İçişleri Bakanlığı, Cizre’de sokağa çıkma yasakları sırasında hastaneye gitmeye çalışırken öldürülen Ramazan İnce ve 3 aylık torunuyla ilgili kendini savundu.
İçişleri Bakanlığı’nın mahkemeye gönderdiği skandal Cizre savunmasında, hastaneye gitmeye çalışırken katledilen Ramazan İnce ve 3 aylık torunu Miray bebek için “Vurularak ölmeleri bize sokağa çıkma yasağının yurttaşların can ve mal güvenliğini korumaya dönük ne kadar ‘Hayati bir tedbir’ olduğunu göstermektedir” denildi.
İçişleri Bakanlığı, Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen ve 79 gün süren sokağa çıkma yasağı esnasında evleri zarar gören yurttaşların açtığı davada, mahkemeye skandal niteliğinde bir savunma gönderdi. Yasak ve çatışmalar sırasında evleri zarar gören ve can güvenliği kalmadığı için ilçeyi terk etmek zoruna kalan birçok yurttaş, yaşananlarda “kusuru” olduğunu belirttiği İçişleri Bakanlığı aleyhine Mardin 1. İdare Mahkemesi’ne maddi ve manevi tazminat davası açtı. İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği’nin dava kapsamında mahkemeye, 3 sayfalık skandal bir savunma gönderdi. Bakanlık, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek, Cizre ilçesinde meydana gelen olaylar sonucunda ortaya çıkan maddi ve manevi zarardan Bakanlığın (idarenin) sorumlu olmadığını ve “Hizmet kusurunun” bulunmadığını savundu.
Binlerce evin yıkıldığı, sokak ortalarında ve yaralıların sığındığı bodrumlarda yüzlerce insanın öldürüldüğü, cenazelerinin yakıldığı operasyonun, “son teknoloji silahlar” ve “en iyi eğitimi almış tecrübeli personel” ile yapıldığını iddia eden Bakanlık, şu savunmayı yaptı: “Cizre ilçesinde teröre ve teröristlere karşı gerçekleştirilen operasyonlarda en iyi eğitimi almış, konusunda son derece yetkin olan tecrübeli personeller kullanılmış olup bunun yanında son teknolojiyle mücehhez kılınmış vasıtalar operasyonlarda kullanılmak suretiyle mümkün olan en kısa sürede asayiş ilçe genelinde sağlanmış ve ilçe eski haline kavuşturulmuştur.