Site icon Rojnameya Newroz

Gösteri toplumunda bir “Kahraman”

Kahraman

Bülent Tekin / Yazarın diğer makaleleri için tıklayın

İran’da Kürt kadını Mahsa Amini, 13 Eylül’de (Tahran’da), ahlak polisleri

tarafından gözaltına alındı. Ailesi ile birlikte otomobilde bulunan kadının, başörtüsünü

istenildiği gibi takmadığı iddia edildi. Gözaltında işkenceye uğradığı ve kafasına

vurulduğu iddiaları olan kadın üç gün komada kaldı ve geçen hafta cuma günü hayatını

kaybetti. Birleşmiş Milletler, olayı kınadı, bağımsız soruşturma yürütülmesi çağrısı

yaptı.

İranlı yetkililer ise işkence iddialarını reddederek kadının doğal yollarla

öldüğünü öne sürdü.  Gözaltına alındıktan sonra komaya girerek hastaneye kaldırılan

Mahsa Amini’nin 16 Eylül’de yaşamını yitirmesi ülkede kadınların protestosuna neden

oldu. Mahsa Amini’nin ölümünün ardından protestolar çok sayıda kentte devam ediyor.

İran devlet medyasına göre eylemler on beş kente yayılmış durumda. Eylemlerde ölen

eylemci sayısı yedi. Bu olay Türkiye dâhil dünyanın birçok ülkesinde protesto ediliyor.

İşte molla rejimi ile idare edilen böylesi bir İran’da yine de sinema ve film

çekimleri oldukça önemli bir yer tutuyor. Bu filmler ve onları yazıp yönetenler rejim

muhalifi ya da rejim yanlısı mıdırlar? Burada önemli olan bu hikâyelerin çekilebilmesi

ve seyredilmeleridir. Böylesine yaşamın zor olduğu bir ülkede insan hikâyeleri oldukça

dramatik olmalıdır. Bunlardan birisini konu alan bir filmle ilgili yazılanları sunmak

isterim.

İranlı sinemacı Asgar Ferhadi’nin yazıp yönettiği “Kahraman” basit bir hikâye

olarak başlayıp belirsizlikler ve karmaşıklıklarla dolu bir drama dönüşüyor. Film, İran

toplumunun alt kademelerine odaklanıyor. Kahraman geçen yıl Cannes Film Festivali

Büyük Ödülü’nü aldı.

Ferhadi, Kahraman’da ilk kez toplumun alt kesimlerini mercek altına alıyor.

Rahim işçi sınıfından bir sanatkâr ve üç yıldır borçlular hapishanesinde olan boşanmış

bir babadır. Bir dış ses şöyle bilgilendiriyor: “Burada zaman yavaş geçiyor. Güneş bu

duvarların üzerinden başka yerlere göre daha yavaş doğuyor ve batışı da daha uzun

sürüyor. Duvarlar burada yüksek ve cesaret kırıcı ama yine de birkaç dakikalığına

buluşabileceğiniz, çıktıktan sonrasını hayal edebileceğiniz bir gölge sağlıyorlar.” Filmin

geçtiği Şiraz, İran’ın güneybatısında yer alan tarihi bir şehir ve nüfus bakımından

ülkenin beşinci büyük kenti.

Rahim iki günlük bir izinle hapishaneden çıkar ve ilk durağı Ahameniş

İmparatorluğu (MÖ 550-330) krallarının naaşlarının bulunduğu Persepolis kraliyet

mezarlarının yer aldığı şaşırtıcı bir falezdir. Kral Serhas’ın mezarı dağın yamacına inşa

edildiğinden, nekropolun (1) içinde ve dışında restorasyon çalışmaları yapan işçilere

erişim sağlamak için merdivenli geniş bir iskele bulunmaktadır. Bitmek bilmeyen

tırmanışı tamamlayan Rahim, kabartmalardaki çatlakları onaran güler yüzlü

kayınbiraderiyle buluşmak ve borcunu nasıl ödeyebileceğini konuşmak için nefes nefese

bir şekilde gelir.

Rahim içinde bulunduğu durumu şöyle açıklar: “Tabela ressamlığı ve hattatlık

yapıyordum. Sonra basılı afişler geldi ve dükkânımı kapatmak zorunda kaldım. (…) Bir

hindi çiftliği kurmak için bankadan kredi aldım ama işe yaramadı. Bir hastalığa

yakalandılar, öldüler ve ben de iflas ettim. Krediyi geri ödeyemedim. Kefilim benim için

ödeme yapmak zorunda kaldı, bana karşı dava açtı ve kendimi hapishanede buldum.”

