Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesinin şehir içi yolcu ulaşım yükünü omuzlayan şoförlerin sorunlarını defalarca dile getirmemize rağmen durumlarında hiçbir değişme, gelişme olmadığını yaptığımız son ziyarette bir kez daha gördük. Her geçen gün sorunları daha da katmerleşerek büyümüş/büyüyor.
Diyarbakır şehir içi yolcu ulaşımını sağlayan yaklaşık 730 şoförü oldukça dertli bulduk. Adeta; bir dokununca bin ah işitiyorsunuz! Gerek Diyarbakır halkının yanlış adres olarak kendilerine yönelmeleri gerekse de iş yerinin olumsuzluklarından ötürü oldukça dertlilerdi! Halk; kayyımlara ilişkin duyduğu öfkeyi, yaşadığı siyasi sorunların sıkıntısını her gün, şehir içi ulaşımda yüz yüze geldiği şoförlere yansıtmaktan asla kaçınmıyorlar. Yani; şoförler hem kurumlarıyla hem de halkla yaşadıkları bu gibi sorunlardan dolayı psikolojilerinin bozulduğunu söylüyorlar.
Şoförler; otobüse binen halka “neden kart basmıyorsunuz” diye sorduklarında vatandaşın “kayyıma, baklavaya var da halka yok mu?” diye kendilerine tepki gösterdiklerini söylediler. Şoförler “baklavayı sanki biz yemişiz de bu nedenle tepkiye maruz kalıyoruz” diye dert yandılar.
Kimi zaman halkla yaşadıkları şiddetli olumsuz tartışmalar yüzünden bazı şoförlerin kurumlarından güzergah değişikliği talepleri de yerine getirilmiyor. Sorun yaşadıkları yolculardan dolayı ciddi sıkıntılar yaşadıklarını dile getirdiler. “Tartıştığımız yolcunun bizi kuruma şikayet etmemesi için sesimizi çıkarmamamız ayrı bir dert, kayyıma duyduğu öfkeden ötürü ağzına gelen küfürlere, hakaretlere ses çıkaramamak ayrı bir dert. Yoğun işsizliğin, ekmek parası derdinin sırtımıza yüklediği büyük yük nedeniyle ses çıkaramamak çok zorumuza gidiyor” şeklindeki sitemler adeta insanın içine işliyordu.
3900-4000 TL maaş aldıklarını dile getiren büyükşehir belediye otobüs şoförü emekçileri Bingöl, Batman, Mardin gibi illerde aynı işi yapan meslektaşlarının kendilerinden daha fazla aldıklarını söylediler. “Gözümüz yok, ama aynı işi yapan bu meslektaşlarımızın ellerine 1500-2000 TL daha fazla geçmesi bizim zorumuza gitmekte. Gerek bireysel gerekse de sendikamız temsilciliği üzerinden bu sorunu İletişim Daire Başkanlığına kadar yansıtmamıza rağmen bugüne kadar herhangi bir şey değişmedi” dediler.
Büyükşehir taşıma emekçileri ciddi bir sıkıntılarını daha dile getirdiler. Diğer büyükşehir belediyelerinde var olan uygulamanın kendilerine uygulanmamasından dolayı ciddi maddi kayba uğradıklarını söylediler. Şöyleki; şoförler hareket halindeyken kaza yapmaları durumunda, 8’de 8 hatalı olmaları halinde bile kusurun % 75-80’i kurum tarafından geri kalan %20-25’i şoförlere ödetilmesi kural iken, bu kural burada işletilmeyerek kaza gideri bütünlüklü olarak kendilerinin sırtına yüklendiğini yana yakıla ifade ettiler. Yanı başımızda ayakta duran bir emekçi soför kardeşimiz “yapılan kazadan ötürü ön cam patladığı için bu ayki maaşından 1500 tl kesecekler. Peki ben bu ay ailemi nasıl geçindireceğim” diye dert yandı. Bu uygulamanın kaldırılması konusunda belediye yetkililerinden duyarlı davranmaları çağrısında bulundular.
Koca bir şehrin yolcu taşıma yükü omuzlarında olan bu emekçilere düzgün yemek yeme, çay içme molası verilmediği gibi yeterli yemek parası bile verilmediği konuşmalardan anlaşıldı. “Şu anda sabah saat 11 ve ben şimdiye kadar cebimden 13TL su, çay ve bisküvi parası ödedim. Daha mesaimin bitmesine çok var. Bu demektir ki mesaimin bitimine kadar 30-40TL harcarım. İşin komiği kurum bize yemek bedeli olarak 6TL vermekte!” dediler.
Son olarak Diyarbakır halkından bir talebiniz, bir beklentiniz var mı şeklinde soruduğumuzda; “Otobüs duraklarına özel araç park edilmemesini, durağa yanaşamadığımızdan ötürü araçları kaldırma talebinde bulunmak zorunda kalıyoruz, bu nedenle halkımızın bize onur kırıcı davranışlarda bulunmamalarını, belediye çalışanlarıyız diye kayyıma duydukları öfkeyi bizden çıkarmamaları yönünde özel ricada bulunuyoruz. Halkımız şunu bilsin ki bu şehrin çektiklerinden bizler de hoşnut değiliz. Ama müsebbibi de değiliz”