Site icon Rojnameya Newroz

Kıbrıslı Türkler ve Türkiyeli Kürtler 

Kıbrıslı Türkler ve Türkiyeli Kürtler

Kıbrıs Adası, İtalya’ya bağlı Sicilya ve Sardinya adalarından sonra Akdeniz’in en büyük üçüncü adasıdır. 

Kıbrıs, Britanya kolonisi iken 1960’ta İngiltere’den bağımsızlığını kazandı. İngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ın garantörlüğünde, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların ortaklığıyla Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. 

1974’te Yunanistan’daki askerî cunta desteğiyle Kıbrıs’ta Enosis (Yunanistan ile birleşme) amaçlı milliyetçi Rumların darbe yapması sonucunda Türkiye, Kıbrıs’a “Barış Harekâtı” düzenledi. Bu harekâtla Türkiye, adanın kuzeyinde Kıbrıslı Türklerin yönetiminde “de facto” Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kurulduğunu ilan etti ve tanıdı. Adanın güneyini ise Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) olarak adlandırdı. 

Kıbrıs Cumhuriyeti 1 Mayıs 2004 tarihinde Avrupa Birliği üyesi oldu. 

Kıbrıs Cumhuriyeti uluslararası alanda tanınan ve Birleşmiş Milletler’e üye bir ülkedir. Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan gibi Türkî Cumhuriyetler de bu cumhuriyeti tanıdı. 

“Ada de facto olarak dört ayrı parçaya bölünmüştür: 

  1. Adanın güneyi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kontrolü altındadır. 
  1. Adanın kuzeyi Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi’ne göre Türkiye’nin işgali altındadır. Bağımsızlığını tek taraflı ilan eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sadece Türkiye ile diplomatik ilişkisi bulunmaktadır. 
  1. Birleşmiş Milletler kontrolündeki Yeşil Hat, adayı iki bölgeye ayırır. 
  1. İki Birleşik Krallık askerî üssü vardır (Ağrotur ve Dikelya).” (Wikipedia) 

Adanın yaklaşık yüzölçümü 9.251 km²’dir. KKTC’nin yüzölçümü 3.355 km²’dir. GKRY’nin yüzölçümü 5.896 km²’dir. 

Adanın yaklaşık üçte birlik bölümünde Kıbrıslı Türkler, üçte ikisinde ise Kıbrıslı Rumlar yaşamaktadır. KKTC’nin nüfusu 290.000’dir. GKRY’nin nüfusu 800.000’dir. 

KKTC’nin anaokulundan üniversiteye kadar eğitim dili Türkçedir. 20’si yerel merkezli, 6’sı yurt dışı merkezli toplam 26 eğitim veren üniversite ve 2 meslek okulu olmak üzere 28 aktif yükseköğretim kurumu bulunmaktadır. 

1960 Kurucu Anayasası ile yasama, yürütme, yargı alanında ülkedeki başlıca iki etnik nüfus bakımından kontrollü bir şekilde Kıbrıs Rumu ve Kıbrıs Türklerinin eşit haklara sahip olduğu bir siyasi düzen savunulmuştur. Türkler ve Rumlar tarafından ortak yönetilecek bağımsız cumhuriyette cumhurbaşkanının Rum, cumhurbaşkanı yardımcısının ise Türk olması kararı alınmıştır. Her ikisi de veto hakkına ve eşit yetkilere sahipti. Kıbrıs Temsilciler Meclisi; 32 Rum, 24 Türk ve 3 diğer azınlık üyesinden oluşur. Bakanlar Kurulu 7 Rum ve 3 Türk’ten oluşuyordu. 1960 Kurucu Anayasası’nda yapılan değişiklikle çift resmî dil kabul edildi. 1963-1964 olaylarından sonra Kıbrıs Türkleri idari ve siyasi yapılanmadan çekildi. 

KKTC, kurucu anayasada eşit demokratik haklara sahip, anadilinde eğitim yapan, ibadetinde özgür, AB üyesi bir ülkenin varlığından rahatsız de facto ülke olmayı tercih ediyor. 

Türkiye’de yaşayan otuz milyon Kürdün kendi topraklarında dili, kültürü, inancı yasak. Bayramlarda giydikleri ulusal kıyafetleri yasak. Kürtlerin yaşadıkları coğrafyadaki dağın, taşın, yolun, köprünün, şehrin, kasabanın, köyün, mahallenin Kürtçe isimleri yasaklandı, değiştirildi. Kürtçe yayınlar toplatıldı, yasaklandı. Kürt ailelerin çocuklarına Kürtçe isim koymaları yasaklandı. 1924 Anayasası ile Kürtler tamamen inkâr edildi ve yok sayıldılar. Özgür iradeleriyle seçtikleri milletvekilleri ve belediye başkanları görevlerinden alındılar, tutuklandılar, yerlerine kayyum atandı. Bugüne kadar yapılan hiçbir anayasada Kürt lafı geçmez. 

Tesadüfe bakın ki Türkiye’de de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Kürt ve önemli bakanlıklardan Dışişleri ile Maliye bakanları da Kürt olmakla birlikte Kürt kimlikleriyle yer almamışlardır. Kürtler bu ülkede her şey olabilirler: Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili, belediye başkanı, doktor, avukat, mühendis vb. ama Kürt olamazlar. Kürt kimlikleriyle bu makamlara gelemezler. Mesela otuz milyon olan Kürtlere siyasi statüyü fazla görenler, nüfus ve yüzölçümü bakımından Diyarbakır’dan çok çok küçük olan 290 bin nüfuslu, yüzölçümü 3.355 km² olan KKTC’ye bağımsızlık istiyorlar. (Diyarbakır nüfusu 2024 yılına göre 1.833.684, yüzölçümü 15.168 km²’dir.) 

Rumlar ve Türkler kardeş değil, vatandaş oldukları için eşit haklara sahip vatandaşlar olmuşlardır, bütün demokratik hakları tanınmıştır, anayasada varlıkları kabul edilmiş, anadilde eğitim, Türkçe’nin resmî dil olarak kabul edilmesi, yönetimde ve siyaset alanında önemli mevkiler paylaşılmıştır. Türkler ve Kürtler kardeş oldukları için Kürt varlığı inkâr edilmiş, yok sayılmış, demokratik ve anayasal bütün haklarından mahrum bırakılmışlardır. 

Yazarın diğer makaleleri 

Exit mobile version