Türkiye, Irak ve Filistin topraklarında mücadele veren Ortadoğu’nun üç Leyla’sı: Leyla Zana, Leyla Qasım ve Leyla Xalid.
Dünyada halklar bir yandan var olma mücadelesi verirken bir yandan da mücadelelerinin şahıslarında vücuda büründüğü simgesel öncüler yarattı. Che, Marcos gibi dünya genelinde tanınan simge isimler gibi, tarihte pek üzerinden geçilmeyen ve dövme, kolye, tişörtlere desen olmayan kadınlar da simgeleşti.
Mustafa Ergün / IMPnews
Bu tür değerli isimleri bir tişört baskısı yapmanın eleştirilecek ayrı tarafları olmakla birlikte, Ortadoğu‘da yürütülen mücadelede de öne çıkan kadınlar da azımsanacak değil elbet. Kadınların var olma mücadelesindeki öneminin bir kat daha önemli olduğunu belirtmekle beraber, onların ardıllarına bıraktığı mirasın büyüklüğü ve uzun uzadıya bir listeden kaçınmak bakımından 3 kadından bahsedeceğiz. Ortadoğu‘da mücadeleyi kişiliklerinde simgeleştiren 3 Leyla’dan.
Tabi ki derinlemesine bir araştırma sonucu söz edilecek bir çok kişinin olduğu aşikar ancak burada Türkiye, Irak ve Filistin topraklarında mücadele veren Ortadoğu’nun üç Leyla’sından bahsedeceğiz.
Leyla Zana
Dünyada yaptıklarıyla önemli bir yer edinen ve adına nice şarkılar ve şiirler yazılan Leyla Zana, bu üç Leyla’dan ilki. Zana, Türkiye tarihinde iki çıkışıyla gündem oldu ve Kürdlerin kalbinde bir yer edindi. 1991 Türkiye Genel Seçimleri’nde, bölge kadınlarının büyük desteğini aldığı bir seçim çalışması sonrasında zamanın Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) listesinden Diyarbakır milletvekili olarak TBMM‘ye girdi. 6 Kasım 1991’de, TBMM 19. Yasama Dönemi için yapılan yemin töreninde, başında Kürd ulusal renkleri olan bir bantla, Türkçe başladığı yemini Kürdçe “Bu yemini Türk ve Kürd halklarının kardeşliği adına ediyorum” cümlesiyle tamamlaması nedeniyle meclis salonunda büyük bir tepkiyle karşılaştı. Bu yemin sonrası ve ABD‘de yaptığı bir konuşma nedeniyle Türkiye siyasetindeki kara lekelerden biri olarak anılan, TBMM Genel Kurulu’nda yapılan oylamada, Orhan Doğan, Hatip Dicle, Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve Mahmut Alınak‘la beraber milletvekilliği dokunulmazlığı kaldırıldı. Ertesi gün dokunulmazlıkları kaldırılmış olan diğer 5 milletvekiliyle birlikte yaka paça gözaltına alındı.
Tarih 2015. Yine bir yemin töreninde Leyla Zana, yeminine Kürdçe sözlerle başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da dönerek yine Kürdçe olarak, “Bi hevîya aşîtî kî bi rûmet û mayînde… (Onurlu ve kalıcı bir barış umuduyla)” dedi. Yemin metnini okurken “Türk milleti” vurgusu yerine “Türkiye milleti” ifadesini kullandı. Leyla Zana, bir kez daha Kürd siyaset tarihindeki yerini hatırlatmış oldu.
Leyla Qasım
Kürd tarihinde önemli bir diğer Leyla da 1960’lı yıllarda erkek kardeşiyle birlikte BAAS partisinin insanlık dışı zulmünü kınamak için broşür ve yazılar yazarak siyasi hayatına başlayan Leyla Qasım (Leyla Kasım). “Beni öldürün, fakat şu gerçeği de bilin ki, benim öldürülmemle binlerce Kürd uyanacak” deyip idam edildiğinde Qasim henüz 22 yaşındaydı. Cigerxwin‘in şiirinden bestelenip Ciwan Haco‘nun söylediği Leyla şarkısı, Leyla Qasım‘a adanmıştır. 1974’te Kürdlere savaş açan Baas rejimi, Kürd tarihindeki en büyük katliamlardan birini, Halepçe katliamını gerçekleştirdi. Yaşanan katliamları dünyaya duyurmak için 4 arkadaşıyla birlikte bir uçak kaçırma eylemine kalkışan Qasım’ın eylemi başarılı olmadı ve idam edildiler. İdam sehpasına giderken Kürd ulusal marşı Ey Reqip‘i okudu. Kürdlerin Leyla‘sı olarak böylece tarihte kendine bir yer edindi.
Leyla Xalid
Ortadoğu‘da halkların sesi olan bir diğer Leyla da Filistin Halk Kurtuluş Örgütü‘nün üyesi Leyla Xalid (Leyla Halid). 9 Nisan 1944’de İngiliz yönetimi altındaki Hayfa‘da doğan Leyla Xalid’in ailesi, 1947’de Araplarla Yahudiler arasında başlayan çatışmaların ardından 1948’de babalarını geride bırakarak Lübnan‘a kaçtı. 15 yaşında Filistin Halk Kurtuluş Örgütü’ne katılan Leyla Xalid, Beyrut Amerikan Üniversitesi’nde tıp eğitimi gördü. 1967’de Altı Gün Savaşları‘ndan sonra Filistin Halk Kurtuluş Örgütü’nde faaliyet yürütürken Kuveyt‘te öğretmenlik yapmaya başladı. Dünya kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla 4 uçak kaçırma eylemi gerçekleştiren Xalid’in tanınmamak için 6 kez estetik ameliyat olduğu söylenmekte. Filistinlilere yalnızca mülteci gözüyle bakan dünyaya haklı bir nedenimiz olduğunu göstermek ve İsrail hapishanelerinde yatan Arap ve Filistinli mahkumların rehineler karşılığında serbest bırakılmasını sağlamak için bu tür eylemleri gerçekleştirdiklerini belirten Leyla Xalid, Filistin’in ve kadınların özgürlüğü için bir dönem gerilla saflarında da savaştı. Elinde kalaşnikofu ile çekilmiş fotoğrafı yıllarca birçok devrimcinin evinde duvarları süsledi, süslüyor. Filistin Halk Kurtuluş Örgütü’nde 54 yıllık mücadele deneyimi sahibi olan Xalid, dünya kadın siyasetinde önemli bir yere sahip Leyla’lardan biri. Bugün hala birçok uluslararası konferansa katılarak mücadelesini devam ettiriyor.
IMPnews