28 – 29 Ocak 2017 tarihleri arasında, Berlin’de Sofitel Oteli’nde, Batı Ermenileri Ulusal Kongresi’nin düzenlediği Hakların Birliği sloganıyla, iki gün süren Küçük Asya halkları diyalog toplantı ve 25-26 Şubat 2017, Paris Yuvarlak Masa Toplantısı sonrasında “Haklarda Birleşme, 19 Ocak İnisiyatifi” kuruldu.
Yapılan bu iki toplantı sonrası toplantı sonuçları şu şekilde açıklandı.
28-29 Ocak 2017, Berlin ‘Haklarda Birleşme’ Konferansı ve
25-26 Şubat 2017, Paris Yuvarlak Masa Toplantısı sonucunda düzenlenmiştir
19 Ocak İnisiyatifi Hakkında
- 28-29 Şubat tarihleri arasında Berlin’de gerçekleşen Küçük Asya Halkları’nın HAKLARDA BİRLEŞME Konfereransı sırasında “Haklarda Birleşme, 19 Ocak İnisiyatifi” oluşturuldu.
- Berlin Konferansı’nın tüm katılımcıları söz konusu inisiyatifin üyesidir.
- Bu inisiyatif, bağımsız bir hareket olup, bir kurum olarak kaydettirilmeyecektir.
- Bu harekete katılmak isteyen herhangi bir kurum, kuruluş ya da birey, bu harekete katılabilir.
- Bu inisiyatif, ‘ZULME UĞRAMIŞ KÜÇÜK ASYA HALKLARI LİGİ’ kısa adıyla AMP LİGİ’nin kuruluşunu sağlamak amacıyla oluşturulmuştur.
- ‘AMP Ligi’ kurulduktan sonra, söz konusu inisiyatifin varlığına son verilecektir.
- İnisiyatif, çalışmalarını 5 komisyon çerçevesinde gerçekleştirecektir;
- Koordinasyon Komisyonu
- Tarihte Birleşme Komisyonu
- Tarihte Birleşme Komisyonu
- Hukuki Haklarda ve Insan Haklarında Birleşme Komisyonu
- Haklarda Birleşme Dijital Komisyonu
- Küçük Asya Politik Komisyonu
- Bu inisiyatif ile, kaynak toplamak amacıyla bir vakıf tesis edilecektir.
- ‘Haklarda Birlik 19 Ocak İnisiyatifi’, Berlin Konferansı ile Paris Yuvarlak Masa Toplantısı sırasında detaylandırılan prensipler çerçevesinde Uzmanlar Grubu oluşturacaktır ( Aşağıya bakınız). Söz konusu uzmanlar grubu ortak bir rapor hazırlayacaktır.Berlin ile Paris toplantıları sırasında tartışılan konular temel alınarak oluşturulacak bu rapor, Küçük Asya Halklarının tarihsel ve mevcut durum ve problemlerinin , kapsamlı, belgelere dayanan bir özeti olacaktır. Bu dokümanın sonucunda, yaşanan ortak problemler ve aynı zamanda ilgili grupların kendilerine özgü problemleri belirlenecektir, inisiyatifin ve AMP Ligi’nin önümüzdeki aktiviteleri için bir yol haritası ile kritik yönerge oluşturulacaktır.
- Söz konusu raporun cevaplarını araması gereken ana sorular asağıdakı gibidir;
- Biz kimiz? Kimi temsil ediyoruz?
- Neden bir araya geldik ?
- Söz konusu raporun cevaplarını araması gereken ana sorular asağıdakı gibidir;
- Bu ligin başarmak istediği nedir ?
- Yol gösterici etik kurallarımız nelerdir ?
- Uzmanlar Grubu’nun çalışmaları, ‘ Tarih’ ve ‘ Haklar’ Komisyonları tarafından gözden geçirilecektir.
- Uzmanlar Grubu’nun üyeleri, söz konusu raporun, Batı Ermenileri Ulusal Kongresi ( NCWA) Daimi Uzmanlar Komitesi birlikte hazırlanmasına katılabilecek inisiyatife üye olan üyeleri olacaktır. Özel danışmaya ihtiyaç duyulması durumunda , grup bağımsız, harici bir uzmandan danışmanlık hizmeti talep edebilir.
- Zaşan içerisinde, ortak rapor, alternatif Küçük Asya Halkları tarihi kitabı için temel oluşturabilir.
- Küçük Asya Halkları hareketi kısa, orta ve uzun vadeli aksiyon planları üzerinden hareket etmelidir;
- Önümüzdeki 4 ay içersinde gerçekleştirilmesi planlanan kısa vadeli aksiyonlar ;
- AMP Ligi projesinin hazırlanması ve onay için sunulması
- Harekete davet edilecek organizasyonlar ve kişiler ile yüz yüze toplantılar aracılığıyla bilgilendirme ve davetlerin yapılması. İhtiyaç duyulduğunda, Koordinasyon Komitesi bu amaç doğrultusunda bölgesel alt komiteler oluşturacaktır.
