bir hareketlilik, bir çalışma yok.
Artık düzen müzen kalmadı.
Yasama, yürütme, yargıyı güdümüne alan iktidar “İtibardan tasarruf olmaz” bonkörlüğü ile belediye bütçelerini yağmalayarak birer ekonomik bataklığa dönüştürdüler.