Alacaklısı Behram’ın kendisi de mali sıkıntı içindedir ve Rahim’le evlilik yoluyla

akraba olmasına rağmen borcunu affetmeye yanaşmaz. Rahim, borcunu ödemesi için

hapishaneden kısa süreliğine serbest bırakılmıştır. Şans eseri kız arkadaşı Ferhunde

altın paralarla dolu bir çanta bulur. Ancak bir kuyumcu çifte değerli metalin fiyatının

düştüğünü ve 17 altının sorunu çözmeye yetmeyeceğini söyler.

Rahim paraları gerçek sahiplerine iade etmeyi seçer. Altı yıl hapis yattıktan

sonra intihar eden bir mahkûmun intiharının ardından iyi bir tanıtıma ihtiyacı duyan

hapishane yetkilileri, Rahim’in özverili davranışını fırsatçı bir şekilde kullanarak onu

kamuoyuna bir tür kahraman olarak sunarlar. Hapishane yetkililerine göre Rahim “bu

eylemiyle iyiliğin kişisel çıkarların önüne geçebileceğini kanıtlamıştır.” Art niyetsiz

Rahim, hayatı boyunca yaşadığı yoksulluk ve aşağılanmanın ardından kamuoyunun

ilgisini çekmeyi başarır.

Bayan Radmehr’in başkanlığını yaptığı Mehrpooyan Yardım Derneği, Rahim’e

bir sertifika vermek ve alacaklısına borcunu ödemek için-para toplamak amacıyla-bir

etkinlik düzenler. Üyelerinden yeterince para toplayamayınca, hayır kurumu borç veren

Behram’a “kahraman”ın borcunu affetmesi için yalvarır.

Behram: “Hangi örnek davranıştan bahsediyorsunuz? Üç yıl önce, onu ailemin

bir ferdi olarak gördüğüm için, kredi alabilmesi, iş kurabilmesi ve ailesinin geçimine

yardımcı olabilmesi için bir senet verdiğimde tavrım örnek teşkil ediyordu. İyilik yapan

bendim! Ödemelerini yapmayınca, kızımın çeyizini ve eşimin mücevherlerini satarak

tüm borcunu ve tefeciye olan faiz ve cezalarını ödemek zorunda kaldım! Ve şimdi o bir

kahraman olarak sunuluyor ve onun için bu kadar çok şey yapan ben, alçak bir

alacaklıyım!” Başka bir ifadeyle, Rahim’in alacaklısı mali bir uçurumun kenarında

gezinmektedir.

Altınların iade edildiği kadının yerini tespit edemeyen Rahim, belediyede işe

girmeye hak kazanmasını sağlayan hikâyesini kanıtlayamaz. Bu arada, Rahim’in tüm

bu “iyiliksever” olayını uydurduğuna dair söylentiler dolaşmaktadır. Çaresizlik içinde

Behram’la yüzleşir ve yüzleşme şiddete dönüşür. Behram’ın kızı Nazanin, babasının

sözde saldırganının itibarını sarsmak için olayın videosunu kullanır ve hayır

kurumunun Rahim’den parasını geri alıp idam edilmek üzere olan bir mahkûmun

hayatını kurtarmak üzere kullanmasını sağlar. Hapishaneye dönmeden önce zaman

daralırken, Rahim’in zedelenen itibarını kurtarmak için yaptığı çaresiz çırpınışlar boşa

çıkar.

Hapishaneler İran sinemasında dikkat çekici bir şekilde yer alıyor. İran’da

insanlar düzenli olarak borçlular hapishanesine atılıyor; yetkililere göre 2018 yılında

18.000’den fazla kişi para cezasını ya da sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü

ödeyemediği için hapisteydi.

“Kahraman” kuvvetli yönleri olan bir eser. Ferhadi, İran toplumunun

kurbanlarının sıkıntılarına bakıyor. Yoksulların en yoksulu olmasalar da, filmin

karakterleri en iyi niyetlerine rağmen neredeyse imkânsız koşulların mengenesine

yakalanmışlardır. Zorlu engelleri aşmak için var güçleriyle çalışırlar. İzleyici her

adımda, hayatın, huysuz alacaklı Behram da dâhil olmak üzere, zor durumdakiler için

çok az ödül barındırdığını hissediyor. Herkül gibi ya da başka türlü herhangi bir çaba

yeterli değildir. Sayısız Rahim, toplumun en dibine, borçlular hapishanesine

düşmektedir. (2) Bugün içinde bulunduğumuz sistem ve bize sunulan yaşam şartları

çoğumuzu da maalesef borç batağı içinde bırakmıştır.

(1) Nekropol (Nekropolis), arkeolojik şehirlerde mezarlıkların ve toplu mezar yerlerinin bulunduğu bölgeye verilen isimdir.

(2) https://wsws.org/tr/articles/2022/09/14/hero-s14.html

Siyasi Haber

Exit mobile version