Site icon Rojnameya Newroz

Şeyh Ubeydullah Nehri 

Şeyh Ubeydullah Nehri 

Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız 

Şeyh Ubeydullah Hakkari ilinin Şemdinli ilçesinin Nehri bölgesinde 1828 – 1830 yılları arasında doğan Ubeydullah, doğup büyüdüğü bölgenin ismini alarak Şeyh Ubeydullah Nehri olarak bilinir. 

Şeyh Ubeydullah Nehri 1877- 1878 yıllarında gerçekleşen Osmanlı -Rus Savaşında kendisine bağlı aşiretlerle birlikte Ruslara karşı Osmanlı saflarında yer almıştır. 

Daha sonra Kürt savaşı olmadığını görünce birliklerini geri çekti. 

Şeyh Ubeydullah Nehri Kürtlerin topraklarında kendi kendilerini yönetmeleri için Kaçarlara karşı isyan eden Kürt lideridir. 
 

Kaçarlar, günümüzde Ermenistan, Azerbaycan ve Kuzeybatı İran’ın bulunduğu bölgede yaşayan Oğuz boylarından Bayatlara bağlı bir halktır. Moğollar zamanında İran ve Suriye arasında ki yerleri kendilerine yurt edinen Kaçarlar, sonraları Azerbaycan ve Türkmenistan’a göçmüşlerdir. 

Şeyh Ubeydullah Nehri Kürtlerin ayrı bir millet olduğunu belirterek Osmanlı’dan ve İran’dan bağımsız hareket etti. 

Şeyh Ubeydullah Nehri Eylül 1880’de İran’a doğru geniş bir harekata girişti, kendisine bağlı güçler Tebriz’e kadar ulaştılar. Bu güçten çekinen İran, Osmanlı ve İngiliz yardımıyla bu harekatı durdurdu.  

Bedirxan Bey’in, Süryani, Keldani, Nasturilere yaptıkları kötü olayların tekrardan yaşanmasını istemeyen İngilizler, bu haklı isyanda Kürtlere karşı İran’ın yanında yer aldılar. 

Kürtler benzer bir olayı Ruslarla, Şeyh Şamili destekledikleri Kafkasya olaylarında yaşıyorlar. 

Kuzey Kafkasya halklarının dini ve siyasi lideri olan “Kafkas Kartalı” olarak da anılan Şeyh Şamili, Ruslara karşı destekledikleri için Ruslar da Kürtlerin haklı davalarına karşı İran’ı desteklediler. 

Şeyh Ubeydullah Nehri hareketi tarihi kaynaklar tarafından ilk Kürt ulusal direniş hareketi olarak kabul edilmektedir. 

Şeyh Ubeydullah Nehri Nakşibendi şeyhi olmaktan öte bir Kürt lideri olarak ön plana çıktı. 1880 yılında Hakkari’nin Şemdinan köyünde yapılan bir toplantıya 200’den fazla aşiret lideri katılmıştır. 

Şeyh Ubeydullah Nehri’nin on binin üzerinde müridi vardı ve yüz binleri etkileye biliyordu. 

Bu güç hem Osmanlı’nın hem de batılı güçlerin dikkatini çekiyordu. 

Avrupalılar tarafından kabul gören bir liderdi. 

Batılı bir gezginin anlattığına göre her gün dört yüz, beş yüz arasında misafiri olurdu. 

Osmanlı ve İran coğrafyasındaki Kürtler üzerinde oldukça etkiliydi. 

Bu coğrafyadaki Kürtleri bir devlet idaresi şeklinde yönetiyordu. 

İran Kürdistan’ındaki Sünni Kürtlerin İran Şii mezhebi baskılarından şikayetleri Şeyh Ubeydullah Nehri’nin onları korumaya yönelik harekete geçmesine neden olmuştur. 

Şeyh Ubeydullah Nehri Kürtlere yaklaşımı dini yaklaşımdan çok ulusal yaklaşım içindeydi. 

Hareketi başlattığında ve sonrasında birçok devletin konsolosluklarına Kürtlerin içinde bulunduğu durumu anlatmaya çalıştı, mektuplar yazdı. Bu konsolosluklardan yardım talebinde bulundu.  

Haziran 1880’de Başkale’de bulunan İngiliz konsolos vekili Cleytin ve 5 Ekim 1880’de Amerikan Urmiye konsolosu Dr. Cochran’a gönderdiği mektupta beş yüz binin üzerinde aileden oluşan Kürt milleti ayrı bir halktır. Dinleri farklı, gelenek, görenekleri kendilerine özgüdür. Bizler bölünmüş bir milletiz. Kendi sorunumuzu kendimiz halletmek istiyoruz. Kendi suçlularımıza cezalarını biz irademizle verelim.  

Diğer milletlerin sahip oldukları haklara sahip olmak istiyoruz ki suçlularımızın kimseye zarar vermeyeceğinin sözünü verelim. 

Aksi takdirde Osmanlı ve İran hükümetlerinin sürekli baskılarına ve kötülüklerine tahammül edemedikleri için bütün Kürdistan baş kaldıracaktır. 

Şeyh Ubeydullah Nehri ulusal, milli bir hareket başlatmıştı. Ancak Osmanlı ve İran bu hareketin dini bir hareket olduğunu söyleyerek Hıristiyan Batılı güçlerin desteğini aldılar. Kürt güçleri İran’ın içlerine ilerlerken İran ve Batılı güçlerin baskısı ve Osmanlı’nın devreye girmesiyle hareket başarısızlığa uğramış ve Şeyh Ubeydullah Nehri Hakkari’ye dönmek zorunda kaldı. 

Yakalanarak İstanbul’a sürgüne gönderildi. Bir yıllık sürgün hayatından sonra tekrar Hakkari’ye döndü. 

İran ve Rusya’nın baskıları sonucu tekrar Kürdistan’dan uzaklaştırılarak, Seyyid Abdülkadir ile Hicaz’a sürüldüler. 

Şeyh Ubeydullah Nehri 12 Ekim 1883 tarihinde Mekke’de koleradan vefat etti. 

Daha önceki Kürt isyanlarında bir aşiret ön plana çıkarken bu isyana bütün Kürtler katılmıştır.   

Ogün Kürdistan’ın kurulmasına İngiltere, Fransa, Rusya, Osmanlı, İran ülkeleri engel olmuşlardır.

Exit mobile version