- Önümüzdeki 4 ay içersinde gerçekleştirilmesi planlanan kısa vadeli aksiyonlar ;
- Berlin Konferansı materyallerinin ve Paris toplantısı sırasında alınan AMP Ligi ile ilgili kararların, Türkçe ve İngilizce versiyonlarının yayınlanması
- Uzmanlar Grubu’nun ilk toplantısının 2017 sonbaharda Ermenistan’da yapılması
- Küçük Asya Halkları’nın yaşadığı bölgelerde bölgesel koordinasyon gruplarının oluşturulması
- 5 komisyonun etkinleştirilmesi
- Kaynak toplamak amacıyla bir vakıf tesis edilmesi
- Önümüzdeki 1 yıl içersinde gerçekleştirilmesi planlanan orta vadeli aksiyonlar ;
- Uzmanlar Grubu Raporunun yayınlanması
- AMP Ligi’nin oluşturulması ve lanse edilmesi
- Bilgi ve yayın biriminin oluşturulması
- Uzun vadeli aksiyonlar, Uzmanlar Grubu raporunun sonuçlarına ve aynı zamanda komisyonların kararlarına bağlı olacaktır.
AMP LİGİ
- AMP Ligi, Küçük Asya halkarının hakları için oluşturulacak, kayıtlı kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu olacaktır.
- Hem dernekler hem de bireyler lige katılabilir.
- Sadece Küçük Asya kökeninden gelen kişi ve kuruluşlar değil aynı zamanda bu kökenden gelmeyen bireyler ve insan hakları alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları da lige üye olabilir. Bu harekete katılmaya davet edilen topluluklar aşağıdaki gibidir ;
- Küçük Asya kökenli birey ve tüzel kişiler
- Hareketimize katılmak isteyen sivil toplum kuruluşu temsilcileri, bireyler ve vakıflar, düşünce kuruluşları, ve insan hakları alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları gibi tüzel kişiler
- AMP Ligi’nin iki ana organı olacaktır : Genel Kurul ve Yürütme Kurulu. Yürütme Kurulu, Yürütme Konseyi ile komisyonlar tarafından oluşturulacaktır.
DİYALOĞUN ANA PRENSİPLERİ
- Hepimizce paylaşılan ilk ortak değer, adalet, demokrasi, diyalog ve barışçıl bir arada yaşam isteği
- Hareketimiz, hem topluluklar içinde hem de topluluklar arasında diyaloğu teşvik etmelidir. Bu bağlamda, 3 boyutlu diyalog söz konusudur;
- Her topluluğun kendi bünyesinde
- Birden fazla topluluk arasında
- Tüm topluluklar arasında
- Müşterek kimlik; iki ana eksen ;
- Diskriminasyona ve zulme uğramış yerli Küçük Asya halkları
- Eski Osmanlı yurttaşları
- Hareketimiz, niceliklerine bakmaksızın tüm kimlik grupları için olumlu ortam yaratmalıdır. Özellikle kelime seçimlerimiz konusunda hassas olmalıyız. Her koşul altında,büyük grupların küçük gruplara dayatmasını önleyecek koruyucu araç ya da kuruşlar ile çoğulcu ve koruyucu bir düzlemde kalmalıyız. Bu bağlamda, belirli sayıdaki küçük topluluklar resmi olarak Uzmanlar Rapourunda belirlenmelidir.
- Faaliyetlerimiz, hem ortak vatanda ve köken ülkesinde, hem de sürgün edilmiş Küçük Asya halklarının diyasporada bulunan tüm etnik, etno-dinsel, dinsel ve dilsel grupları kapsamaktadır. Üç ana dilselm dinsel ve etnik gruplar Ermeniler, Rumlar ve Aramice konuşan Hristiyanlar’dır; bu grupların ötesinde hareketimiz, Müslüman ve Türk olmayan toplulukları ( Hemşinler, Dersimiler, ( Zaza, Kızılbaş, Kurmançlar ve Kırmançlar), Aleviler, Yezidiler, Nusayriler vs ) ve Türk ve Kürt olmayan Sünni toplulukları ( Çerkezler, Lazlar) içermektedir.
- Melez kimlikler, diyalog için bir köprü oluşturmaktadır. Söz konusu kişiler, topluluklar arasında diyaloğu hızlandırıcı etki yaratabilirler.
- Arami kökenli topluluklar, Süryani, Arami, Asurlu ya da Keldani kimlikleri gibi kendi seçtikleri kimlikler üzerinden temsil edilmelidir. Şu anda, bu topluluklar, ortak ulusal kimlik eksikliğini gösteren millet oluşturma sürecindeler. Dilsel bir ortaklık fakat mezhepsel bir ayrılık konusudur.
