Siyasal İslamcılar önlerine koydukları siyasal hedeflere bugün itibarıyla sanki ulaşmış durumdalar.
Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Kemalistlerle aralarındaki yüzyıllık rekabet devam etmektedir.
Siyasal İslam’ın temsilcisi AKP’nin siyasi hedefleri arasında yer alan Cumhuriyet’in yüzüncü yılı “2023” ve daha sonrası “2053” ve “2071” gibi “hedeflere” Kemalistler de odaklanmış durumdalar.
Cumhuriyet kurulurken gerçekler ters yüz edilerek ağır aksak da olsa bugünlere geldi. Lozan’da masa başında destekleri alınan, başta Kürtler olmak üzere bütün etnik yapılar, azınlıklar yok sayıldı ve bugün bu “hedeflerin” içerisinde o gün bedel ödeyenler yoklar.
Bugün siyaset sahnesi Kemalistlerin ve Siyasal İslamcıların iktidar mücadelesine bir kez daha tanıklık etmektedir.
Her ikisinin ortak yanı devletin resmi ideolojisinden taviz vermemeleri azınlıkları ve etnik yapıları yok saymaları, Türk-İslam sentezini savunmalarıdır.
Siyasal İslam’ın sermayesi, İslam inancı ve değerleridir.
Kemalistlerin sermayesi ise Atatürk ve Cumhuriyet değerleridir.
Her ikisi de halk nezdinde bu sermayelerini tükettiler.
KONDA’nın yaptığı araştırmaya göre son on yılda kendisini dindar muhafazakâr olarak adlandıran gençlerin oranı yüzde 28’den yüzde 15’e geriledi. Bu da gençlerin her geçen gün dinden uzaklaştıklarına ve dine tepki gösterdiklerine işaret etmektedir.
Aklı ve bilimi bir tarafa bırakan eğitim sisteminin laçkalığından dolayı öyle bir gençlik yetiştirildi ki tam da “Ben cahil halkın ferasetine güveniyorum” diyen sözde Prof. Dr. Bülent Arı’nın istediği türden gibi bir gençlik…
Genç insanların sorulan sorulara verdikleri abuk sabuk cevaplar insanı dehşete düşürüyor.
Japonya’nın başkentinin Çin olduğunu söyleyenden tutun da buzağının hangi hayvanın yavrusu olduğunu bilmeyene, başkentin Konya olduğunu söyleyene, ülkedeki coğrafi bölge sayısının 20-50 olduğunu söyleyene… Daha neler neler.
Bu gerçeklikleri sosyal medya insanların yüzüne bir şamar gibi çaktı.
-2019 verilerine göre cami sayısı 89.259
-2019 yılı DİB kadrolu ve sözleşmeli personel sayısı 130.469
-2021 yılı bütçesi 13 milyar TL olan Diyanet bütçesi 7 bakanlık ve 13 başkanlığın bütçesinden fazla.
-DİB’e bağlı olarak hizmet veren 22 bin 758 Kur’an kursu vardır. 28 bin eğitici bu kurslarda görev yapıyor. Ama hala sokaktaki insan kelime-i şahadet getiremiyor. Anlamını bilmiyor.
Yani insanlar dini ya bilmiyor ya da yanlış biliyor.
Görevi insanlara dini inançlarını öğretmesi gereken bu kurum asli görevini yerine getiremiyor.
Peki, bu kurum neden var? Neden bu kadar bütçe ayrılıyor?
Sonuç olarak, Siyasal İslam yüz yıldır Kemalizm’e karşı verdiği mücadelede galip geldi.
Kemalizm ideolojisini çatlattı.
Kemalizm ya bundan sonra “Cumhuriyet” kavramının içerisini insani değerlerle dolduracak; seküler Kürtlerle, Alevilerle, solcularla ve diğer etnik azınlıklarla barışarak Batı medeniyeti seviyesine ulaşacak, çağdaş dünyada yerini alacak. Ya da Siyasal İslam karşısında çözülerek yok olacaktır.