Site icon Rojnameya Newroz

ORTADOĞU’DAKİ SAVAŞLARIN GÖLGESİN’DE UNUTULAN İŞÇİ KATLİAMLARI / TOPRAK ONUR

Suriye, Irak derken işçi ölümlerini görmezden geliyoruz, daha doğrusu görmemiz perde çekilerek engelleniyor. Nedir bu perde diyeceksiniz ki binlerce insan bu savaşta ölüyor, amenna katılıyorum buna. Peki, size Suriye de beş yılda ölen insan sayısından fazlasının dünyada iş kazalarından öldüğünü söylesem. Galiba savaş kelimesinin zihnimizde imgelenen kurşun, bomba gibi imgeler önemli kılıyor. Kurşun ve tank, top, uçakla ölmeyince zihninizde katliam olarak önemsenmiyor, siz de haklısınız sistem bunu böyle bilinçaltına yerleştiriyor. Gelin resmi verilerle katliamın boyutlarını inceleyelim.

AKP’nin 2002 yılında başlayan iktidarı ANAP’la başlayan neoliberal ekonominin tamamlandığı evredir. İnşaat, enerji, tersane, madencilik sektörlerinde azami kar hırsının bedelini, taşeron ve güvencesiz işçiler ödedi. Biraz hafızamızı zorlayıp dönemin başbakanın sözlerini hatırlayalım.

“Grizu gazı maalesef madenlerin tabi bir parçasıdır. Grizu patlamalarını önlemek yüzde yüz önlemek mümkün değildir. Dünyanın bir çok yerinde bu ne yazık ki bu işin bir kaderidir. Bunu sağa sola çekmek kimsenin ne fikri ne düşünce derinliği yetmez. Niye yetmez? Senin kadere imanın yoksa ben seninle tartışacak değilim. Benim söylediğim mesele başka. Bu olayın fıtratında kaderinde bu var.”1” (Başbakan Recep Tayyip Erdoğan)

Zonguldak Karadon’da 2010 yılında 30 madencinin ölümünden sonra… “Kömür ocaklarında bu olaylar hiç olmaz diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında, fıtratında bunlar var. Hiç kaza olmayacak diye bir şey yok.”2” (Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Manisa soma’da 2014 yılında 301 madencinin ölümünden sonra…)

TÜİK verilerine göre 2005 yılında istihdam edilenlerin yüzde 47,3’ü hizmet sektöründe, yüzde 25,5’i tarımda, yüzde 21,6’sı sanayide ve yüzde 5,6’sı da inşaatta çalışmakta idi. 2016 yılında yüzde 55’i hizmette, yüzde 18,4’ü tarımda, yüzde 19,9’u sanayide ve yüzde 6,7’si de inşaatta..

AKP iktidarında sendikalılar yüzde 58’den yüzde 11’e düştü, AKP iktidar olduktan iki ay sonra, toplam işçi sayısı 4.686.618’di. Sendikalı sayısı ise 2.717.326 idi, yani işçilerin yüzde 58’i sendikalıydı.

Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı’na(ÇSGB) göre Temmuz 2016 itibariyle işçi sayısı 13.038.351’e yükseldi. Bunların 1.499.870’i sendikalı. Yani yüzde 11,50’si.
“3”

Bu iktidar dönemi köleliğe dönüştü adı ise ‘Enformel Ekonomi” diye adlandırıyor.” Modern-formel üretim biçiminin, yasal çerçevenin ve toplum kurumlarının dışına çıkarılması” diye tanımlanan bu ekonomi 1971’de Gana’nın başkenti Accra’da saha araştırmaları yapan Keith Hart adlı araştırmacı tarafından kavramlaştırıldı.”4″

Bu ekonomiyi yaratan nedenler şunlar: Sermayenin örgütlü emeğe tepkisi: vergi ve sosyal haklar itibariyle devlet müdahalesi; rekabet.

