Site icon Rojnameya Newroz

SİYASİ İKTİDARIN HAMLELERİ ARTIK KENDİSİNİ VURAN BUMERANGA DÖNÜŞÜYOR

12. sayımızla tüm okurlarımıza merhabalar!

Eylül ayının son günlerinde Halkların Demokratik Partisi (HDP)’ye ve “İsimsizler Hareketi”den aydın, yazar ve siyasetçilere yönelik gözaltı operasyonu oldu. Bu göz altıları kınıyor, yurtsever, ilerici, devrimci güçlerimize geçmiş olsun diyoruz.

EDİTÖR / Yurtsever Sosyalist İşçi – 12  PDF

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kobani eylemleri bahane edilerek açılan soruşturma kapsamında 7 ilde 82 kişi için gözaltı kararı sonrası polislerce evleri basılanlar apar-topar Ankara’ya getirildiler. Gözaltı kararı verilenler arasında HDP’li belediye başkanları, MYK üyeleri ve eski vekiller de vardı. “İsimsizler Hareketi”den 24 kişi ve araştırmacı gazeteci ve aydın Temel Demirer gözaltına alındı.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar gözaltı kararını “Bu bir intikam operasyonudur” şeklinde nitelendirdi. Sancar’ın; iktidarın HDP’den korktuğu için “Kaybettikçe saldırıyorlar, saldırdıkça daha fazla kaybediyorlar” diye belirtmesinin ardından “antifaşist bloğa destek” çağrısı yapması önemliydi. CHP, SP, Gelecek Partisi, DEVA Partisi başkan ve sözcülerinden HDP’ye yapılanların yanlış olduğuna dair açıklamalar geldi.

Cılız olan bu destek bile siyasi iktidarın son zamanlardaki iç ve dış politika hamlelerinin kendisini vuran bir bumeranga dönüştüğünü söyleyebiliriz. Dahası; HDP üzerinden muhalefet bloğunu çatlatma hamlesi uzun vadede Cumhur İttifakını çatlatmaya dönüşeceğinin sinyallerini taşımakta.

HDP’li Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen gözaltındayken Kars belediye başkanlığından istifa edeceğini Twitter’dan duyurması sonrası Kars’ta Belediye Eş Başkanı Şevin Alaca’nın da aralarında olduğu 19 HDP’li hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Kars’ta ise halkın seçilmiş iradesine önce gözaltı sonra kayyım atanması sonrası riyakârlığın ağır bastığı ilginç bir görüntü zihinlerde yer aldı.

Kars Valisi’nin kayyım olarak atanması sonrası kıldığı “şükür namazı” on binlerce kul hakkının, iradesinin yenmesinin örtüsüne dönüştürüldü.

Önümüzdeki günlerde asgari ücret ve emekli aylıklarına yapılacak zam miktarının düşük tutulması için TÜİK marifetiyle enflasyonun düşük gösterilmesi… Liranın giderek değer kaybetmesi… Alım gücünün düşmesinin sebebi sayılan yabancı paraların ve faizlerin artmasını es geçen Maliye Bakanı’nın açıkladığı yeni ekonomi programının işçi-emekçinin kıdem tazminatına el koyma sinyalleri taşıması… Covid-19 salgınıyla ilgili izlenen sağlık politikalarında gerçeklerin halktan gizlenmesi… Eğitimin nasıl başlatılacağına dair yaşanan kaos ve diğer ekonomik sosyal veriler bu çatlağın giderek büyüyeceği yönündedir.

YSİ’nin12’nci sayısında Sinan Çiftyürek “li Amedê pirsgirêkênkarkerên ewlekarî û ajokarên şaredaerîyê” başlıklı Kürtçe makalesinde, kayyımla yönetilen D. Bakır Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan güvenlik görevlileri ile belediye otobüs şoförlerinin emek gaspı sorunlarına değinmekte.

Enver Şen “Yapısal  Irkçılık” makalesiyle sömürgeciliğin esas olarak ezen ulus şekillenmesinde toplumsal dokuyu nasıl bozduğunu, düşmanlığı nasıl içselleştirdiğini işlerken, Ali Gökkaya “Oyunlarına Yabancılaşan Çocuklarımıza Dair”, Yaşar Kazıcı “Sınıf Mücadelesinde Aşılmayı Bekleyen Eşik: Ekmek İle Tehdit!”  makaleleriyle emek dünyasının sorunlarının nasıl aşılacağına dikkat çekmekteler. Fevzi Kartal ise Avrupa’da “yüksek” gibi görünen asgari ücretin iç yüzünü gözler önüne serdiği “İsviçre Cenevre’de asgari ücret: 4000 Frank” makalesiyle ilk defa YSİ okurlarıyla buluşacak. 13’ncü sayımızda yeniden birlikte olmak dileğiyle…

Exit mobile version