Türkiye’nin sık sık gündeme getirdiği ve daha çok kendi denetiminde kurulmasını amaçladığı “güvenli bölge” önerisinin bu kez ABD Başkanı Trump tarafından dile getirilmesi, Ankara’da kaygılara neden oldu.
Suriye’de etkinlik ve güç kazanmaya çalışan Türkiye, daha önce gündeme getirdiği önerilerden “endişelenmeye” başladı. Yıllar önce Suriye’de kendi denetiminde “güvenli bölgeler” oluşturmayı isteyen ve bunu uluslararası arenada dillendiren Türkiye, bu tezine şimdiye kadar destek bulamamıştı.
TRUMP’UN ‘GÜVENLİ BÖLGESİ’, ERDOĞAN’IN ‘GÜVENLİ BÖLGESİ’
Yeni seçilen ABD Başkanı Donald Trump’ın aynı istekte bulunması Ankara’yı önce heyecanlandırdı. Ancak Trump’ın belirsizlik içeren açıklamalarının neye denk geldiği tartışmasını yaşayan AK Parti iktidarı, Trump’ın dile getirdiği “güvenli bölge” ile kendilerinin yıllardır dillendirdiği “güvenli bölge” önerisinin farklılık taşıdığı sonucuna vardı.
‘UÇUŞA YASAK BÖLGE’ VE ROJAVA
Ankara kulislerinde yansıyanlara göre, Trump’ın güvenli bölge önerisi bir çeşit, “uçuşa yasak bölgeyi” içeriyor ve daha çok Kürt yerleşim alanlarına denk düşüyor. Bunu Körfez Savaşı sonrasında Irak’taki “uçuşa yasak” bölgelere benzeten ve bunun Rojava için bir çeşit, “müdahaleye kapalı güvenli alan” oluşturacağı kaygısını taşıyan Türkiye, böylece yıllar önce dile getirdiği önerisinden kaygılanmaya başladı.
‘PYD İLE KURAR MI?’
Hürriyet Gazetesi yazarı Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuda ciddi endişelerini aktardıktan sonra Ankara’da yaşanan kaygıyı, “Yani, Trump Suriye topraklarındaki o güvenli bölgeleri acaba NATO müttefiki Türkiye’ye ve Suriye rejiminin arkasındaki Rusya’ya rağmen acaba PYD ile kurmaya kalkar mı?” sorusuyla gündeme getirdi.
HÜKÜMETE SUNULAN RAPOR
Ayrıca AK Parti’ye yakın medya kuruluşları da, güvenli bölgenin, Suriye’deki Kürt oluşumunu kapsadığı yönünde haberler yapmaya başladı. Yine hükümete sunulmak üzere hazırlandığı ileri sürülen bir raporda da, Trump’ın dile getirdiği güvenli bölgenin, “Efrîn ve Kobanê” olma ihtimali üzerinde durulduğu söyleniyor.
Suriye savaşı başladığı günden itibaren kendi topraklarını koruyan Kürtler, özellikle Efrîn’de yüzbinlerce savaş mağduru Arap mülteciye ev sahipliği yaparak, fiili olarak yıllardır “güvenli bölge” işlevini yerine getiriyor.
dihaber