Üretim; teknolojik gelişmelerin etkisiyle parçalanıp esnekleştirildi. Avrupa’daki ilk örnek, İtalya’nın Bologna şehrinde, büyük ölçekli firmaların üretimlerini küçük ölçekli fason firmalara kaydırılması şeklinde ortaya çıktı. Japonya’da Toyota’nın elde ettiği başarı, enformel ekonomiye yaygınlık kazandırdı. Bu sebeple. “Toyotizm” diye adlandırıldı.”45″ Fransız sosyolog Annie Thebaud-Mont’e göre neoliberal saldırı işçi cesetlerine basarak ilerlemekteydi.

“1970’lerin sonundan itibaren üretimde esneklik kelimesi işletmelerin yeniden yapılandırılması sloganı haline gelmiş, ekonomik büyümeye dönüşün başvuru kriteri sayılıp yeni bir değer olarak yüceltilmiştir. Bu soyut terim, görünen gerçekleri gizler: İş yoğunluğunun arttırılması, sözleşmeden doğan haklarda, özelikle alt işveren ve geçici iş uygulamalarıyla yaratılan erozyon… Bu listeye, çevreyle ve sağlıkla ilgili yasal düzenlemelerin olmadığı ve işgücünün çok daha ucuz olduğu ülkelere doğru, riskli üretimlerin kaydırılmasını da ekleyebiliriz.” “5”

AKP iktidarında taşeron işçi sayısı her geçen yıl arttı. 2002’de kamu ve özel sektörde taşeron işçi sayısı 387.118’di. Bu 2005’te 657.667’ye, 2006’da ise 907.153’e çıktı 2011’deki toplam rakam 1.611.204’tü”48″ Temmuz 2014 itibariyle  toplam 1.361.374 taşeron işçiden 755.081’i kamuda, 606.292’si özel sektörde çalışıyordu “6” 2014 sonu taşeron sayısı 1.481,690 kişiye çıktı. “7”

TÜİK’e göre en az 10 milyon insan hiçbir sosyal güvencesi olmadan ömür tüketiyor. Buna sayıları 11 milyonu geçen ev kadınları en az 30.000 Suriyeli ve 134.000 mevsimlik işçi dahil değil. “8”

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre dünyada her on beş saniyede bir işçi, kaza veya meslek hastalığı sonucunda can veriyor. Bu her gün yaklaşık 6.300 işçi demek…
Her yıl yaklaşık 360.000 kişi.

AKP iktidara geldiğinden beri  Mayıs 2016’daki verilere göre en az 17.057 işçi iş kazasında öldü. “9”

SGK verilere göre 2007 yılında 80.602 iş kazası meydana geldi. 2013 yılından itibaren iki katı arttı. İş kazası sayısı 2013’te 191.389, 2014’te ise 221.336’ya tırmandı.

ÇSGB’nin verilerine göre 2002’de 872 olan işçi ölümü, 2003’te ve 2004’te 841 şeklinde gerçekleşti. Bir yıl sonra bu rakamlar artı katlanarak 2005’te 1.072’ye, 2006’da 1.592’ye yükseldi. 2009’da 1.171, 2010’da 1.444, 2011’de 1.700 işçi hayatını kaybetti.

2016’nın ilk dokuz ayında ise 1.421 işçi öldü. “10”

Kanakça:
1.www.radikal.com.tr/politika/başbakan-erdoğan-kaderde-ısrail-998012
2. www.radikal.com.tr/türkiye/bu-işin-fitratinda-kaza-var-1192125
3.www.cabbar.gov.tr/media/1719/2016_ocak_6856.off
4. Nevra Akdemir,Taşeronlu Birikim/Tuzla Tersaneler Bölgesinde Üretim ilişkilerinde Enformelleşme,Sosyal Araştırmalar Vakfı,İstanbul,Eylül 2008,s.29
5. A.g.e s.85-86
6.Annie Thebaud-Mont,Çalışmak Sağlığa Zararlıdır,Çev: Ayşe Güden,Ayrıntı yayınları,İstanbul,2012,s.82
7.www2.tbmm.gov.tr
8.www2.tbmm.gov.tr
9.www2.tmm.gov.tr
19.tısk.org.tr/tr/e-yayınlar/353-goc-353-goc.off
11.www.güvenlicalisma.org
12.www.guvenkicalisma.org

 

Exit mobile version