Basına yansıdığı kadarıyla özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi veren düzenleme yeniden gündeme getiriliyor.
Daha önce meclis genel kurulundan geçen, fakat tepkilere neden olduğu için cumhurbaşkanı Gül tarafından veto edilen yasa yeniden gündeme getiriliyor.
Özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi veren düzenleme ile geçici süre işçi çalıştırılma amaçlanıyor.
Yapılacak düzenlemeyle, sermaye çevrelerinin (işverenin) artık günlük ya da saatlik işler için de istihdam büroları aracılığıyla geçici işçi çalıştırması sağlanacak. İşçi kiralama sisteminde çalışanın maaş, kıdem tazminatı, iş güvenliği, sigorta prim gibi yükümlülüklerini işveren yerine özel istihdam büroları üstleniyor. İşveren ise istihdam bürosuna ödeme yapacak.
Kölelik düzenini meşrulaştıran bu uygulamayı, mevcut AKP hükümeti, onun kurmayları ve sermaye çevreleri yeni istihdam sağlayacağı, kayıt dışını azaltacağı demagojisiyle savunuyorlar. Oysa asıl amaç işverenin yükünü ve sorumluluğunu azaltmaktır.
Bilindiği üzere, çalışma bakanlığının önümüzdeki günlerde meclise getirmeye hazırladığı pakette kıdem tazminatında fon sistemine geçilmesi, taşeron işçilerle ilgili düzenleme ve doğum teşvikleri başlıklarında pek çok madde var. Özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi veren düzenleme de bu pakette yer alacak. Özel istihdam bürolarıyla asıl amaçlanan çalışma yaşamının daha esnekleştirilmesi yani kölelik düzeninin meşrulaştırılmasıdır.
Çalışma bakanlığı, meclis gündemine getireceği düzenlemede itirazların önünü kesmek için ise sözde iyileştirmelerden bahsediyor. Taslağa göre özel istihdam bürolarına bağlı olarak çalışacak kiralık işçilerin ücreti, yerine çalıştıkları işçinin ücretiyle aynı olacak. Aynı işyerinde çalışma süresi 3+3 ay olmak üzere en fazla altı ay olacak.
Belirttiğimiz gibi, yapılan düzenlemeleri ‘iyileştirme’ olarak tanımlayan bakanlık, demogojilerle kiralık işçiliği hayata geçirmek istiyor. Daha önce veto edilen yasada yapılan bu değişiklikler iyileştirme olmaktan çok uzak. Keza eşit maaş şartı da 3+3 ay çalışma şartı da kağıt üzerinde kalacaktır. Çünkü bugün bile bir çok iş yerinde girdi – çıktı yapılarak işçilerin çalışma süreleriyle oynanması söz konusuyken, kaldı ki ne kadar iyileştirmeden bahsedilirse edilsin bunun mümkün olmayacağı ortadadır. Özünde iyileştirme denilerek kiralık işçilik, ücretli kölelik düzeninin meşrulaştırılması, temel hakların ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir. Sabit işçi sayısını düşürerek bir dizi hakkın gasp edilmesi amacı taşıyan bu saldırı, ayrıca, özel istihdam büroları eliyle işçi sırtından kazanan yeni asalaklar yaratacaktır. Esnek çalışma ve taşeronsistemiyle büyüyen kölelik dayatmalarının yeni bir evresi olan özel istihdam büroları için işverenlerin ne kadar hevesli olduğuysa bilinen bir gerçek. Sermaye çevreleri yasanın geçmesini uzun süredir AKP hükümetinden istiyorlardı.
Evet, düzenleme yasallaşırsa özel istihdam büroları kiraladıkları işçi üzerinden kâr elde edecekler, yani işçileri köle gibi günlük, saatlik dahi işverene satabileceklerdir. Diğer bir nokta ise işverenler artık kalıcı istihdam sağlamak, kalıcı işçi çalıştırmak yerine özel istihdam bürolarından kiraladıkları işçileri çalıştıracaklardır.
Başta burjuva medya olmak üzere, Türkiye İş Kurumu da buna dayanarak uygulamanın istihdam sayısını artıracağını iddia ediyorlar. Fakat çalışan sayısı artarken hakların ve işçi ücretlerinin düştüğü kimse tarafından gündeme getirilmiyor.
Evet, çalışma bakanlığı kıdem tazminatının fona devrini de kapsayan torba yasa paketine kiralık işçiliği de ekleyerek işçi sınıfına yönelik saldırılarını sürdürüyor. Ve kölelik düzeninin meşrulaştırılmasını hedefliyor. Emek hareketi bu saldırılara hazırlıklı olmalı. (21 Ekim 2013)
t.atmaca_@hotmail.com