Onlar, yani Kürtler!
Yiğitlik inkara gelmez!
Teke tek dövüşende yenilmediler!
Lakin birlik ve beraberlikte onlar geciktiler!
Ve bu nedenledir ki dev-let-le-şe-me-di-ler!..
KÜRTLER
Abuzer Bali Han / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Evet, tarihte Kürtler Selahaddin Eyubi’nin komutasında Eyubi Devleti’ni kurdular. Kürtler büyük komutanları Selahaddin Eyubi’nin önderliğinde Kudüs’ü Hıristiyanlardan alarak Müslüman topraklarına kattılar! İslam’ın kılıcını çeken Selahaddin Eyubi, hiçbir zaman düşünmedi ki İslam orduları, O’nun halkını tarih boyunca boyunduruk altına alacak ve Hıristiyan alemini de tarih boyunca Kürtlere düşman kılacak!..
Arab’ı, Türk’ü, Acem’iyle günümüze kadar Kürtlere düşman olan bu devletler, Kürtler söz konusu olunca, aralarındaki tüm uyuşmazlıkları unutarak, Kürtleri yok etme temelinde hep birleşe geldiler. Bugün de yine Kürtleri yok sayarak, kendi varlıklarını onların yoklukları üzerinde inşa etmekteler!..
Çoğu Kürt, düşman eğitimiyle yetiştikleri için, hep halkına yarı yabancı ve ezen ulusun da güdümünde bir türlü kendini tam olarak kurtarıp ulusal bilince erişemezler! Ya bugün dağlarda ve ovalarda çarpışan ve kendi halklarının özgürlüğü için kendi canlarını feda eden kahramanlar nasıl yetiştiler? Bu soruya yanıt vermeden önce, dünyadaki tüm uluslar özgürleşmiş iken Kürtlerin halen uluslaşma sürecine giremeyişlerine değinmekte yarar var.
Günümüzde Afrin’e baktığımızda, Kürtler tam da uluslaşma sürecine girdiklerini ve onun için de bir ölüm kalım savaşını topyekun verdikleri görülüyor!! Bu tam da yerinde olan doğru bir tespittir. Diğer yanda siyasi Kürt örgüt ve partilerine baktığımızda ise halen her birinden ayrı ayrı sesler duyulmaktadır. Bu birlikte hareket edemeyişin Kürtlerin uluslararası ilişkilerine de büyük zarar verdiğini tüm Kürt siyasetçileri de bilirler!.. O zaman konuyu biraz daha berraklaştırmaya çalışalım. Kürt halkını başarıyla kurtuluşa götüren bir yolda Kürt örgüt ve partileri doğru bildikleri uluslaşma konusunda şayet uzlaşmıyorlarsa, bu örgüt veya partileri şu kategorilerde sıralamak mümkün:
- Bilimsel sosyalizm ideolojisini kendine rehber edinen örgütler, işçi sınıfının Kürdistan’da zayıf oluşu nedeniyle bunlar geniş halk kitlelerinde yeterince destek bulamıyor; öncü rollerini yerine getiremiyor.
- Bilimsel sosyalizm ideolojisini kendine rehber edinen, ulusal birliği oluşturmadan tek başına Kürdistan’ı özgürleştirmek isteyen ve kendisine yakıştırılan uluslararası teröristlikle suçlamasını bir türlü gideremeyen değişik adlarla aktif çalışan parti ve örgütler.
- Bazı Kürt örgüt yöneticileri, örgütü şahsi çıkarları uğruna ayakta tutarak, menfaat sağlama peşindeler.
- Bazı ulusal örgütler, kendi örgüt çıkarları uğruna, diğer Kürt örgütlerini dışlayarak, egemenlerin işine yarayan çelişkileri hep gündemlerinde tutarak, ulusal birliğe zarar verir konumdalar!
- Dini siyasete ve siyasetlerini egemen güçlere dayandıran işbirlikçi dini örgütler.
- Kariyerist ve örgütü sadece kendi çizgisi düzeyinde tutan ve örgütünü diğer yurtsever örgütlere düşman kılan, örgüt veya partiyi tek başına yöneten, tekçi liderler örgütü!
Bana kalırsa Kürtlerin başarısızlık sırrı ve birlik olamayışları, bu yukarda belirtilen örgüt ve liderlerinin yapısından kaynaklanıyor! Bunun en açık örneğini Güney Kürdistan’da kazanılmış Kürdistan topraklarını, başta Kerkük şehri olmak üzere, bir kurşun dahi atmadan, bir gece içinde kaçan tüm Kürdistani örgütler sorumludur. Diğer parçalarda da yenilgilerin sorumluluğunu birbirinin üstüne atan örgütlerin yapısı, Güney Kürdistanlı örgütlerden farklı değildir!..
Yukarıdaki nedenlerden hareket ederek, peki ulusal mücadelenin bir doğru yapanı yok mudur? Sorusu insanın aklına geliyor. Elbette vardır! Örneğin Rojava’daki Afrin savunması! Orda örgüt ve örgütler tek bir yumruk gibi halkın öz savunma siperlerinde yan yanalar! Bunlar hangi örgütlerden oluşuyor? Bunu irdelemenin zamanı değil! Pratikte oluşan bu ulusal birlikten başka bir birlik olamaz! Kimler Afrin’in kurtuluş mücadelesini veriyorlarsa, onlar Afrin’i temsil eden tek siyasi güçtür…
Afrin Ulusal Cephesi, tüm yanlışların ve işbirlikçilerin hakkından gelecek güçtedir! Kürt halkının zaferle sona erecek olan bu mücadelesinde, var olan örgütlenme biçimi, savaş şartlarında hataları dahi şayet varsa, düzelterek O, Kürtlere en doğru yolu ve en doğru örgütlenmeyi de inşa edecektir!..
O zaman her yurtsever Kürd’e düşen görev, birleşerek Afrin’in özgürlüğünü savunmak, işgalcilere unutmayacakları tarihi bir yenilgiyi yaşatan kahraman savaşçılara katkı ve destek sunmak olacak!..
Günümüzde zafer, Afrin halkının kurtuluşunda, tüm Kürdistan’a yayılacak; Kürtler dünden bu güne, biraz daha özgürlüğe yaklaşmış olacaklar!..
16.02.2018