Site icon Rojnameya Newroz

“HALEPÇELERİN YAŞANMAMASI İÇİN ULUSAL BİRLİK SAĞLANMALI”

Kürdistani İttifak Çalışması içerisinde yer alan partiler, Halepçe Katliamı’nın yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, katliamlara karşı ulusal birliğin sağlanması gerektiğini söyledi. 

Kürdistani İttifak Çalışması içerisinde yer alan siyasi partiler, Saddam Hüseyin’in 1988 yılında Halepçe’ye attığı kimyasal gaz saldırısı sonucu yaşanan katliamın yıl dönümüne ilişkin, Kürdistan Demokrat Partisi Türkiye’nin (KDP-T) Diyarbakır’da bulunan temsilcilik binasında açıklama yaptı. Açıklamaya Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Kürdistan Kominist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya, Azadi Hareketi Başkan Yardımcısı Cemal Satı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer ve KDP-T üyesi Ozan Kardaş katıldı.

Okunan basın metninin Türkçesini Azadi Hareketi Başkan Yardımcısı Cemal Satı, Kürtçesini ise KDP-T üyesi Ozan Kardaş okudu. 

DÜNYA SALDIRIYA SESSİZ KALDI

Kürtlerin özgürlük ve eşitlik taleplerinin sürekli katliamlarla bastırıldığı belirtilen açıklamada, “Enfal saldırılarında resmî rakamlara göre 182 bin Kürt katledilmiş, yüz binlerce Kürt ise göç etmek zorunda kalmış, Köyler yakılıp yıkılmıştır. Böylesi bir dönemde 1988 yılının Mart ayında Kürtler Ulusal Bayramını karşılamaya hazırlandığı dönemde, Saddam Hüseyin yönetimindeki Baas rejimi Halepçe kentine yönelik kimyasal bir saldırı başlatmıştır. Dünyanın gözü önünde başlatılan bu saldırı, gelişen Kürt muhalefetini bastırmak ve dört parçada ki Kürtlere gözdağı vermekti. Emperyal dünya ülkeleri bu katliama sessiz kalarak, Kürtlere yaklaşımını da aynı zamanda göstermiş oldu” ifadelerine yer verildi.

HALEPÇE’DEN ŞENGAL’E 

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Kimyasal saldırı sadece Kürtlere yapılan saldırı değildi. Bu saldırı doğaya ve insana yapılan saldırıydı. Kürt coğrafyasına, ağaçlarına, topraklarına, nefes alan her canlısına yapılan bir saldırıydı. Bu saldırı sırasında çocukların son sözü ‘Dayê bêhna sêva tê’ (Anne elma kokusu geliyor) olmuştur. Binlerce çocuğun öldürüldüğü böylesi katliamlar ne ilk ne de sondu. Coğrafyası işgal edilen, yurdunda kimliksiz bırakılan, egemen güçler tarafından dört parçaya pay edilen Kürtler özgürlük arayışlarında, katliamlarla karşı karşıya kalmışlardır. Halepçe sonrasında Roboski’de Kürtler yine bombalandı, Kürt bedenleri tıpkı Kürt coğrafyası gibi dört parçaya ayrıldı. Yüzyıllardır Kürtlerin kaderi hiç değişmemiştir. Egemen devletler kendi çıkarları için halklara uygulanan katliamlara sessiz kalmaktadırlar. Halepçe, Enfal, Roboski, Şengal ve daha birçok katliam ve saldırılar tüm dünya devletlerin gözleri önünde yapılmıştır. Bu katliamı yapanlara değil de bu katliamlara sessiz kalmayanlara karşı çıkılmıştır.”

ULUSAL BİRLİK ÇAĞRISI 

Yaşanan katliamların en büyük nedeninin, Kürtler arasında birliğin sağlanamamasından kaynaklandığı ifade edilen açıklamada, “Bu katliamlar en çokta Kürtlerin kendi içinde ittifakları olmadığı için rahatlıkla gerçekleşen katliam ve saldırırlardır. Bu katliam ve saldırıların bir daha yaşanmaması için Kürtler ulusal birliklerini sağlamalıdırlar. Ulusal birlik ile ulusal çıkarlar etrafında örgütlenme ile başarı sağlayabiliriz. Kürtlerin özgürlük mücadelesine karşı, baskı katliam jenosit ile bastırmaya, bitirmeye çalışanların kendisinin bittiğini tarih göstermiştir. Kürt halkının özgürlük yolunda açığa çıkardığı hakikat bu gerçekliği göstermiştir. Tarih bir kez daha göstermiştir ki Kürt halkının özgürlük mücadelesi engellenemeyecektir. Ulusal birlik etrafında Kürdistan’ın dört parçasındaki Kürt halkını, örgüt ve partilerini toplanmaya çağırırken, Enfal, Halepçe, Roboski ve onlarca diğer katliamı lanetliyor, Halepçe katliamını ve tüm katliamları asla unutmayacağız” denildi.

MA

Exit mobile version