O hâlde kardeş(ler)imize soralım:
Orta Doğu’da bir Kürt/Kürdistan meselesi var (mı)dır?
Kürtler, ulusal birliksiz var olabilir (mi)?
Rojava bir ulusal inşa olarak önemli(mi)dir, savunulmalı (mı)dır?
Emperyalistlerin ittifakları değil, çıkarları (mı) vardır?
Siyasal İslâm’a karşı tavır, HTŞ de dahil laiklik olmadan mümkün(mü)dür?
Taksim’in anlamı (ve değeri) onun için mücadele geleneğini yaşatanlara, “Yedi kez düş, sekiz kez kalk,” diye haykıran Japon Atasözü’nü belleğimize nakşeder.
Yıllardır Elazığ Zindanı’nda ikamete zorunlu yazar Ergin Doğru, son yapıtı ‘Bize Ölüm Yok’[2] başlıklı hikâyelerinde Alevî tarihinin onurlu, acı tarihinden kesitleri edebi bir üslupla belleklerimize nakşediyor.
Fransa’daki soru(n)ların sürdürülemez kapitalizm tarafından çözümlenmesi mümkün olmadığı için yakın gelecekte çok daha sert ve daha yaygın protesto eylemleri tarihin sahnesi çıkmakta geçilmeyecektir.
Devasa bir yoksullaşma çarkında yoksulluk, gelir adaletsizliği, ağır çalışma koşullarında ezilen emekçiler 1 Mayıs 2023’de yine alın terine ve özgürlüğüne sahip çıkmak için alanlarda, Taksim’de olacak…
İran’da olup da bitmeyenler, Ortadoğu ve yerküre dengelerini doğrudan ilgilendirirken; mollarşiye yönelik itiraz ve başkaldırıların “emperyalist tezgâh” söylencelerinin “komplo mantık(sızlığ)ı”yla ele alınmaya kalkışılması, dün olduğu gibi bugün de saçmadır![54]