ABD ile Türkiye, Rojava üzerinden yaşadıkları gerilim-restleşme sonunda ucu açık bir uzlaşmaya vardılar. Denilebilir ki iki taraf açısından da mecburi ya da kerhen bir anlaşma yapıldı. Kerhen çünkü Türkiye, ABD ile Kürdistan özelde Rojava Kürdistan’ı, S-400, F-35 vb. içeren gerilimi daha da tırmandırmak istemiyor zira bir adım ötesi NATO’da geriye dönüşü olmayan yol ayrımını derinleştirebilir ki bunu istemiyor.
Özetlediklerimiz halkımız lehine ciddi tehlikeler kadar büyük fırsatları da içermekte. Kürt siyasetinin başta Ulusal Birlik olmak üzere buna hazır olması lazım.
ÇAĞRIMIZ ŞUDUR: Şimdiden "ulusal ittifak modeli-adı şöyle olmalı, programı şunları içermeli, işleyişi, bileşenleri şöyle olmalı… “Yönünde varsa görüş ve önerilerinizi bize iletirseniz özellikle yazılı iletirseniz, 18-19 Ocak Çalıştayı ve sonrasında değerlendiririz. Yani gelin şu kritik süreçte görüş ve önerilerinizle önce katkı yapın sonra varsa eleştirebilirsiniz.
Bolivya’dan Lübnan’a kapitalizme karşı gelişen küresel başkaldırıyı yazacaktım ancak Kürdistani İttifak Çalışması’na yönelik erken ve haksız eleştiriler nedeniyle yine birlik üzerine yazacağım.
Ulusal ittifak, belki de ilk kez bu düzeyde Kürdistan siyasetinin gündemine girdi. Öyle ki atsa atamıyor, tutsa tutamıyor misali parti ve hareketlerimiz, ulusal birlik basıncı altına alınıyor. Ulusal birliği tetikleyen lehte veriler olduğu gibi çelmeleyecek olan engeller de var. Kürt siyaseti iki alanda da görev ve sorumluluklarla yüz yüze.
Öncelikle Teslim yoldaşın aramızdan ayrılışının (yani vefatının) ardından konuşacağımı hiç düşünmemiştim. Yaşı benden epey büyük olmasına rağmen hep benden daha uzun yaşar diye düşünmüş ve kendisiyle de bunu paylaşmıştım. Çünkü Teslim ve Malatyalı kimi yoldaşlar; bana genetik dokusu sağlam Malatya Beyaz buğdayını hep hatırlatırlardı. Bilen bilir Malatya beyaz buğdayı ünlüdür.
HDP Parti Sözcüsü Kubilay, “HDP’nin belediyelerden ve Meclis’ten çekilmesini içeren kurumsal bir tartışması yok… Belediyelerden ve Meclis'ten çekilmeyeceğiz” dese de toplu istifa ya da ayrılma, siyaset kadrosunda ve özellikle de halk içerisinde tartışılacak, tartışılıyor da!
Latin Amerika’dan Kuzey Afrika ve Avrupa’ya uzanan geniş coğrafyada yani Sudan, Tunus, Mısır, Lübnan, Ürdün, Irak’tan Şili, Ekvator, Haiti’ye ve Katalonya, Romanya, Macaristan, Fransa, Ermenistan, İngiltere’de halkların, işçi emekçilerin isyanını gördük!
Kadınların özelde anaların tarih boyunca büyük emekle yoğrulmuş öfkeleri ve de bedduaları; kadını ekmek bıçağı ile doğrayan erkek müsveddelerinden ve onların arkasında duran erkek iktidarlarından er geç tarihin ve güncelin hesabını soracaktır.