Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Doğu Kürdistan’ın (Rojhilat) Saqiz kentinde yaşayan, Jina Emini’nin Tahran’a akrabalarını ziyarete giderken Tahran metrosunda “usule uygun baş örtüsü takmadığı” gerekçesiyle (Geşt-i İrşad) ‘ahlak polisi’ olan katiller tarafından işkence ile gözaltına alınan, götürüldüğü karakolda işkence yapılan ve işkence sonucu hayatını kaybeden 22 yaşındaki Kürt kadını Jina Emini’nin Saqiz kentinde binlerce kişinin katılımıyla cenazesi toprağa verildi.
Cenaze merasiminde toplanan kalabalık, gerici, faşist, totaliter molla rejiminin yapmış olduğu bu katliamı protesto etmek için başta Saqiz olmak üzere bir çok kentte “BE ŞEREF BE ŞEREF…” sloganını atarak molla rejiminin yapmış olduğu bu katliamı kitlesel protestolarla dünya kamuoyuna duyurdular.
Rojhilatlı partilerin oluşturduğu İran Kürdistan Partileri Dayanışma Merkezi Rojhilat’ta genel grev çağrısı yaptı.
Rojhilat ve İran genelinde katliam kınandı protesto edildi. Tahran, Sine, Urmiye, Kirmaşan, Meşed, İlam ve daha birçok ilde kepenkler kapatıldı, sokaklara inen göstericiler molla rejim güçleri ile çatıştı. Hengaw İnsan Hakları Örgütü, polisin doğrudan ateş etmesi, copla saldırması sonucu onlarca kişinin hayatını kaybettiğini, yüzlerce kişinin yaralandığını, binlerce kişinin gözaltına alınıp tutuklandığı bildirildi.
Bu katliam BE ŞEREF molla rejiminin yapmış olduğu ne ilk ne de son katliamdır. Birçok Kürt kadını katledildi. Gün olmuyor ki İran’daki siyasi Kürt tutsaklar idam edilmesinler. Ekmeği ve çoluk çocuğunun nafakası için çalışan kolberler her gün İran güvenlik güçleri tarafından ya öldürülüyorlar ya da yaralanıyorlar.
İran molla rejiminin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in Kürdistan Eyaleti temsilcisi Abdülrıza Purzahabi, Jina Emini’nin ailesini ziyaret etti. “İhlal edilen hakların savunulması için tüm kurumların harekete geçeceğini” ve Hamaney’in de Jina Emini’nin ölümünden “üzüntü duyduğunu” aktardı.
Birleşmiş Milletler İran’ın Başkenti Tahran’da Jina Emini’nin polis tarafından gözaltına alınmasının ardından gördüğü işkence sonucu yaşamını yitirmesini kınadı. Bu cinayetin aydınlatılması için bağımsız soruşturma yürütülmesini istedi.
Uluslararası Af Örgütü de Jina Emini’nin katledilmesini kınayarak ölüme yol açan koşulların araştırılması çağrısında bulundu.
Avrupa Birliği Jina Emini’nin ölümünden sorumlu olanların yargı önünde hesap vermesi ve tüm İranlıların temel insan haklarının korunması çağrısında bulundu.
ABD Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrian Watson yaptığı açıklamada Jina Emini’nin ölümü “açık bir özgürlük ihlali” olarak nitelendirdi. Sorumlulardan hesap sorulmasını istedi.
İsveç Sosyal Demokrat Partisi Avrupa Parlamentosu Milletvekili Kürt Evin İncir İran’da 22 yaşında genç Kürt kadını Jina Evini’nin korkunç bir işkence sonucunda hayatını kaybetmesine yönelik AB’nin somut bir eylemle cevap vermesi gereklidir dedi.
Diyarbakır’da Kürt Kadın Platformu, Demokratik Toplum Kongresi, Demokratik Bölgeler Partisi, Halkların Demokratik Partisi, Azadi Partisi, Devrimci Demokratik Kürt Derneği, İnsan ve Özgürlük Partisi, Kürdistan Komünist Partisi, Kürdistan Demokrat Partisi (Bakur), Kürdistan Demokratlar Platformu, Kürdistan Demokrat Partisi –Türkiye’nin içinde yer aldığı Kürdistan İttifak Çalışması, İran’da Ahlak Polisi (Geşt-i İrşad) tarafından katledilen İran’lı Kürt Jina Emini için başlayan ve bir çok kentte yayılan direnişe ilişkin Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde açıklama yaptı. Jina Emini’nin katledilmesi sonrası İran’da kadınlar öncülüğünde başlayan direnişi selamlayarak “bütün ulusal demokratik güçleri bu direnişi desteklemeye çağırıyoruz” açıklamasını yaptı.
İran Cumhur Başkanı İbrahim Reisi New York’ta CNN kadın muhabiri Christiane Amanpour’a özel röportaj verecekti. Muhabirden başını örtmesini istediğini, muhabirinde bu teklifi reddettiğini bunun üzerine İbrahim Reisi röportaj vermekten vaz geçti. İbrahim Reisi bu molla rejimini bütün dünyaya ihraç etmek istiyor.
Jina Emini’nin katledilmesiyle beraber Kürtlerin Ortadoğu coğrafyasında otoriter, totaliter, gerici rejimler tarafından neler yaşadıkları, nasıl katledildikleri, başta yaşam hakları olmak üzere siyasi, sosyal, kültürel haklarının nasıl ellerinden alındığına dünya bir kez daha şahit olmuştur.
Artık uluslararası kurumların bu ülkeleri kınamalarıyla bir yere varılmıyor. Kürt coğrafyasında Kürtler her gün katlediliyorlar. Kürt halkı üzerinde başta kimyasal silahlar olmak üzer her türlü silah denenmektedir. Çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın fark etmeksizin Kürtler katliamlara maruz kalıyor.
Başta Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği olmak üzer uluslararası kurum ve kuruluşlar Kürt halkının kendi kaderini tayin etmesi gerektiğini kabul etmeli, bu konuda gerekli çalışmaları yapmalılar.