Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
UCM’nin varlık nedeni hep gündemde tutulmalı,
“şimdi değilse ne zaman”? sloganıyla.
İbrahim Kaboğlu
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) uluslararası nitelikteki en ağır cürümlerden sanık kişileri kovuşturma görevini üstlenmiş, ulusal mahkemelerin tamamlayıcısı bir uluslararası mahkemedir.
UCM’nin kurulması için ilk çalışmalar 1998 yılında Birleşmiş Milletler öncülüğünde Roma’da toplanan bir konferansta başlatıldı.
UCM’ni kuran Roma Statüsü 120 ülkenin katılımıyla oy çokluğu ile kabul edildi.
Bu UCM’nin görev alanı uluslararası toplumun tamamını ilgilendiren en ağır cürümleri ( insanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım suçu, savaş suçları, barışa karşı işlenen suçlar vb) işleyen kişi veya kişileri yargılamaktır. Devletleri yargılama yetkisi yoktur.
UCM’nin merkezi Hollanda’nın Lahey kentinde bulunmaktadır.
Tarih 2024’ün en önemli olayı olarak İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırımı, Mandela’nın çocukları Güney Afrika’nın UCM’ne açtığı soykırım davası olarak not düşecektir.
Darısı diğer katliamcı cumhuriyetlerin başına.
Ey katliamcılar unutmayın ki bundan sonra Güney Afrika’nın nefesi ensenizde olacaktır.
Güney Afrika Adalet Bakanı Ronald Lamola, Güney Afrika devlet televizyonu SABC’ye yaptığı açıklamada “Nelson Mandela’nın şu anda mezarında bize gülümsediğine inanıyorum” dedi.
Mandela çocuklarına ve torunlarına böyle bir ülke bıraktığı için mezarında rahat uyuyordur.
UCM duruşmasında Güney Afrika devletinin temsilcisi Avukat Adile Hassim’in sözleri “İsrail, Filistinlileri kitleler halinde öldürerek, Filistinlilerde zihni ve bedeni ağır hasarlar yaratarak, bilinçli ve planlı bir şekilde Gazze’yi tamamen veya kısmen yaşanılamaz hale getirerek soykırım fiillerini işlemiştir, İsrail ordusu Gazze’nin sağlık sistemine saldırmıştır. Sizin kararınızdan başka hiçbir şey bu zulmü durduramaz.” diye tarihi bir savunma yapmıştır ve zabıtlara geçmiştir.
Bu gezegende yargılanması gereken o kadar çok İsrail varki sadece birini yargılamakla bu çağda bu gezegen temize çıkmaz.
Mazlum Kürdün ülkesini bölenler, varlığını inkâr edenler, dilini yasaklayanlar, her gün topraklarını bombalayanlar, her gün 3-5 tanesini haksız hukuksuz idam edenler utanmadan birde Kürtlerin böyle bir talepleri olmamasına rağmen Ortadoğu’da kurulacak bir Kürdistan ikinci İsrail olur yalanını uyduruyorlar. Ayrıca size hak olan neden Kürde haram, yasak, suç olsun.
İsrail ile Kürtler arasında nasıl bir benzerlik, bir ortaklık varsa!
Oysaki kendileri bu ülkeyi devlet olarak tanımışlar, diplomatik temsilcilikler açmışlar, ticaret yapıyorlar….vs
Güney Afrika’lı Avukat Adile Hassim’in Gazze’de işlenen suçlarla ilgili söylediklerinin kat be kat fazlası Kürt illerinde Kürt halkına yapılmıştır.
Mesela İsrail Siyonist rejiminin Filistin halkına yaptığı hangi rezalet hangi suç, Kürt halkına yapılmadı ?
Onun içindir ki halklara karşı işlenen halkı yok etmeğe yönelik soykırım suçları işleyenler mutlaka ama mutlaka Lahey’de yargılanacaklardır. Hiçbir soykırım suçu gizli saklı kalmaz. Bu suçların zaman aşımına uğrama gibi hukuki bir durumu yoktur.
* Bilim insanı Baskın Oran hocanın Artı Gerçek’te yazmış olduğu “Netanyahu ve Erdoğan iktidarları: benzerlikler ve farklılıklar” makalesi okunmaya değer.
Her zalimin, zorbanın, diktatörün yolu bir gün mutlaka ama mutlaka Lahey’den geçecektir.