Site icon Rojnameya Newroz

İKTİDAR(LAR)IN KÜRT ÇIKMAZI

Yüzyıllık cumhuriyet tarihinin en önemli sorunlarının başında gelen Kürt sorununu çözme başarısı gösteremeyen iktidarlar çözülerek tarihin tozlu raflarında yerlerini almışlardır.

Eyüp Yalur / Yazarın diğer makaleleri için tıklayınız

Kürt sorunu, çözüm bekleyen diğer sorunlar gibi iktidarların bekasına kurban edilerek, ülkenin geleceği karartılarak zor ve baskıyla güvenlikçi politikalara havale edilmiştir.

Ülkenin çağdaş batı dünyası ile entegre olamamasının sebebi, batının yüzyıl önce yaşadığı azınlıkların etnik ve kültürel haklarını, insan haklarını, çevre, doğa, hayvan hakları gibi demokrasi sorunlarını halletmesi ve ülkenin batı karşısında bu sorunlarla hâlâ cebelleşiyor olmasıdır.

KIBRIS ADASI VE KÜRTLER

Kıbrıs adası uluslararası alanda Kıbrıs Cumhuriyeti olarak kabul edilmektedir. Kıbrıs adasının toplam yüzölçümü 9.240 kilometre karedir. Toplam nüfusu 1 milyon 2 yüz binin üzerindedir. KKTC’nin 2020 yılı itibariyle 376.284 kişilik bir nüfusu bulunmaktadır. GKRY’nin 2020 yılı itibariyle 827.572 kişilik bir nüfusu bulunmaktadır. Yunanistan ve Rum kesiminin “Federasyon” modeline karşılık Erdoğan’ın AKP meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada

“artık iki devletli çözümden başka Kıbrıs’ta çıkış yolu kalmamıştır, federasyon geride kalmıştır” diyen cumhurbaşkanı:

On, yirmi, otuz tane Kıbrıs adasından belki de daha büyük olan Kürdistan coğrafyasını neden göremiyor?

-20-25 milyonluk Kürt halkının siyasi iradesini neden yok sayıyor? 

-Kıbrıs için burun kıvırdığı “Federasyon”u  Kürt halkından neden esirgiyor?

Kıbrıs’lı Rumların Türklerin eski mahallelerindeki sayılı Türkçe sokak isimlerini sildiği ortaya çıktı. Piyale Paşa, Talat Paşa, Bozkurt Sokak… İstanbul Sokağı’nın ismini Konstantinopolis olarak değiştirdiler.

Bize ne kadar da tanıdık geldi. Amed’den, Dersim’den, Ayşe Nur Zarakolu parkından ve daha binlercesinden.

ABD İLE S-400 PAZARLIĞI

Washington anlaşması uyarınca NATO’nun asli görevi üye ülkelerin özgürlük ve güvenliklerini siyasi ve askeri yöntemlerle korumaktır. NATO aynı zamanda üyelerinin ortak savunma, işbirliği ve güvenlik konularında istişarelerde bulundukları ve ortak hareket ettikleri bir savunma bloğudur.

Buna rağmen bir NATO üyesi olan Türkiye bu üye ülkelerden hiçbirine danışmadan karşı cepheden bir güçle Rusya ile anlaşarak neye karşılık alındığı bilinmeyen S-400 füzelerini alarak NATO’nun kara listesine girmiştir. Bunun üzerine Türkiye S-400’leri ABD, AB ve NATO üyesi ülkelere karşı pazarlık kozu olarak kullanıyor yani Batının Rojava’daki Kürtlere destek vermemeleri karşılığında S400’leri hurdalığa kaldırılacağının sözünü verdi. Bununla tabiri caizse bir taşla iki kuş vurmak istiyorlar. Hem ABD ve AB yaptırımlarından kurtulmak hem de Rojava’daki Kürtlerin siyasi kazanımlarının önüne geçmek istiyorlar.

KRİZLER VE ÇÖZÜMLERİ

Ülkenin ulusal güvenlik korkusu, sorunların görmezden gelinerek sumen altı edilmesi zaman zaman su yüzüne çıkması ulusal çapta krizlere sebep olmaktadırlar. Sorunlarını konuşmaktan, tartışmaktan, çözüm yolu bulmaktan korkanlar gerçekler bir şamar gibi yüzlerine inince irkilip kendilerine gelirler.

-İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi

-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

-Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı

-Cenevre Sözleşmesi

-Kopenhag Kriterleri

-İstanbul Sözleşmesi

Bu anlaşmalara uymak içişlerine müdahale değil, hukuk devletinin göstergesidir.

Bu ve benzeri uluslararası sözleşmelere uyulduğu takdirde sorunlar çözülür ve krizler aşılır.

Sonuç olarak;

-Kürtlerin ve diğer etnik azınlıkların siyasi ve kültürel hakları verilmeli.

-Kürtçe eğitim dili olmalı

-21 Anayasasındaki Kürdistan’a muhtariyet (özerklik) sözü yerine getirilmeli.

“Bir yanlış başka bir yanlış yapılarak düzeltilmez. Elinizde sadece iki yanlış olur.” Bu söz her şeyi çok güzel açıklıyor. Artık yanlış yapmayın, yeterince yanlışınız zaten var.

Exit mobile version