Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız
Kürt ve fakir bir çiftçi ailesinin beş çocuğundan biri olan Leyla Qasim 1952 yılında Henekin’e bağlı Bamili köyünde doğdu. İlk ve ortaöğrenimini gördükten sonra ailesiyle birlikte Bağdat’a göç etti.
1970 yılında (KDP) Kürdistan Demokrat Partisi’ne katılır. KDP’ye katılmasını “Kadınlarında özgürlük mücadelesinde vatan için mücadele edebileceğini göstermek istedim” sözleriyle anlatır.
Bağdat Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde öğrenimine devam ederken Kürdistan Öğrenci Birliği’nin kuruluşunda yer aldı.
Bu dönemde Saddam Hüseyin’in Kürt düşmanlığı üzerine bir makale yazdı. Bu yüzden kirli sistemin hedefi haline geldi.
Baas rejiminin etnik temizlik operasyonu yaptığı dönemde Kürt halkına yapılan zulmü dünya kamuoyuna duyurmak için Filistinli adaşı Leyla Hâlid gibi Bağdat’ta dört arkadaşı ile birlikte uçak kaçırma planı yapar, ancak eylemi gerçekleştiremeden yakalanır.
Kolları arkadan bağlı, kuzguni saçlarından sürükleyerek getirdiler. “Söyle!” dediler, “Kimsin, kimdir arkadaşların”?
Adım Leyla’dır. Babalarının adıyla tanınır benim ülkemde insanlar. Yani anlayacağın Leyla Qasım’dır adım soyadım.
Arkadaşlarıma gelince; çok var tanıdığım, tanımadığım… Olimbia’da Gouges Los, Lovembura, Clara, Cezayirli Cemile ve diğerleri… Bilmem ki hangisini soruyorsunuz?
Ağzından köpükler saçarak bağırdı Saddam’ın albayı: “Ne diyor bu? Gavur isimler sayıyor bana. Tek anladığım Cemile adı.
Bir aşağı bir yukarı odada dolaşıyor albay. “Aklını başına topla doğrusunu söyle.
Kimdi arkadaşların? Biliyorum masumsun sen. Söyle de kurtul. Kimdi arkadaşların?
Niçin “düştün” bu yola?
Söyledim isimlerini arkadaşlarımın. Bu yola ise “düşmedim”. Bu yolda doğdum ben. Ben Kawa’nın dişisiyim, Amerika’nın kızılderilisi, Harlem’in zencisiyim. Ve Mezrabotan Uygarlığı’nın sahibiyim. Ben Leyla Qasim’ım.
(biamag – CUMARTESİ)
Leyla Qasim annesinden geleneksel Kürt kıyafeti ve bir makas istedi.
Parmağındaki yüzüğünü ablasına verilmek üzere bir arkadaşına verir.
Saçlarından bir tutam keserek annesine gönderir. Annesine gönderdiği mesajda “Birkaç gün sonra bu Kürdi kıyafetler içerisinde idam edileceğim ve Kürdistan’a gelin olacağım” diyor.
Sorgu sırasında gördüğü işkenceye rağmen davasından geri adım atmaz. Haklı ve onurlu davasından dolayı hukuksuz düzmece mahkemede yargılanan değil yargılayan olacaktır.
Diktatör Saddam Hüseyin’in kararıyla Leyla Qasim ve arkadaşları Cevad Hemevendi, Neriman Fuad Mesti, Hesen Heme Reşid, Azad Süleyman Miran 12 Mart 1974’te sabah saat 07:00′ de idam edilirler. Ogün ondört kişi idam edildiler.
Leyla Qasim celladının gözlerinin içine bakarak Kürt Milli Marşı “Ey Reqib”i okuyarak sömürgeciliğe karşı onurun ve özgürlüğün sembolü olmuştur.
Ünlü Kürt şair Hemin’de Leyla Qasim için “Boynuna geçirdiği irmik, iftihar madalyasıdır” diye yazdı.
Leyla Qasim Irak Devleti kurulduktan beri idam edilen ilk kadındır.
Özgürlüğün, cesaretin, kahramanlığın adı olan Leyla Qasim dünyadaki siyasal mücadeleler nedeniyle idam edilen dördüncü siyasi tutuklu, Kürtlerin siyasal mücadelesinde ise bir ilktir.
Yirminci yüzyılda Zarife’lerin, Leyla Qasım’ların yaktıkları meşaleyi Kürt kadınları daha da büyüterek onurla yirmibirinci yüzyıla taşıdılar.
Ezilen, sömürülen, esaret altında tutulan halkların kahramanlarını emperyalistlerin yalancı tarihi yazmasa da onlar her zaman tarih yazmışlardır.