- Süryani -Arami dilini konuşan kişiler
- 5 kiliseye mensubiyet
- Apostolik Doğu Kilisesi ( Süryani Kilisesi diğer ismi Nestoryan Kilisesi)
- Süryani Ortodoks Kilisesi
- Süryani Katolik Kilisesi
- Keldani Doğu Katolik Kilisesi
- Protestanlar
- Toprak terimi ile ilgili prensipler
- Küçük Asya bölgesinin coğrafi sınırları uluslararası açıdan net değildir. Bizim Küçük Asya ile kastettiğimiz bölge, Güney-Batı Asya’nın Osmanlı toprağı olan bölgesidir.
- Bizim için Küçük Asya hem vatan hem de köken demektir. Türk milliyetçilik hareketi, sadece Küçük Asya yerli halkarını değil aynı zamanda bu halkların binlerce yıl boyunca yaşaya geldiği vatanı ve ortak bir arada yaşama değerleri çerçevesinde oluşturdukları ortak medeniyeti yok etmiştir.
- Toprak terimini kullanırken çok ihtiyatlı olmalıyız. Bu hareket çerçevesinde kullanılan toprak ile kastedilen ortak vatan Küçük Asya’dır.
- Küçük Asya vatanı coğrafi ve tarihsel bölegelere bölünmüştür. Her bölge için özellikle Pontus, Kürdistan, Batı Ermenistan, Ermeni Yüksek platosu vs. ile ilgili kesin tanımlarımız olmalıdı.
- Yaşanılan tarihi 4 ana döneme ayırabiliriz. Bu ortak geçmiş boyunca acı çektik. Bu nedenle acılarımızın ve kayıplarımızın ortak ortak paydalarını anlamalıyız.
- Osmanlı İmparatorluğu
- Genç (Jön) Türkler
- Kemalistler
- Günümüzdeki Türkiye
- Ortak paylaştığımız soykırım bilgileri ve bununla ilgili vicdan anlayışımız ana prensibimizdir.
- Sürgün edilmiş ve mülteci olmuş toplulukların haklarını aramalarına engel olmak amacıyla uygulanan apolitikleştirme ve folklorize etme politikalarına karşı çıkıyoruz.
- Kültürümüze ve ekolojik mirasımıza yönelik başka felaket ve kasti ihmale karşı önlem alma ana amacımızdır.
- UNESCO kriterlerine göre bir çok Küçük Asya dilinin tehlikede olduğuna hatta yok olmak üzere olduğna dair uluslararası bilinçlendirme yaratmaya çalışmalıyız.
- Resmi Türk tarihinin tahrifi hepimiz için ortak bir kayıptır. Tarihsel gerçekliğin özellikle Küçük Asya+da yinelenen soykırımın sürekli inkarı ortak bır acıya neden olmaktadır.
- Ana amacımız,adaleti tesis etmek ve ortak haklarımız için ana yurdumuzda reformları başlatmaktır. Güçlerimizi hukuki ve barışçıl yollarla birlik içinde bu amacı gerçekleştirmek için birleştirmeliyiz.
- Uluslararası insan hakları konvansiyonlarına, anlaşmalarına ve protokollerine riayet edildiğine emin olmalıyız.
- Ortak acı aramızda şefkat oluşturmuştur. Özellikle Kürt vakası bu önemli hususu teyit etmektedir.
- Kürtler’in tarihsel sorumluluğu ile ilgili aşağıdaki konular ile ilgili uzlaşma sağladık :
- Bazı Kürt aşiretleri ve bireyler, karar sürecine ve soykırım kararının uygulamasına iştirak ettiler oysa ana sorumluluk Jön Türk ( C.U.P ) hükümetine aittir.
- Kürt halkı, gayrımüslim Küçük Asya halklarının felaketinden maddi olarak fayda sağlamıştır.
- Tarihsel olguların yalın bir tanınması yeterli değildir. Bu nedenle, Türkiye’deki ve Türkiye dışındaki Kürt politik kurum ve elitlerin, tüm ilgili Küçük Asya halklarının oluşturduğubu rehabilitasyon hareketine katılmalarını bekliyoruz.
- Türkiye’deki mevcut durum ( sivil Kürt halkına karşı savaş, popülist totaliter rejim ve islamlaşma süreci ) ve tüm Yakın Doğu ortak endişemizdir. Kürtler ve kalan Türk olmayan halklar fiilen sürekli diskriminasyon ve zulme maruz kalmakta ve göç etmek durumunda kalmaktadırlar.
- Eşit haklara dayalı birlikte yaşama ve demokratik, çoğulcu ve laik bir Türkiye , başarıya ulaşmamız bir ön koşuldur. Bu yüzden, demokratik, laik Türklerin ( Hem Sünni hem de Alevi laik demokratlar)hakları hareketimizle son derece ilgilidir ve söz konusu kişi ve gruplarla işbirliği geliştireceğiz.
- Türkiye’ye komşu ülkelerdeki sivil toplum kuruluşları, hareketimiz için olası partnerlerdir ve hareketimize katılım için davetlidirler.
- Ortak geleceğimiz, birlikte yaşama prensipleri ile ortak anayurdumuzdadır.